7. Ceza Dairesi 2020/2910 E. , 2020/19996 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I)Sanık ... müdafiinin ek karara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Temyiz isteminin reddine dair mahkemenin 28.10.2014 gün ve 2012/389 Esas, 2014/412 Karar sayılı ek kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle temyiz isteminin reddine dair ek kararın ONANMASINA,
II)Sanık ... müdafiinin ve sanık ...’ün temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Suç tarihinde ... kargo toplama merkezinde yapılan aramada göndericisi sanıklar ... ve ...’in sahibi olduğu ... İth. İhr. Ltd. şirketi alıcısı gerçek kişi olmadığı tespit edilen Aziz Nobel olan 40 adet kolide 45.990 adet güneş gözlüğü, göndericisi ... İth. İhr. Ltd. şirketi alıcısı sanık ... olan 20 adet çuvalda 14.400 adet güneş gözlüğünün ele geçirildiği olayda;
Her iki gönderi üzerinde de sanık ...’ün şirketine ait 25.01.2011 tarihli 25.000 adet güneş gözlüğüne ilişkin fatura fotokopisinin olduğu, sanık ...’ün savunmasında özetle, ...’in dükkanına gelerek gözlük beğendiğini, birkaç gün
sonra almak istediğini söylediğini, ödeme yapmak için faturayı kesip fakslamasını talep etmesi üzerine fatura düzenleyip sanık ...’e faksladığını, ancak ... ödeme yapmadığı ve tekrar aramadığı için muhasebecisine danışarak faturayı iptal ettiğini beyan ettiği, sanık ...’ün işyerinde yapılan denetimde iptal edilen faturanın tüm nüshalarının iptal edilmiş şekilde işyerinde bulunması, yakalanan gözlükler ile fotokopi faturadaki gözlüklerin miktar, marka bakımından farklı olması ve sanığın savunması değerlendirildiğinde kargoda yakalanan gözlüklerin sanık ... tarafından satıldığına ilişkin cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak kesin inandırıcı delil olmadığı,
Sanık ... yönünden ise gözlükleri internetten faturalı olarak sipariş verdiğini, kargoda yakalanan gözlüklerin kaçak olduğundan haberi olmadığını beyan etmesi karşısında, sanığın savunmasının aksine kargoda yakalanan gözlükleri kaçak olduğunu bilerek sipariş ettiğine ilişkin cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak kesin inandırıcı delil olmadığı gözetilmeden sanıkların beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafiinin ve sanık ...’ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III)Sanıklar ... ve ...’in temyiz taleplerinin incelenmesinde;
CMK"nun 42/1. maddesi uyarınca eski hale getirme isteği hakkında karar verme görevi bulunmayan yerel mahkemenin 28.10.2014 tarihli kararı hukuken geçersiz ve yok hükmünde kabul edilip kaldırılarak, sanığın eski hale getirme ve temyiz isteminin incelenmesinde;
Gıyabi karar sanığın bildirdiği adresten farklı olan mernis adresinde sanığa bizzat tebliğ edilmiş ise de; sanık tebligatın işyerinde ikamet eden kardeşine yapıldığını beyan etmekle, tebligat üzerindeki yazı ve imza incelemesi sonucunda ... Kriminal ... Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 01.07.2019 tarihli uzmanlık raporuna göre tebliğ mazbatası üzerindeki yazı ve imzanın sanığın eli ürünü olduğuna dair yeterli bulgu tespit edilemediğinden, sanığa yapılan tebligat usulsüz olup, sanığın öğrenme üzerine süresinde temyiz ettiği kabul edilerek temyiz isteminin reddine dair ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;
1-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Suç tarihinde yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde düzenlenen suçun üst sınırının iki yıl olduğu gözetilerek;
17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Yasanın 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Yasanın 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi"nin, 19/08/2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olmakla birlikte, iptal kararının sonuçları itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nun 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanıklar lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanıklar ... ile ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 29.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.