Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5965
Karar No: 2016/2835
Karar Tarihi: 02.05.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/5965 Esas 2016/2835 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/5965 E.  ,  2016/2835 K.
"İçtihat Metni"




MAHKEMESİ :... Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatife olan birikmiş aidat borçları nedeniyle ....Müdürlüğü"nün ... E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, 2010 yılında konutu satın aldığını, satın aldığı tarihten dört yıl önce yapılan 2006 yılındaki genel kurul kararından haberinin olmasının mümkün olmadığını, satın almadan sonra da tarafına tebliğ edilen bir kooperatif kararı ya da bildirimi olmadığını, takibe konu alacağa uygulanan % 10 gecikme zammının fahiş olduğunu, yürürlükte olan değişiklik sonrası faiz oranının % 5 olarak değiştiğini, takipte fahiş faiz oranı ve faize faiz uygulandığını, yüksek oranlı icra inkar tazminatı talep edildiğini savunarak, davanın reddi ile % 20 oranında kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davalının davacıya 180,00 TL asıl alacak, 22,95 TL gecikme bedeli ve 24,00 TL işlemiş faiz bedeli borcunun bulunduğu, bu kalemlerin toplamının 226,95 TL olduğu, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazının 226,95 TL yönünden iptal edilmesi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın %40"ı oranında icra inkâr tazminatına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava, 2006 Haziran ayı ile Aralık 2011 dönemine ilişkin aidat borcunun gecikme faiziyle tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6335 sayılı Kanun"un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’un 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin
usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir. Dava, 01.07.2012 tarihinden sonra 16.04.2013 tarihinde açılmış olup, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 99. maddesi uyarınca ticari dava niteliğini haiz ise de, yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmamakta ise, 6102 sayılı TTK"nın 5/4. maddesinde Asliye Hukuk Mahkemesi"nce davaya devam edilmesi ve görevsizlik kararı verilmemesi gerektiği açıkça öngörüldüğünden, bu davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Mahkemece, davalının taşınmazı devraldığı tarih ile takip tarihi arasındaki dönem için hesaplanan asıl alacak, gecikme faizi ve takip tarihi ile dava tarihi arasındaki dönemde işlemiş faiz tutarını belirleyen bilirkişi raporu hükme esas alınarak hüküm kurulmuştur. Takip talepnamesinde, 31.12.2011 tarihi itibariyle aidat borcu istenmesine rağmen, takip tarihi olan 13.03.2012 tarihine kadar hesaplanan asıl alacak ve buna göre hesaplanan gecikme faizine hükmedilmesi, HMK"nın 26.maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırı olmuş, davanın niteliği gözden kaçırılarak ayrıca takip tarihi ile dava tarihi arasındaki işlemiş faize hükmedilmesi doğru olmamış ise de, hüküm davalı tarafından temyiz edilmediği gibi, miktar itibarıyla temyizi de kabil olmadığından bu hususlar kesinleşmiş ve bozma nedeni yapılmamıştır.
Davacı kooperatifin anasözleşmesinin 17/3. maddesi, “Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer” hükmünü içermektedir. Bu durumda mahkemece, kooperatif uygulamaları konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla, davacı kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak, davalının, ortaklığı devir aldığı tarihin belirlenmesi, anasözleşmenin anılan maddesine göre devreden ortağın borçlarından da sorumlu olduğu gözetilerek, asıl alacak ve işlemiş faiz borcu ile ilgili ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalının taşınmazı devir tarihinden sonraki döneme ilişkin sorumluluğunu belirleyen rapora göre hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi