Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2007/13273 Esas 2007/16467 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Takip konusu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece borcun ödenerek dosyanın işlemden kaldırılması; borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü haczedilmezlik şikayetinin incelenmesine engel değildir. Zira, şikayetin kabul edilmesi  üzerine haczi mümkün bulunmadığı halde dosyaya getirilen ve alacaklıya ödenen paranın borçlu tarafından geri istenmesi söz konusu  olacaktır.
Seçilen takip şeklinin özelliğine göre itiraz takibi durdurmadığı için infaz işleminin tamamlanması mümkün bulunmakla süresinde ileri sürülen haczedilmezlik şikayeti incelenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Kaldı ki, somut olayda icra mahkemesinin 21.02.2007 tarihli tensip ara kararının üç numaralı bendi gereğince mahcuz paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı da verilmiştir. Bundan başka alacaklıya ödenen para haczedilen banka hesabından ayrı olarak borçlunun rızaen  yaptığı bir ödeme de değildir.
O halde mahkemece; niteliği itibariyle haczedilemeyeceği belirlenen banka hesabındaki parayla ilgili şikayetin kabulü yerine yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.