17. Hukuk Dairesi 2015/4678 E. , 2018/190 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 12/06/2012 tarihinde müvekkili ..."un birlikte yaşadığı eşi, ..."ün babası olan müteveffa ...."un sürücüsü olduğu 47 DA 367 plakalı otomobil ile 01 HM 846 plakalı aracın karıştığı trafik kazasında vefat ettiğini, kazaya karışan araçların trafik sigorta poliçelerinin davalı ... şirketi tarafından tanzim edildiğini, müvekkillerinin müteveffa Şeyhmus"un vefatı nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını, resmi nikahlı eşinden 3 çocuğu olduğunu, müteveffanın kazada asli kusurlu olduğunu, başvuru yapıldığı halde ödeme yapılmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eş için 3.000,00 TL, kızı için 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacılar vekili 12/06/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini davacı ... için 22.000,00 TL, ... için 2.900,00 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili; davacı ..."nin müteveffanın imam nikahlı eşi olduğunu, muris ile birlikte yaşadıklarının ispatı gerektiğini, hesaplamalarda kusur oranının gözetilmesini talep ederek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile, davacı ... için 14.489,95 TL, davacı ... için 2.900,00 TL olmak üzere 17.389,95 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı TBK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir. Somut olayda her bir davacı lehine hükmedilen maddi tazminat için kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine vekalet ücreti taktiri gerekirken toplam maddi tazminat miktarı üzerinden tek vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir. Bu eksiklik bozma sebebi ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile 7 nolu hüküm fıkrasındaki "takdir edilen 2.086,79 TL" ibarelerinin çıkartılarak yerine "Samiye lehine 1.738,79 TL" vekalet ücreti ile davacı ... lehine "1.500,00 TL" ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.