Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Takip alacaklısının, borçlu hakkında açtığı boşanma davasında verilen tedbir nafakası ara kararını ilamsız takibe koyduğu, borçlunun icra dairesinde ödeme emrine itirazı üzerine alacaklı vekilince icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasının talep edildiği anlaşılmaktadır. Boşanma davası reddedildiğine göre, alacaklı tedbir nafakasının başladığı 23.05.2006 dava tarihinden itibaren kendisi için aylık 150 YTL, çocuk için aylık 100 YTL tedbir nafakasını red kararının kesinleştiği 24.01.2007 tarihine kadar isteme hakkına sahiptir. Oysa, takip talebinde 14.03.2007 takip tarihine kadar birikmiş nafaka ve takip tarihinden sonra da her ay 250 YTL nafaka istenmek suretiyle boşanma davasının reddine ilişkin ilamın kesinleşme tarihi sonrası için de nafaka talep edildiği görülmektedir. Mahkemece fazla istenen nafaka miktarının belirlenmesi ve bu miktar yönünden itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi yerine tüm itirazın kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.