Taraflar arasındaki “müdahalenin men"i ve tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Muğla Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.02.2010 gün ve 2007/1100 E-2010/121 K sayılı kararın incelenmesi davalı şirket vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 19.07.2010 gün ve 2010/4700 E- 2010/11168 K sayılı ilamı ile;
("...Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalılardan S...A...."ın maliki bulunduğu dava konusu taşınmaz malı diğer davalı limited şirkete kiraya verdiğini, müvekkili ile birlikte tüm kat maliklerinin dava konusu taşınmaz malın fiili kullanılma şeklinden rahatsız olduklarını, kat maliklerinin bu rahatsızlığın giderilmesi için 2006 yılı içerisinde toplanıp davalıların meydana getirdikleri rahatsızlığın (gürültü ve kokunun) giderilmesi için kendilerine süre verilmesini ve ayrıca ses izolesi için söz verdikleri önlemlerin alınmasını kararlaştırdıklarını, 2007 yılı içerisinde de bunun alınmadığını gören müvekkillerinin kat malikleri kurulunu toplayarak dava konusu Soydan Apartmanının alt katındaki dükkanların hiçbirine cafe-bar, içkili lokanta türü işyerlerine izin verilmemesi yönünde karar aldıklarını, davalıların tutum ve davranışlarından dolayı huzur ve sağlıklarının bozulduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın içkili lokanta ve cafe-bar olarak kullanılmasının men"ini, tahliyesi yönünde karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, kat irtifaklı ana taşınmazda davacılardan İ.. M..."in 3, N.. D...."in 5 nolu, davalılardan S. A.."ın 20 ve 21 numaralı bağımsız bölümlerin maliki oldukları, davalıların bağımsız bölümlerinin tapu kaydına göre dükkan olduğu ve 06.12.2006 günü bu yerleri satın aldıkları, ana taşınmazın yönetim planının 43. maddesine göre de zemin kattaki dükkanların krokide gösterilen ön bahçelerinin kullanımlarının o dükkanlara ait olduğunun belirtildiği, davalıların dükkanlarının zemin katta yer aldığı, ana taşınmazın kat maliklerinin 27.01.2006 günlü toplantısında dilek ve temennileri içerecek biçimde alt kattaki iş yerlerinden başkalarının kat maliklerini rahatsız edecek şekilde iş yapanlara kiraya verilmemesi için işyeri sahiplerinin uyarılmasına (cafe-bar, disco) karar verilmiş olduğu, dava konusu iş yerinin Muğla Belediyesi tarafından umuma açık istirahat ve eğlence yeri şeklinde içkili lokanta olarak ruhsata bağlandığı, dava konusu 20 ve 21 numaralı dükkanların önündeki bahçenin bu dükkanların maliki tarafından kullanılmasını önleyen veya yönetim planının 43.maddesini değiştiren herhangi bir kararın alındığına dair belgenin dosyada bulunmadığı, mahkemece 28.05.2009 günlü oturumda yapılan keşifte belirlenen ortak kullanım alanının dava sonuçlanıncaya kadar davalı işletmenin kullanmaması konusunda tedbir kararı verildiği anlaşılmaktadır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesine göre kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler. Somut olayda davanın dayanağını bu madde hükmü teşkil etmektedir. Davalıların faaliyette bulundukları bağımsız bölümler tapuda işyeri (dükkan) olarak kayıtlı bulunmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 48.maddesine göre özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Özel teşebbüslerin güvenlik ve kararlılık içerisinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri almak Devletin anayasal görevidir. Davalı taraf yasalara uygun şekilde almış olduğu ruhsata dayanarak dava konusu işyerini çalıştırmaktadır. Ancak bu işyerindeki faaliyetin sınırlarını 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 18.maddesinin belirlediği de bir gerçektir. Davalı tarafın kullanmakta olduğu işyerinin bir bölümündeki dükkanların ön bahçesindeki faaliyetini ortadan kaldırmak, sınırlamak veya bu sonuçları doğuracak şekilde tedbir kararı vermek davalı tarafın ticaret özgürlüğünü kısmen ortadan kaldıran ve onun ticaretini sınırlayan telafisi mümkün olmayan durumlar yaratan bir uygulama mahiyetindedir. Yönetim planınca davalı tarafa tahsis edilen bahçedeki faaliyetin geçici olarak dahi durdurulmuş olması yukarıda değinilen mevzuat karşısında kabul edilemez bir uygulamadır.
Mahkemece, tüm bu hususlar dikkate alınarak davalıların Kat Mülkiyeti Yasasının 18.maddesi uyarınca işyerlerinde koku, gürültü ve ses kirliliğine neden olup olmadıkları, böyle bir durum mevcut ise bunların tahammül sınırlarını aşıp aşmadığı konularında uzman ve teknik bilirkişilerden rapor alınarak ticari faaliyetini sınırlamak yerine, davalının bu faaliyetine devam etmek ve hem de ana taşınmazdaki kat maliklerine rahatsızlık verici eylemleri önlemek bakımından alınması gereken tedbirleri belirleyip (koku, gürültü ve yüksek sesi önleyici tedbirler ile gerektiğinde işyerinin tavan ve duvarlarında yalıtım yapılması) bunlara hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, bu cümleden olarak davalı tarafın ticari faaliyetinin önlenmesine, davayı esastan çözümleyecek şekilde ve davacının dava sonunda elde etmesi gerekeni peşinen hükme bağlayacak nitelikte tedbir kararı verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...")
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı şirket vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 22.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.
.