18. Ceza Dairesi 2017/4933 E. , 2018/2986 K.
"İçtihat Metni"KARAR
İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan sanık ... ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/2, 119/1-c ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/10/2016 tarihli ve 2015/567 esas, 2016/438 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, aynı suçtan mahkumiyetine karar verilen diğer sanık ... ..."in anılan karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin 08/03/2017 tarihli ve 2017/35 esas, 2017/431 sayılı kararı ile çevre duvarları yapılmadığı ve inşaatın devam etmesi nedeniyle fabrika binasının bitmiş bir işyeri olarak kabul edilemeyeceğinden bahisle kurulan mahkumiyet hükmünün kaldırılarak sanığın beraatine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanık ... ..."in, sanık ... ... ile birlikte müştekinin fabrika inşaatına ait inşaat sahasındaki demir çubukları hırsızlık amacıyla kestikleri olayda, fabrika binasının çevre duvarlarının yapılmadığı ve inşaatın devam etmesi nedeniyle bitmiş bir işyeri olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.06.2014 tarih ve 2014/15-157 esas, 2014/314 sayılı kararında açıklandığı üzere, Türk Ceza Kanununun "Konut dokunulmazlığının ihlali" başlıklı 116. maddesinin birinci fıkrası; "Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır", ikinci fıkrası ise; "Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi halinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur" şeklinde düzenlenmiştir.
Maddenin işyeri dokunulmazlığının ihlalini düzenleyen ikinci fıkrasının gerekçesinde ise; "Birinci fıkrada tanımlanan fiillerin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyeri ve eklentileri hakkında işlenmesi ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu fıkranın uygulanmasında, birinci fıkrada sözkonusu olan koşullar aranacaktır. Niteliği itibarıyla açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi alışılmış, mutat olan yerler dışında kalan yerlere rıza olmaksızın girilmesi bu suçu oluşturacaktır. Avukatlık bürosu ve özel muayenehane bu gibi izinle girilmesi gereken yerlere örnek olarak gösterilebilir. Keza herkesin herhangi bir koşulu yerine getirmeksizin girebileceği yerlere, söz gelimi süpermarketlere, dükkânlara, mağazalara, halka açık olmadıkları zamanlarda, mesela mesai saatleri dışında rıza hilafına girilmesi halinde de bu suç oluşacaktır. Zira hak sahipleri bu gibi yerlere isteyenin girmesi hususunda daha başlangıçta rızalarını örtülü olarak açıklamış sayılırlar" biçimindeki açıklamalara yer verilmiştir.
Somut olayda; sanığın inşaatı devam eden, tamamlanmamış ve çevre duvarları yapılmamış fabrika inşaat sahasından gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminde, söz konusu binanın bitmemiş ve henüz faal nitelikte bir işyeri olarak kullanılmaya başlanmamış olması nedeniyle, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşıldığından sanığın bu suçtan beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırı bulunduğundan kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan sanık ... hakkında Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/10/2016 tarihli ve 2015/567 esas, 2016/438 sayılı kararın, CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Bozma nedenine göre anılan Kanun maddesinin 4-d fıkrası gereğince karar verilmesi mümkün görüldüğünden; sanık ..."in, unsurları itibariyle oluşmayan işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan BERAATİNE, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 05/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.