4. Hukuk Dairesi 2014/5596 E. , 2015/1559 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2013
NUMARASI : 2010/3-2013/1009
Davacı H.. G.. vekili Avukat Gülcan tarafından, davalı E.. A.. aleyhine 05/01/2010 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlali nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili Avukat Ömer tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, sanık olarak yargılandığı davada katılan vekilinin kendisine hakaret ettiğini belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davacının duruşmada olan olayları yanlış aktardığını, savunma yapmak için söylediği sözlerin yanlış anlaşıldığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2007/339 Esas sayılı dava dosyasının, 21/02/2008 tarihli duruşma tutanağına geçen davalının ""keşke maymundan gelselerdi"" şeklindeki sözlerini davacının da aralarında bulunduğu katılanları kastederek söylendiği, bu sözlerin kişilerin onur ve saygınlığını zedeleyen söz olarak kabul edilmesi gerektiği ve davalının İstanbul 6.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2013/191 Esas sayılı dosyasında hakaret eylemi nedeni ile mahkumiyet aldığı belirtilerek istemin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Davalı E.. A.., iş bu dosyada belirtilen sözler nedeniyle hakaret suçu ile İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2009/291 Esas sayılı dosyasında yargılanmış ve beraat etmiştir. Kararın temyizi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesi dava konusu sözler nedeniyle hakaret suçu işlendiğinden davalının mahkumiyetine karar verilmesi gerekçesi ile yerel mahkemenin kararını bozmuştur. Bozma sonrası yapılan yargılamada davalının mahkumiyetine karar verildiği, verilen cezanın miktar itibari ile kesin olması nedeni ile kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
TBK"nun 74 (Borçlar Kanunu"nun 53) maddesi gereğince hukuk hâkimi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de; ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve belirlenecek maddi vakıalar hukuk hâkimi yönünden de bağlayıcıdır.
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Kişide oluşan manevi zararın giderilmesi bakımından hakimin olayın özelliklerine, fail ve mağdurun durumlarına, kişilik değerlerinde meydana gelen eksilmenin niteliğine göre manevi tazminat olarak bir miktar paranın ödenmesine veya TBK"nun 58/2 (Borçlar Kanunu 49/3.) maddesi gereğince tazminat yerine diğer bir tazmin yoluna başvurması mümkündür. Bahsedilen madde gereği diğer tazmin yöntemleri konusunda örnekseme yapılarak haksız saldırının kınanması ve kınama kararıyla birlikte bu kararın basın yoluyla ilan edilmesi yöntemlerine değinilmişse de bu yöntemler sınırlı olmayıp hakimin takdirine bırakılmıştır. Bu bağlamda, özür beyanı, isnadın geri alınması vb. bir tazmin şeklinin benimsenmesi de düşünülebilir. (4. HD. 14/11/1996 Somut olayda, davaya konu sözlerle ilgili olarak hakaret suçu nedeniyle davalı hakkında verilmiş olan mahkumiyet kararı TBK"nun 74 (BK"nun 53.) maddesi gereğince hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte bir olgudur. Mahkemece, tazminat yaptırımı yerine TBK"nun 58/2 (BK.49/3.) maddesinde bahsedilen diğer yaptırımlardan olan tecavüzün kınanmasına dair kararla yetinilmesi gerekirken manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre, davalının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.