18. Ceza Dairesi 2016/3467 E. , 2018/2978 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olayda sanığın, müştekiye hitaben söylediği: “rütben olmasa sen bir hiçsin, adam bile değilsin” şeklindeki ifadelerin müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı söylem niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
1- Hakaret suçunun kamu görevlisi olan müştekiye karşı, görevinden dolayı işlenmesi nedeniyle, eylemin TCK"nın 125/3-a maddesine uyduğu gözetilmeden aynı kanunun ilk fıkrasından hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında düzenlenen iddianamede, TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasının istenmediği halde, CMK"nın 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı da tanınmadan, TCK"nın 58. maddesinin uygulanması,
3- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı, sanık ..."nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına,yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/03/2018 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Erzurum Ceza Evi Jandarma Komutanlığı 11/04/2014 günlü yazısı ile ... hakkında tutulan 03/04/2014 tarihli tutanağın Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı soruşturmada şüpheliyi, mağduru ve tanıkların beyanlarını tespit etmiş, kamera görüntü kayıtlarını çözümünü yaptırmış ve 21/05/2014 gün 2014/1001 sayılı iddianame ile ..."nin TCK 125/1, 125/3-a, 106/1-1 cümlesi ile cezalandırılması için kamu davası açmıştır.
Soruşturma aşamasında mağdur ve tanıklar ..., ..., ..., ... ve ... şüphelinin " Ben PKK değilim, PKK"lı öldürdüğüm için içerdeyim, sen dışarda benim yanımdan bile geçemezsin, yanıma yaklaşamazsın, rütben olmasa sen bir hiçsin, adam bile değilsin!" diye beyanlarda bulunduğunu belirtmişler. Tanıklar ..., ... ve ... iddia edilen olayın duymadıklarını ifade etmişler, şüpheli üzerine atılı suçlamaları kabul etmemiştir. CD çözüm görüntülerinde ses olmadığı el kol hareketleri olduğu tespit edilmiştir.
Erzurum 3. Sulh Ceza Mahkemesi 06/06/2014 tarihinde iddianamenin kabulüne ve aynı günlü tensiple yargılamanın 10/09/2014 tarihine bırakılmasına karar vermiş. 10/09/2014 tarihli duruşmada sanık savunması ve tanıklar ..., ..."in beyanları alınmış, müşteki ve tanık ..."ın dinlemelerinden vazgeçilmiş. Sanığın tehdit suçundan beraatine, hakaret suçundan TCK 125/1, 53 maddeleri uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiş, bu karar süresi içerisinde sanık tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 18. Ceza dairesi 05/03/2018 gün ve 2018/978 sayılı kararı ile başkaca nedenler yerinde görülmediği ancak eylemin hakaret suçunu oluşturmadığını rahatsız edici kaba ve nezaket dışı söylem niteliğinde olduğunu belirterek oy çokluğu ile . Kamu görevlisine karşı hakaret eyleminin TCK 125/3/a maddesine aykırılık oluşturduğunu, TCK 58 maddesi uygulanırken ek savunma hakkının tanınmadığının, TCK 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile uygulama olanağının ortadan kalkmış olması nedeniyle hükmün oy çokluğuyla bozulmasına karar vermiştir.
Yüksek 18. Ceza Dairesinin eylemin suç oluşturmadığı düşüncesine katılmıyorum.
Nedenler:
A) Duruşmada hazır bulunan sanık hakkında iddianame ve mütealada olmayan TCK 125/1. maddesiyle ceza verilirken CMK 226/son maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeyerek, savunma hakkının ihlal edilmesi
B) İddia ve savunmayı destekleyen tanıklar dinlenmeden hangi delile neden üstünlük tanındığı tartışılıp, kararda gösterilmeden eksik kovuşturmayla hüküm kurulması.
C) Sanığın üzerine atılı eylemin TCK 125/1. maddesine aykırılık oluşturduğu kabul edilmesine ve birlikte işlendiği iddia edilen tehdit suçundan beraat kararı verilmesine karşın CMK 253. maddesi uyarınca hakaret suçu nedeniyle taraflara uzlaşma hakkı hatırlatılmadan, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi.
D) Kamu görevlisi sıfatına sahip takım komutanı olarak görev yapan ve olay günü sanığın da içinde bulunduğu bir grup mahkumu tedavi için hastahaneye götüren ve hastahane koğuşunda sanığın sigara içmesi nedeniyle olaya müdahale eden ... İşler"e diğer mahkumların ve askerlerin önünde küçük düşürücü şekilde " ... Sen dışarıda benim yanımdan bile geçemezsin, yanıma yanaşamazsın, rütben olmasa sen bir hiçsin, adam bile değilsin!" ifadelerde bulunan sanığın hakaret suçunu işlediği.
TCK 125. maddesinde düzenlenen hakaret suçu tehlike suçudur. Hakaret suçundan korunan hukuki değer kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler neznindeki saygınlığıdır.
TCK bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırmak deyimine yer vermek suretiyle hem iç hem de dış şerefi korumuştur. .... terimleri iç ... saygınlık ise dış şerefi ifade etmektedir.
Amir sıfatına sahip mağdura astlarının önünde belirtilen şekilde beyanlarda bulunmasına hakaret suçunun unsurlarını oluşturduğu.
Belirtilen nedenlerden ötürü Yüksek Dairenin suç oluşmadığına ilişkin bozma gerekçesine katılmıyorum. Kararın belirttiğimiz gerekçelerle bozulması gerektiği düşüncesindeyim.