6. Hukuk Dairesi 2015/8786 E. , 2016/1583 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira alacağının tahsili için tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, temyiz eden davalılar vekilinin davalı kiracı .... hakkında aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekili tarafından, davalılar hakkında başlatılan .... İcra Müdürlüğünün 2014/8593 esas sayılı takip dosyasında, 15.09.2014 tarihli takip talebi ile toplam 3.000-TL asıl alacağın tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin davalılardan ...."ne 19.09.2014 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davalı vekili tarafından 7 günlük itiraz süresinden sonra 02.10.2014 tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu, süresinde borçlu tarafından yapılmış bir itiraz olmamasına rağmen davacı alacaklı tarafından İİK"nun 68.maddesi gereğince icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açıldığı görülmüştür. Davalı tarafın itirazı süresinde olmadığına göre davacı alacaklı icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini İİK.nun 66.maddesi gereği isteyebileceğinden icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. İcra dairesince süresinde olmayan itiraz nedeniyle usulsüz şekilde takibin durdurulmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartı olup mahkemece re"sen dikkate alınmalıdır. Mahkemece, davacının itirazın kaldırılması davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
3-Davalılar vekilinin davalı kefil ... yönünden temyiz itirazlarına gelince; İcra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 25.11.2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı ... sözleşmeyi müteselsil kefil olarak TBK.nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra 25.11.2013 tarihinde imzalamıştır. TBK.nun kefalet sözleşmesinde şekil şartını düzenleyen 583.maddesi “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmünü içermektedir. Takibe konu kira sözleşmesinde TBK.nun 583.maddesinde belirtilen şekil şartına uyulmadığından kefalet sözleşmesi geçersizdir. Bu durumda mahkemece itirazın kaldırılması isteminin davalı kefil ... yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ; Davalı kiracının tahliyeye ilşkin temyiz ve itirazları yerinde görülmediğinden yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın tahliyeye ilişkin kısmının ONANMASINA, 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden alınmasına, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.