11. Ceza Dairesi 2016/4105 E. , 2018/8914 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanık hakkında 2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmalarında suçlamayı kabul etmemesi ve dosyada suça konu faturaları düzenleyen şirket ve kişiler hakkında düzenlenen vergi raporlarının sadece kapak ve sonuç bölümüne ilişkin sayfaların bulunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından öncelikle; sahte fatura kullanmak suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki "Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, 2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında kullandığı iddia olunan faturalardan yalnızca 2005 ve 2006 yıllarına ait fatura fotokopilerinin dosyada bulunması, 2007 yılına ait fatura asıllarının ya da suretlerinin dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılması karşısında; 2007 takvim yılında ait fatura asıl ya da örneklerinden de kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, sanığın kullandığı faturaları düzenleyen şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının ilgili vergi dairelerinden sorulması, yapılmış ise vergi raporlarının tamamının eksiksiz olarak dosya arasına alınması, bu şirket yetkilileri hakkında sahte fatura düzenlemekten dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması, suça konu faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak düzenlediklerinin sorulmasından sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a- Sanık hakkında "2005, 2006, 2007 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak" suçlarından kamu davası açıldığı, her takvim yılı içinde kullanılan faturaların ayrı suçları oluşturduğu, ancak aynı takvim yılında ait birden fazla fatura kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden ve hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin yazılı şekilde tek mahkumiyet hükmü kurulması,
b- Suça konu faturaların katma değer vergisi, kurumlar vergisi ve gelir stopaj vergisi indiriminde kullanılmış olmaları nedeniyle suç tarihlerinin 2005 takvim yılı için en son kullanılan faturanın 29.12.2005 tarihli olması nedeniyle "16.04.2006", 2006 takvim yılı için en son kullanılan faturanın 01.09.2006 tarihli olması nedeniyle "26.04.2007" ve 2007 takvim yılı için en son fatura tarihi belli olmasa da en aleyhe kabulle "26.04.2008" olmasına rağmen Defterdarlık Gelir Müdürlüğü"nün mütalaasına ilişkin "24.05.2010" tarihinin suç tarihi olarak belirlenmesi suretiyle temel cezanın tayininde suç tarihlerinde yürürlükte bulunan yasa hükümleri gözetilmeksizin yazılı şekilde ceza tayini,
c- Sanığın mahkumiyetine karar verildiği halde kendini vekil ile temsil ettiren katılan lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunmaması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.