5. Hukuk Dairesi 2020/9343 E. , 2020/10025 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... 14. Asliye Hukuk ile ... 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
... 14. Asliye Hukuk Mahkemesince, HMK"nun 6. maddesi gereğince davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesinde davanın açılması gerektiği, aynı Yasanın 7/1. maddesi gereğince de davalı birden fazla ise dava bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan itirazın iptali davasına davalı taraf yasal süre içerisinde vermiş olduğu cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir.
... 5. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, taraflar arasındaki sözleşmenin başlığının "Katılımcı Sözleşmesi" konusunun ise firma ve katılımcıların beraberce süt üretimi yapmaları ve katılımcılar canlı gebe hayvan alımı yaparak firmanın tesis ettiği çiftlikte bu hayvanlardan süt üretmek ve bu üretilen sütten katılımcılara kar dağıtmak işi olduğu, 5. maddede üretilen sütün satış bedelinden katılımcıya pay verileceğinin kararlaştırıldığı, dolayısıyla davacının alacağının para alacağı olduğu, ifa yerinin TBK"nın 89/1 hükmüne göre alacaklının ikametgahı olduğu, davacı alacaklının ikametgahının ... olduğu, İİK"nın 50/1 ve HMK"nın 10. maddesi kapsamında ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır. İtirazın iptali davasında yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi dava şartıdır.
İcra takibinde yetki kurallarının düzenlendiği 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 50 nci maddesinin birinci fıkrasına göre “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 5 inci maddesinde de, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca BK"nın 73. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.) maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
6100 sayılı HMK"nun 17. maddesine göre "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır."
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 13/12/2016 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli katılımcı sözleşmesinin Anlaşmazlıkların Çözümü bölümünün 11. maddesinde "ihtilaf halinde ... Mahkemelerinin yetkili olduğu" kararlaştırılmıştır. Dava, 6100 sayılı HMK yürürlüğe girdikten sonra, 19/09/2019 tarihinde açılmış olup, sözleşmedeki yetki şartının geçerli olup olmadığı anılan yasa hükümlerine göre belirlenir. Sözkonusu yasanın Yetki Sözleşmesi başlıklı 17. maddesinde "tacirler ve kamu tüzel kişilerinin" sözleşme ile yetkili mahkemeyi belirleyebilecekleri öngörülmüştür. Düzenleme ile gerçek kişilerin korunması amaçlanmış, tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki gerçek kişilerin, kendi aralarında Yetki Sözleşmesi yapmaları kabul edilmemiştir.
Somut olayda, davacının ikametgahının .../... olduğu, süresi içerisinde yetki itirazında bulunan davalı ...’nın ikametgahının .../... olduğu, dosya kapsamından tarafların ikisinin tacir olmadığı anlaşıldığından sözleşmedeki yetkiye ilişkin düzenlemenin geçerli olmadığı, davalı ...’nın usulüne uygun şekilde yetkisizlik itirazında bulunduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE16/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.