Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1089
Karar No: 2019/2894
Karar Tarihi: 30.12.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2017/1089 Esas 2019/2894 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1089 Esas
KARAR NO : 2019/2894
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2016
NUMARASI : 2014/606 2016/1061
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin 30/06/2012 tarihinde davalılardan ... A.Ş'nin ZMMS poliçesinin düzenlendiğini, diğer davalı sigorta şirketinin ise kasko poliçesini düzenlediği ... plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu sırada aracın yol üzerindeki sete hızla girmesi sonucunda yaralandığını, kaza sonrasında müvekkilinin uzun süre hastanede yattığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalılardan ... A.Ş'den, zararın poliçe limitini aşması durumunda ise aşan kısmın diğer davalıdan ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... A.Ş 'den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili, 26/10/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 182.663,14 TL'ye yükseltmiştir. Davalı ... A.Ş vekili, davacı tarafın öncelikle Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasına müracaat etmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortanın kusuru oranında olduğunu, sigortalının olayda bir kusurunun bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı ... A.Ş vekili, kazanın 30/06/2012 de meydana geldiğini, kasko sigorta poliçesinin ise 27/05/2012 tarihinde sona erdiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; dava konusu kazanın meydana gelmesinde dava dışı sigortalının %75 oranında, davacının ise %25 oranında kusurlu olduğu, davacının kusur oranı indirilmesi sonucunda maddi zararının 182.663,14 TL bulunduğu, kaza tarihinde kasko poliçesinin bulunmadığı gerekçeleriyle davanın,davalı ... A.Ş yönünden kabulüne, 182.663,14 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ...A.Ş'den tahsiline, davalı ... A.Ş hakkındaki manevi tazminat talebinin usulden reddine karar verilmiş, kararı davalı ... A.Ş vekili istinaf etmiştir. Davalı ...A.Ş vekili, olay ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunun irdelenmediğini, davacının 01/07/2012 tarihli ifadesinde otobüsün arkasında oturduğunu söylediği halde asliye ceza mahkemesindeki ifadesinde karar verilmek üzere ayağa kalktığını, beyanların çelişkili olduğunu, zararın sürüsü kusuruyla mı , davacının kendi kusuruyla mı , yoksa hatalı kasis nedeniyle mi olduğunun incelenmediğini, olaydan sonra davacının evine gittiğini, hastaneye daha sonra gittiğini, hastane evraklarına göre davacının belden tedavi gördüğünü, olaydan sonra yapılan müdahale ile davacının malul kaldığı sakatlığı ortaya çıktı ise veya sakatlık oranı arttı ise bu noktadan sonra müvekkilini sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, olayda zarar ile olay arasında illiyet bağı kurulamadığını, yoldan kaynaklı kusurun ve davacının kusurunun çelişkiye yer vermeyecek şekilde belirlenmediğini, bilirkişi raporunda sürücü için %75, davacı için %25 kusur belirlenmiş ise de, asliye ceza mahkemesinde Adli Tıp Kurumundan alınan raporda, sürücü ve davalının eşit oranda kusurlu bulunduğunu, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, tazminat hesabının fahiş olduğunu, hesaplamanın aktüer siciline kayıtlı aktüer tarafından yapılmadığını bildirmiştir. Yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporda davacının %30.2 oranında meslekten kazanma gücünden kaybetme sayılacağı ve iyileşme süresinin kazadan itibaren 9 aya kadar uzayabileceği yolunda kanaat belirtildiği görülmüştür. Gaziosmanpaşa 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunulan Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre; hem sürücünün hem de davacının kusurlu olduğunun bildirildiği, ancak kusur oranı ile ilgili bir oran verilmediği gibi asli ya da tali kusur ayrımına da gidilmediği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan dört kişilik bilirkişi raporunda; olayın meydana gelmesinde davacının %25, araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu oldukları, davacının nihai ve gerçek zararının kusur oranı dikkate alındığında 182.663,14 TL olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır. 30/06/2012 günü dava dışı ...'in sevk ve idaresindeki otobüsün Hadımköy istikamatinden Arnavutköy yönüne seyir halindeyken kaza mahalli olan ... İlköğretim Okulu önlerinde kasisten geçtiği esnada davacının sürücüye para uzatmak için ayağa kalktığı sırada araç içindeki koltuğa düştüğü ve yaralandığı, adli tıp kurumundan alınan rapor içeriğinden davacının %30.2 oranında meslekten kazanma gücünden kaybettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda dava konusu olayın meydana gelmesinde davacının %25 oranında, dava dışı sürücünün ise %75 oranında kusurlu oldukları yönünden görüş bildirildiği görülmüştür. Kararı istinaf eden davalı ...A.Ş vekili, özellikle kusur oranına itiraz etmiş olup gerçekten de bu itirazlar ilk derece mahkemesince yeterince karşılanmadığından dairemizce istinaf aşamasında yeniden adli tıp kurumundan rapor alınması yoluna gidilmiştir. İstinaf aşamasında alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nce düzenlenen 03/10/2019 günlü raporda; dava konusu olayın meydana gelmesinde davacı yolcu ... ayağa kalktığı sırada aracın her an fren ya da kasisten geçme gibi sebeplerle sarsılabileceğini ve dengesinin bozulabileceğini dikkate alarak tutunma tedbiri alıp olayı önlemeye çalışması gerektiği halde bahsedilen bu hususa riayet etmediği, böylelikle dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde %50 oranında, dava dışı sürücü ... ise araç içinde bulunan yolcuların durumunu dikkate alarak kasisten geçişi sırasında hızını uygun seviyeye düşürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, yola gereken dikkati vermediği, bu nedenlerle kazanın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş olup söz konusu rapor olayın oluşuna, dosya içeriğine ve mevcut delillere uygun bulunduğundan dairemizce itibar edilmesi yoluna gidilmiştir. Zarar hesabını yapan bilirkişi heyeti davacının %25 oranında kusurlu olduğundan hareketle hesaplama yapmış olup rapor içeriğinden de anlaşılacağı üzere davacının bahse konu maluliyeti sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararının 243.550,86 TL olduğu anlaşıldığından, dairemizce 17/10/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda belirtilen nihai ve gerçek maddi zarar tutarından %50 oranında kusur indirimi yapıldığında, davacının isteyebileceği zarar tutarının 121.775,43 TL olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan hükmü istinaf eden davalı ... A.Ş vekili, tazminat raporundaki hesaplamaların fahiş olduğunu ileri sürmüş ise de, söz konusu hesaplamanın Yargıtay uygulamalarına uygun olduğu, ayrıca bilirkişi heyetinde aktüerya tazminat hesabı uzmanı da bulunduğundan, bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Hal böyle olunca davalı ... A.Ş vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı...A.Ş vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2-İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 19/12/2016 gün, 2014/606 Esas, 2016/1061 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davalı ... A.Ş. yönünden davanın kısmen kabulü ile; 121.775,43 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ... A.Ş.'den tahsili ile davacıya verilmesine, 4-... A.Ş. yönünden açılan manevi tazminat talebinin husumetten reddine, 5-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 8.318,47 TL harçtan, peşin alınan 151,50 TL peşin ve 620,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 772,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.546,47 TL harcın davalı ...A.Ş'den tahsili ile hazineye gelir kaydına, 6-Davacı tarafından yatırılan 151,50 TL peşin harç ve 620,50 TL ıslah harcı toplamı olan 772,00 TL'nin davalı ...A.Ş'den alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 21,15 TL başvuru harcı, 413,50 TL posta ve tebligat gideri ve 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.434,65 TL'den davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 1.623,10 TL'sinin davalı ... A.Ş'den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 8-Davalı ...A.Ş tarafından yapılan yargılama gideri olan 65,00 TL'den davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 21,66 TL'sinin davacıdan alınarak davalı ... A.Ş'ye verilmesine, bakiye kısmın davalı... A.Ş üzerinde bırakılmasına, 9-Kabul edilen kısım üzerinden davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 15.518,67 TL vekalet ücretinin davalı ... A.Ş'den alınarak davacıya verilmesine, 10-Reddedilen kısım üzerinden davalı... A.Ş lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 8.715,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... A.Ş'ye verilmesine, 11-Davalı ... A.Ş yönünden manevi tazminat talebi husumetten reddedildiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.800,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... A.Ş'ye verilmesine,12-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı ... A.Ş'ye iadesine, 13- İstinaf aşamasında davalı ... A.Ş tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 53,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 138,70 TL'nin davacıdan alınarak ... A.Ş'ye verilmesine, 14-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 15-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/12/2019






Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi