11. Hukuk Dairesi 2016/9770 E. , 2018/2368 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12/05/2016 tarih ve 2016/188-2016/2214 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, yönetim kurulu üyeliği devam etmesine rağmen kendisine herhangi bir bilgi ve belgenin verilmediğini, şirkete alınmadığını, şirketin 07.03.2013 tarihinde olağan genel kurulunu yaptığını, TTK"nin 390. ve 410. maddelerine uygun biçimde bir genel kurula davet kararının bulunmadığını, genel kurula ilişkin yapılan ilanda değiştirilmesi öngörülen anasözleşmenin eski ve yeni maddelerine yer verilmediğini, genel kurul toplantısına katılan müvekkili vekilinin, açıklanan nedenlerle toplantının yapılamayacağına ve gereğinin ifasına ilişkin yazıyı divan heyetine sunduğunu, buna rağmen müvekkilinin taleplerinin yok sayıldığını ileri sürerek, 07.03.2013 tarihli genel kurulda alınan kararların butlanına, bu talebin kabul edilmemesi halinde söz konusu kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, vekili vasıtasıyla toplantıya katılan davacının alınan kararlara olumsuz oy vererek muhalefetini tutanağa geçirtmediğini, bu nedenle genel kurul kararlarının iptalini isteyemeyeceğini, genel kurul toplantısının yapılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin 07.03.2013 tarihinde genel kurulunun yapılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının, yönetim kurulu toplantısı yapılmadan alındığı, anılan yönetim kurulu kararının geçersiz olduğu, geçersiz yönetim kurulu kararına dayalı olan TTK"nın 416. maddesi uyarınca toplanmadığı da sabit bulunan davalı şirketin 07.03.2013 tarihli genel kurulunda alınan kararlarının yok hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 03/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.