11. Hukuk Dairesi 2019/2407 E. , 2020/480 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 25/04/2018 tarih ve 2018/103 E- 2018/247 K. sayılı kararın davacı vekili ve fer"i müdahil vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ...Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 02/04/2019 tarih ve 2018/1683 E- 2019/531 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ve fer"i müdahil vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin halen ... bünyesinde anılan belediyeye ait dükkanda faaliyette bulunduğunu, bu dükkanın müvekkilinin faaliyetlerini sürdürmeye devam etmesine yetecek büyüklükte olmadığından ve müvekkili şirketin mali gücünün de yeni bir dükkan alınmasına veya kiralanmasına elverişli bulunmadığından yine anılan belediyeye ait daha büyük bir taşınmazın, müvekkili şirket ana sermayesinin arttırılmasını teminen ayni sermaye olarak söz konusu taşınmazın değer tespitinin yaptırılarak şirket sermayesinin arttırılmasında değerlendirilmesi ve müvekkili şirketin kullanımına imkan sağlanmasına ilişkin 23.01.2018 tarih ve 583 sayılı kararın tescil ve ilanı için davalıya yapılan başvurunun sunulan belgeler içerisinde sermaye oranlarının değişikliğine izin veren Bakanlar Kurulu kararının eksikliğinden bahsedilerek 06.02.2018 tarihli yazı ile reddolunduğunu, söz konusu kuruma eksikliğin bulunmadığına ve Bakanlar Kurulu"ndan izin alınması gerekmediğine dair açıklama içeren bir yazı ile tekrar 16.02.2018 tarihinde yapılan başvurunun da reddedildiğini ve ret yazısının 28.02.2018 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini ileri sürerek, ...’nün 16.02.2018 tarih ve2018-GD-1026 sayılı kararının iptali ile müvekkili şirketin 23.01.2018 tarihli 583 sayılı genel kurul kararının tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı yanında müdahil olan ... vekili, söz konusu şirketin Belediye bünyesinde olduğunu, davalının red işleminin doğru olmadığını ileri sürerek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... yetkilisi, davacı şirketin 06.02.2018 tarihinde tebliğ aldığı 2018-GD-823 sy. Müdürlük yazısına istinaden dava açma hakkının 14.02.2018 tarihinde sona erdiğini, davacının eldeki davayı TTK"nın 34. maddesinde öngörülen tebliğden itibaren 8 gün süre içinde açmadığını, davacının Müdürlüğe yaptığı ikinci başvurunun kanunda bahsedilen süreleri yeniden başlatması mümkün olmayıp zaten ilk başvuru ile aynı hususları içerdiğini, ikinci başvuruya Türkiye Belediyeler Birliğince yazılmış olan 14.02.2018 tarihli yazının eklendiğini, bu durumun davacının tescil talebinden ve dava dilekçesinden anlaşıldığını, kaldı ki tescil talebine konu istem sermaye oranlarını değiştirecek şekilde tesis edilen sermaye artırımı işlemlerinin Bakanlar Kurulu iznine tabi olduğunu savunarak hak düşürücü sürede açılmayan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacının tescil başvurusunun 06.02.2018 tarihinde reddedilip aynı tarihte kendilerine Bakanlar Kurulu izninin bulunması gerektiğinin tebliğ edildiği, davacının herhangi bir yeni belge ibraz etmeksizin 16.02.2018 tarihinde ret kararının doğru olmadığını bildirdiğine yönelik itirazının da reddedildiği ve davacıya tebliğ edildiği, davacı şirketin ret kararını 06.02.2018 tarihinde tebliğ aldığı, yeni bir belge sunmayarak tekrar başvuruda bulunduğu, ikinci ret kararının da aynı sebeple olduğu, yeni bir belge ve eksiklik tamamlanmadan yapılan ikinci başvurunun ilk başvuru ile oluşan itiraz süresini kesmeyeceği, iş bu davanın açılabilmesi için TTK"nın 34. maddesinde öngörülen 8 günlük hak düşürücü sürenin 14.02.2018 tarihinde, yani ilk başvurunun davalı tarafça reddedildiğinin davacıya tebliğ edildiği 06.02.2018 tarihinden itibaren 8 günlük süresinin sonunda sona erdiği, ilk başvuru ile sonradan yapılan başvurunun aynı hususları içerdiği, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı ve feri müdahil vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
...Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında usul ve yasaya aykırı bir durum görülmediğinden davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve feri müdahil vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve dava konusu tescili istenen 23.01.2018 tarih ve 583 sayılı Genel Kurul kararının değişen mevzuat uyarınca Cumhurbaşkanlığınca verilen izin doğrultusunda 01.11.2018 tarihinde ticaret siciline tescil edildiğinin anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı ve feri müdahil vekillerinin temyiz istemlerinin ayrı ayrı reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ve fer"i müdahil"den ayrı ayrı alınmasına, 16/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.