Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1699
Karar No: 2016/2807
Karar Tarihi: 02.05.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/1699 Esas 2016/2807 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/1699 E.  ,  2016/2807 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen genel kurul kararının iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davada karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Asıl davada davacı, davalı kooperatifin 07.07.2002 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısına kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği gerekçesiyle alınmadığını, ihraç kararının iptali için dava açtığını, toplantıda kararların oyçokluğu ile alındığını, 5 ve 6 numaralı kararların projeye aykırı olduğuna ilişkin tespit yaptırdıklarını, diğer maddelerle alınan kararların da kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, 07.07.2002 tarihli olağanüstü genel kurul kararlarının iptalini ve kooperatif yönetiminin tedbiren kayyıma tevdi edilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacılar, davalı kooperatifin 07.07.2002 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının amacının, yönetim kurulunun bilinçli şekilde projeye ve imar mevzuatına aykırı yaptığı inşaat ve imalat işlemlerini genel kurulun onayına sunarak, genel kurulun tasarrufu haline getirmek olduğunu, daha önce onaylanan projede yeri belli olan arıtma tesisinin bunun dışında başka bir yere yapıldığını, 5 numaralı kararda, bu arıtma tesisi hiç yapılmamış gibi üyelere anlatılarak oylama yapıldığını, bu durumun üyeleri yanıltmaya yönelik olduğunu, oysa ki arıtma tesisinin projeye aykırı olarak farklı bir yere zaten yapıldığını, bu hususun...sayılı dosyası ile tespit edildiğini, arıtma tesisinin yerinin değiştirilerek inşa edilmesi sebebiyle çevre duvarlarının da yerinde değişiklik meydana geldiğini, 6. maddede ise, yeni kroki sunularak çevre duvarlarının yerinin de projeye aykırı olduğu belirtilerek krokiye göre değişiklik yapılması konusunda üyelerin yanıltılarak karar alındığını, diğer kararların da üyelere yanlış ve yanıltıcı bilgi verilerek alındığını, alınan kararların usule, iyiniyet kurallarına, yasaya ve anasözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek, 07.07.2002 tarihli olağanüstü genel kurul kararlarının iptali ile kooperatif yönetiminin tedbiren kayyıma tevdiine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, ... üyelikten ihraç edildiğini, toplantıya katılıp kararlara muhalefet şerhi yazdırmadığından dava açma ehliyeti bulunmadığını, 07.07.2002 tarihinde alınan genel kurul kararlarının kanuna anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine ilişkin verilen kararın, asıl ve birleşen davada davacı vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 30.10.2006 tarih ve 2005/9441 E., 2006/10855 K. sayılı ilamı ile, mahkeme kararlarının gerekçesinin net, anlaşılabilir ve denetlenebilir olması gerektiği, davacılardan... aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığının, yine davacıların genel kurul kararının iptali davası açma hakları olup olmadığının tartışılarak denetime elverişli bir karar verilmesi gerekirken, hiçbir yasal gerekçe ihtiva etmeyen, davanın neden reddedildiği hususunda açıklık içermeyen şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek bozulması üzerine, mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın, davacının aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine, birleşen davanın kabulü ile 07.07.2002 tarihli genel kurulun 5. ve 6. maddelerinin iptaline dair verilen kararın, asıl davada davacı vekili ile asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi sonucunda, Dairemizin 15.02.2012 tarih ve 2011/3381 E., 2012/1068 K. sayılı kararı ile asıl davada davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile, iptali istenilen genel kurul kararlarının kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu kanıtlanmadığından, birleşen davanın reddi yerine kabulünün doğru olmadığı belirtilerek birleşen davada davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. Birleşen davada davacılar vekilinin karar düzeltme talebinde bulunması üzerine Dairemizin ... sayılı kararı ile, birleşen davada davacılar vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddiyle, davalı kooperatifin 07.07.2002 tarihli genel kurulunun 5. maddesiyle, inşaat ruhsatına esas projede ( sıhhi tesisat uygulama projesinde) 21 ve 22 numaralı villaların arkasında bulunan arıtma tesisinin eski yönetim ve TUS tarafından yapılan hatalar nedeniyle oluşan fiili durum sonucu birleşen davadaki davacılara tahsisli 1 ve 2 numaralı villaların arkasına inşa edilmesi için proje tadili konusunda yönetim kuruluna yetki verildiği, sonraki aşamalarda yönetim kurulunca ilk projeye aykırı yapılan yapıların tadilat projesine işlenerek fiili durumun hukukileştirildiği, yapı ruhsatı ve ekindeki projelerde arıtma tesisi 21 ve 22 numaralı villaların arkasında projelendirilmesine karşılık, tesisin projeye aykırı şekilde kur’a sırasında davacılara isabet eden villaların arkasında inşa edildiği, genel kurulca, önceki yeri uygun olmayan arıtma tesisinin teknik olarak uygun olan başka yerde yapılmasına karar vermesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak, yerel mahkemece anılan arıtma tesisinin şimdiki inşa edildiği yer yerine, kooperatife ait ortak alanlarda veya kooperatife ait alan dışında temin edilebilecek teknik açıdan uygun başka bir alanda yapılmasının mümkün olup olmadığı üzerinde durulmadığı, bu nedenle, konusunda uzman bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, daha yüksek maliyetli olsa dahi yükümlülüklerin tüm ortaklarca eşit paylaşılması ilkesi dikkate alınarak arıtma tesisinin diğer ortaklara da zarar vermeyecek şekilde kooperatife ait ortak alanlarda veya ortak alan dışında temin edilebilecek başka bir yerde yapılmasının mümkün olup olmadığı araştırılarak, başka bir yerde yapılmasının mümkün olması halinde arıtma tesisine ilişkin genel kurul kararının iptaline, başka yerde yapılmasının mümkün olmaması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davanın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, birleşen davada davacıların, iptali istenen genel kurul kararının sadece 5. ve 6. maddelerine muhalefet şerhi koydukları, bu nedenle sadece bu maddeler yönünden iptal talep edebilecekleri, daha önce yapılan ve onaylanan projeye göre başka yerde yapılması gereken arıtma tesisinin projeye aykırı şekilde, davacılara ait 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerin arkasına inşa edildiği, çevre duvarlarının da aynı şekilde
projeye aykırı yapıldığı, iptali istenen genel kurul toplantısının 5 ve 6. maddeleri ile, projeye aykırı yapılan arıtma tesisi ve çevre duvarlarına ilişkin ruhsat alabilmek için fiili durumlarına uygun, yeni yapılan vaziyet planının kabul edildiği ve durumun hukukileştirilmeye çalışıldığı, davacıların kooperatife, söz konusu arıtma tesisinin kendi binalarının bitişiğinde olmadığını bilerek üye oldukları, daha sonra pojeye aykırı şekilde, arıtma tesisinin kendi binalarının arkasına yapıldığı, arıtma tesisinin yaz aylarında koku yapabileceği, bu nedenle davacıların konutlarında değer düşüklüğü meydana geleceği, bu durumun azınlık hakları ve iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle, asıl davada; karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davada ise; davanın kabulü ile 07.07.2002 tarihli genel kurulun 5. ve 6. maddelerinin iptaline karar verilmiştir.
Kararı, birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, birleşen davada davalı vekilinin 5 numaralı gündem maddesi ile ilgili diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Birleşen dava, temyiz kapsamına göre, 07.07.2002 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 5. ve 6. gündem maddelerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, 19.03.2003 tarihli kararla, birleşen davanın kabulü ile 07.07.2002 tarihli genel kurul toplantısının 5. ve 6. gündem maddeleriyle alınan kararların iptaline karar verilmiş olup, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 15.02.2012 tarih ve 2011/3381 E., 2012/1068 K. sayılı kararıyla, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddiyle iptali istenen 07.07.2002 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlarının kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu kanıtlanmadığından, davanın reddi yerine kabulünün doğru olmadığı belirtilerek, hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiş, birleşen davada davacılar vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine de davacılar vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddiyle, anılan genel kurul toplantısının 5 numaralı gündem maddesi yönünden araştırma yapılması gerektiği belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Birleşen davada davacılar vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine karar verilmesi ile uyulmasına karar verilen Dairemizin 15.02.2012 tarihli bozma ilamında belirtildiği üzere, 6 numaralı gündem maddesi yönünden davanın reddi gerektiği hususu kesinleşmiştir.
Bu durumda mahkemece, 6 numaralı gündem maddesi yönünden, uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Öte yandan, davalı vekili, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, dava konusu arıtma tesisinin kaldırıldığını, davanın konusuz kaldığını belirtmiş, hüküm verilen 15.05.2014 tarihli duruşmada da davanın konusuz kaldığını belirtmiş olmasına rağmen mahkemece bu beyan üzerinde durulmaksızın hüküm kurulmuştur.
Bu durumda mahkemece, davalı vekilinin arıtma tesisinin kaldırıldığı yönündeki açıklamasıyla ilgili, davacılar vekilinden beyan alması, kabul edilmemesi durumunda mahallinde keşif ve inceleme yapılarak arıtma tesisinin kaldırılmış olduğunun tespiti halinde, davanın konusuz kaldığının kabul edilmesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davadaki haklılık durumuna göre belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Diğer yandan, 06.08.2002 olan dava tarihinin, gerekçeli karar başlığında 25.02.2013 olarak yazılmış olması da hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalı vekilinin 5 numaralı gündem maddesiyle ilgili diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi