MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ



Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13.04.2016 tarih ve 2014/556-2016/256 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların ... Tüp Sanayi ve Ticaret A.Ş ... Likitgaz Dolum Tesisleri San. Tic. A.Ş"nin yönetim kurulu üyeleri olduklarını, söz konusu iki şirketin dava dışı ... İnşaat"a bono verdiklerini, bononun müvekkiline ciro edildiğini, senedin vadesinde ödenmediğini, kısmi icra takibi yapıldığını, takip kesinleştiği halde ödeme yapılmadığını, senedin bakiyesi için de ikinci takip açıldığını, davalı tarafın senedi verirken..."da akaryakıt istasyonu olduğunu söyleyerek tapu fotokopisini verdiğini, bahsi geçen taşınmazın icra takibi devam ederken satıldığını, senedin iptali için açılan menfi tespit davasının reddedildiğini, kararın kesinleştiğini, davalıların yönetim kurulu üyesi oldukları şirketlere gönderilen tebligatların geri döndüğünü, şirketlerin kayıtlı mal varlığının olmadığını, ticari adreslerinde bulunmadıklarını, tek mal varlığı olan taşınmazın da alacaklı müvekkilinden kaçırmak için satıldığını, davalıların kötü niyetli ve kasıtlı davranışlarından ötürü müvekkilini zarara uğrattıklarını, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 336"ncı maddesi kapsamında zarardan davalıların sorumlu olduklarını ileri sürerek şimdilik 50.000 Euro zararın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalıların senet borçlusu ve kefili dava dışı şirketlerin yönetim kurulu üyeleri oldukları, takip konusu senetten dolayı borçlu olmadığı halde şirketleri borçlandırdıkları, ödenmeyen senet bedelinden dolayı gösterdikleri taşınmazın dava dışı 3. şahsa satıldığı, davalıların bu eyleminin alacaklıları zarara uğratmak için kasten, kötü niyetle yapmadıklarını, kusursuz olduklarını iddia ve ispat edemedikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3.040,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenlerden alınmasına, 03.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.