BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/262 Esas 2022/122 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/262
Karar No: 2022/122
Karar Tarihi: 23.02.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/262 Esas 2022/122 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/262 Esas
KARAR NO : 2022/122

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2019
KARAR TARİHİ : 23/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 06/05/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil .... A.Ş. karşı taraf ... A.Ş. (...) ile sözleşme imzalayarak ... markasıyla turşu üretimi yapması ve davalı firmaya teslim etme konusunda anlaştıklarını, taraflarca akdedilen sözleşme uyarınca satıcı olarak gözüken müvekkil şirketin sözleşme konusu olan ürünleri “alıcı” konumunda olan davalı ... A.Ş.’ye teslim edeceği düzenlendiğini, müvekkil şirketin sözleşme uyarınca yetiştirilmiş ve üretimini gerçekleştirebildiği tüm ürünleri 2017 yılı içerisinde davalıya teslim ettiğini, teslime ilişkin sevk irsaliyelerinin mevcut olduğunu, müvekkilin üretimini gerçekleştirildiği bölgelerde 2017 yılında yaşanan hava olaylarından kaynaklanan afetler meydana geldiğini, bölge nezdinden kalıcı hasarlara sebebiyet verdiğini, yaşanan afetler neticesinde müvekkil şirket ve bölge halkının büyük mağduriyetler yaşadığını, müvekkil şirketin elde etmeyi planladığı ve öngördüğü tüm ürünü elde edemediğini, planlanandan eksik ürün elde edebildiğini, müvekkil şirketin yaşamış olduğu mağduriyete ilişkin davalı yana ivedilikle mail ve diğer iletişim yollarıyla bilgilendirme yaptığını, ... Valiliği ve ... Kaymakamlığının afet raporlarının karşı tarafla paylaşıldığını, bunun üzerine davalı yan ile yetişen ürünlerin sevkiyatlarının yapılması konusunda anlaşıldığını, sevkiyatların Mayıs ve Haziran ayında yapılmasını talep ettiklerini, afet sonrasında ve sözleşmeye konu ürünlerin kalan kısmı davalının bilgisi ve onayı dahilinde olmak üzere 2018 yılı Mayıs ve Haziran aylarında tam ve eksiksiz bir şekilde karşılayarak sevkiyatları vaktinde yaptığını, sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, müvekkil şirket taraflarca akdedilen sözleşmeye uygun bir şekilde yetiştirmiş olduğu ve üretimini gerçekleştirdiği ürünleri davalının bilgisi ve onayı dahilinde usulüne uygun olarak karşılayarak irsaliyeler ile teslim ettiğini, daha sonrasında davalı şirketin müvekkil şirket aleyhine haksız ve yasal dayanağı olmayan bir şekilde Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) sistemi üzerinden 49 ayrı faturayı düzenleyerek gönderdiğini, fatura içeriklerinde her ne kadar kalite ve geç teslimat dayanak gösterilmiş ise de sevkiyatların tümünün süresinde gerçekleştirildiğini, kalite problemi de olmamasına rağmen karşı tarafın kalite problemi ve geç teslimata dayalı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun fatura kestiğini, davalı yan tarafından ürünlerin kalitesine ilişkin hiçbir geri dönüş olmadığını, müvekkil şirketin üretimi standartlara tabi ve uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini, müvekkil aleyhine düzenlenen 49 ayrı faturanın toplamının 157.906,79-TL olduğunu, KEP sistemi üzerinden gönderilen ve haksız şekilde düzenlenen faturaların tümünün müvekkil şirket tarafından usulüne uygun olarak kabul edilmeyerek sistem üzerinden davalı yana süresi içerisinde iade edildiğini, müvekkil şirketin faturaları süresinde iade etmesine rağmen davalı şirket ... 4. Noterliği’nin ... tarihli ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iadelerin haksız olarak yapıldığını ve müvekkilin kayıtlarına haksız bir şekilde işlemediğini iddia ederek söz konusu ihtarnameyi keşide ettiğini, ihtarname içeriğinde ayrıca müvekkil şirketin itirazlarının haksız olduğunu, faturaları kendi kayıtlarından çıkarmayacaklarını ve fatura bedelleri toplamının müvekkil şirket carisinden mahsup edileceğinin de ihtar edildiğini, ihtara karşı müvekkil şirketin ... 10. Noterliği’nin ... tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap vererek itirazlarını sunduğunu, müvekkil adına gönderilen ve karşı tarafa tebliğ edilen ihtarname içeriğinde iadesi gerçekleşen faturaların sadece liste halinde dökümü yapılarak kayıtlara işlenmesi talebine de anlam verilemediği ve liste halinde yer verilen faturaları – içeriklerini – bedellerini kabul etmediklerinin belirtildiğini, karşı yanın iddiası olan müvekkil şirket carisinden mahsup edilmesine muvafakat etmediklerini ve söz konusu alacağın da ödenmesinin talep edildiğini, müvekkil şirketin bahsi geçtiği üzere davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil şirket adına gönderilen ihtarnameye karşı davalı tarafından ... 4. Noterliği’nin ... tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile aynı beyan ve iddialarla cevap verildiğini, davalının, ihtarına karşı müvekkil şirket tarafından cevap verildiğini, ... 10. Noterliği’nin ...tarihli ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile haksız olarak düzenlenen faturaların müvekkil tarafından usulüne uygun olarak iade edildiği ve müvekkil şirketin cari hesabından ilgili fatura tutarlarının müvekkilin carisinden mahsup edilmesine anlam verilmeyerek muvafakat etmediklerini ve söz konusu fatura tutarlarının ödenmesinin istenildiğini, müvekkil tarafından ürünlerin taraflarca kararlaştırılan sürelerde irsaliyelerle teslim edilmesine rağmen karşı yan müvekkil şirket aleyhine faturalar düzenleyerek müvekkilin kendi alacağından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde geçerli nedeni olmaksızın toplam 157.906,79-TL. bedeli mahsup ettiğini, müvekkil şirketin mahsuba ilişkin hiçbir şekilde muvafakati de bulunmadığını, müvekkil adına haksız şekilde düzenlenen faturaların bir kısmı kalite problemi olarak bir kısmı da mayıs ayı geç teslimat tutarı adı altında %20 cezayla düzenlendiğini, müvekkil ile davalı yan arasında kararlaştırıldığı üzere şartlarla üretim gerçekleştirildiğini, mutabık kalınan teslim süreleri olan Mayıs ve Haziran aylarına uygun olarak müvekkil teslimatlarını gerçekleştirdiğini, ... Kaymakamlığı Gıda Tarım Ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü’nün ... Tarih Ve ... Sayı Numaralı Dilekçesinin Ekinde Sunulu Olan Rapor da; “ilgi sayılı dilekçe gereği ... merkez ve demircili, gereli, kaymakçı ve bu mahallelere yakın, bölgelerde ağırlıklı olmak üzere mayıs ve hazirtan aylarında meydana gelen aşırı yağış, dolu sel suları basması gibi nedenlerle turşuluk salatalık, karpuz ve kiraz gibi ürünlerde%40 – 80 oranlarda ürünlerin zarar gördüğü müdürlüğümüz afet işleri kapsamında tespit edilerek durum bakanlığımıza rapor edilmiştir.” Şeklinde olduğunu, ... Valiliği İl gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün 15.08.2017 tarih ve ...sayı numaralı yazısında; “İlgi yazınız gereği; ilimiz ..., ..., ... ve ... ilçelerinde 01.01.2017 ve 15.08.2017 tarihleri arasında meydana gelen doğal afetlerle ilgili olarak düzenlenen bakanlığımıza gönderilen, üzerinde afetin nevi, oranı ve ürün çeşidi ile zarar gören alanın belirtildiği Afet/İhbar/Bilgi formu yazımız ekinde gönderilemektedir.” şeklinde olduğunu, söz konusu dönem de elde edilebilen ürünlerin davalıya teslim edildiğini, 01.01.2019 tarihi itibariyle ticari uyuşmazlıklar yönünden dava şartı olarak arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanılamadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, 157.906,79-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 17/06/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davacı yan olan ...A.Ş. İle ticari ilişkisinde de tüm sorumluluklarını yerine getirmiş olduğunu, davacı yana herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil şirketin davanın tarafları arasında ikame edilmiş sözleşmede alıcı, .... A.Ş. İse satıcı konumunda olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin konusu kornişon turşu alım - satımı olduğunu, davacı tarafın kornişon turşu üretimi ve müvekkil şirkete gönderilmesi hususundaki sorumluluklarını kendi kusuru ile yerine getirmediğini, bununla birlikte müvekkil şirkete herhangi bir bilgi vermeden sözleşmenin esaslı koşulları üzerinde değişiklik gerçekleştirerek müvekkili yanılttığını, ...A.Ş. Müvekkil şirketin onayı ve bilgisi olmadığı halde yaklaşık 180.000 adet ürünü daha öncekilerden farklı bir yöntem kullanarak ürettiğini, müvekkile ayıplı şekilde teslim ettiğini, müvekkil şirketin müşteri şikayetleri sonucu söz konusu kalite problemini tespit edebildiğini, gecikmeksizin dosyaya sunmuş olunan mail yazışmalarından sabit olduğu üzere davacı şirkete bildirildiğini, davacı şirketin genel müdürü ... tarafından müvekkil şirket yetkililerine gönderilen mail içeriğinde açıkça "2017 sezonunda tedarik edilemeyen eksik miktar"denilerek davacı tarafın müvekkil şirket ile yapmış olduğu sözleşmedeki asli yükümlülüğünü yerine getirmediğini kabul ettiğini, davacı tarafça konuya ilişkin olarak 29 Mayıs-4 Haziran 2018 tarihleri arasında mail yazışmaları dava dilekçesine ek olarak sunulduğunu, müvekkil şirketin söz konusu geç teslimatlardan haberdar olduğu ve bu konuda bir mutabakat olduğunun iddia edildiğin, müvekkil şirketin söz konusu geç teslimatlara ilişkin olarak cevabını 27 Mayıs 2018 tarihinde mail yazışmasında verdiğini, mailde aynen "2017-2018 yılı turşu anlaşma miktarlarımızın zamanında teslim edilmeyen 850.000 adet ürünü sizden mutabık kaldığımız üzere anlaşma koşullarımızdan yeni sezonda (Mayıs-Haziran) alacağız. Ancak bu dönemde taahhüt edilen ürünün zamanında teslim edilmemesinden doğan zararımız anlaşmamız gereğince size dönülecektir." ifadelerine yer verildiğini, müvekkil davacıdan TPE nezdinde tescil ettirdiği bazı markalarına ait ürün gruplarının ... (...) üretimini yapmak amacıyla fason üretim sözleşmesi ve çerçeve sözleşmesi imzaladığını, Türkiye çapında pek çok şirketle olduğu gibi aynı tip sözleşme ve benzer hükümler doğrultusunda bu ticari ilişkisini sürdürdüğünü, bu ürünlerin başka bir firma ile anlaşılıp ürettirilmesinin yaklaşık 3-4 ay sürdüğünü, müvekkil şirketin başkaca bir çözüm olanağı olmaması sebebiyle Mayıs-Haziran aylarındaki teslimatları kabul ederek zararlara ilişkin davacı tarafa dönüleceğini belirttiğini, mail yazışmalarından sonra davacı şirketin de dava dilekçesinde kabul ettiği üzere tüm sevkiyatların devam ettiğini, davacı şirket müvekkil şirketin, geç teslimlere ilişkin olarak dönecek olduğu cezai bedeli bilerek ve kabul ederek kornişon turşularının teslimatını gerçekleştirdiğini, daha sonra müvekkil şirketin taraflar arasında imza edilen çerçeve sözleşme kapsamında %20'lik ve mail yazışmasında belirttiği bedelin çok çok altında kesilmiş olan faturalara haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz ettiğini, davacı şirketin, söz konusu ürünlerin yaklaşık 900.000 adetlik kısmını zamanında teslim edemediğini, müvekkil şirkete eksik kalan kısımların bir sonraki sezon olan 2018 Mayıs - Haziran aylarında teslim edileceği taahhüdünü verdiğini, davacı şirket tarafından gönderilen ürünlerin satışa çıkarıldığını, Türkiye'nin birçok yerinde söz konusu ürünlere ilişkin çok sayıda şikayetler alındığını, bu sebeple müvekkil şirket tarafından bir test yaptırıldığını, bu testin sonuçları da davalı şirket ile paylaşıldığını, müvekkil şirketin yaptırdığı testte muadil kornişon turşuları "taze ve tadı beğenildi" şeklinde rapor edildiğini, davacı tarafından üretilen kornişon turşularının ise "ürün çok acı ve yumuşak" şekilde rapor edildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde aynen "Ayrıca belirtmek gerekir ki davalı yan tarafından ürünlerin kalitesine ilişkin hiçbir geri dönüşte olmamıştır." ifadesine yer verdiğini, davacı tarafa ürünlerdeki kalite probleminin bildirildiğini, bu konu üzerine birçok mail yazışması yapıldığını, davacı şirket yetkilileri ile müvekkil şirket yetkilileri müvekkil şirket merkezinde bir araya gelerek söz konusu ürünlerin tadım testini gerçekleştirdiğini, davacı yanın açıkça kötü niyetli olduğunu, tarafların bir araya gelerek bir tadım testi yaptığını, kalite ile ilgili bir geri dönüş yapılmadığı ifadelerinde bulunarak kötü niyetlerini ispatladıklarını, yapılan tat testlerinde davacı tarafın yetkilileri tarafından da kendilerinin üretmiş oldukları turşularının tatlarında farklılık olduğunun kabul edildiğini, davacı tarafın buna rağmen müvekkil şirketin söz konusu duruma ilişkin kesmiş olduğu faturalara itiraz ettiğini, kalite probleminin müvekkil şirket tarafından dile getirildiğini, mail yazışmasında sevkiyatların yapılmasını ancak kalite problemi nedeniyle davacı tarafa, taraflar arasında imzalanan çerçeve sözleşme gereği yine bir ceza dönüşünün yapılacağını belirttiğini, davacı tarafın "geç teslimat" hususunda olduğu gibi kalite konusunda da zımni kabul göstererek ceza bedelinin taraflarına dönecek olduğunu bilerek sevkiyatları gerçekleştirdiğini, davacı şirketin hatalarını kabul ettiğini, davacı tarafın, söz konusu süreçte geç teslimatlara ilişkin açığı kapatmak amacıyla "şok yöntem" olarak tabir edilen ve normalden farklı bir yöntem kullanılarak üretilen ürünlerin müvekkil şirkete teslim edildiğini kabul ettiğini, müvekkil şirketin bunun üzerine davacı tarafa ceza bedelinin fatura edileceğini bildirdiğini, davacı taraf da bu duruma kabul göstererek sevkiyatları tamamladığını, müvekkil şirket sözleşmeye uygun davranarak haklı bir şekilde kesmiş olduğu ceza faturalarını davacı tarafın cari hesabından mahsup ettiğin, davacı tarafın sunmuş olduğu raporların soyut olduğunu, davacı tarafın üretim alanlarının zarar gördüğüne ilişkin herhangi bir rapor, tespit vs bulunmadığını, davacı tarafın beklenenin üzerinde yağış olması gibi basit bir gerekçe ile müvekkil şirkete taahhüt edilen kornişon turşu üretimini gerçekleştiremediğini belirttiğini, dava dosyasına soyut, gerekçesiz raporlar sunduğunu, davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu, ... Kaymakamlığı Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü tarafından düzenlenen raporda %40-80 oranında ürünlerin zarar gördüğünün ifade edildiğini, raporun söz konusu üretim alanlarının davacı tarafın üretim alanları olduğuna ilişkin ya da davacı tarafın üretim alanlarının zarar gördüğünü ispatlar herhangi bir niteliği olmadığını, davacının tarlalarının %40-80 miktarında zarar gördüğü bir an için kabul edilse dahi davacı şirketin, müvekkil şirkete kalite problemi olmayan hiçbir ürün teslim edemediğini, davacının söz konusu süreçte teslim etttiği tüm ürünlerin şok yöntem ile fermente edilmiş ürünler olup kalite problemini haiz ürünler olduğunu, taraflar arasında imzalanan, fason üretim sözleşmesinde davacının yalnızca fabrika adresi belirtildiğini, davacının üretilecek salatalıkları hangi yöreden temin edileceğine ilişkin herhangi bir hüküm olmadığını, ürünlerin hangi yörede üretildiği, herhangi bir öneminin bulunmadığını, taraflar arasında böyle bir anlaşma olmadığını, davacı tarafın ise yalnızca birkaç bölgedeki yağış sebebiyle söz konusu ürünleri üretemediğini iddia ettiğini, davacı tarafın, basiretli tacir olduğunu, söz konusu yağış riskini öngörmeli ve üretim alanlarını gerekirse farklı bölgelere dağıtması gerektiğini, karşı tarafın mantığıyla düşünecek olursak Türkiye'nin herhangi bir bölgesindeki yağış ya da bir doğa olayının olması sebebi ile de mücbir sebep oluştuğunu iddia etmenin mümkün olmayacağını, üretimin nerede yapılacağının önem arz etmediğini, davacı tarafın ... Bölgesi'nin yalnızca küçük bir yöresini oluşturan coğrafyadaki yağışlar sebebiyle mücbir sebep iddiasının kabulünün mümkün olmayacağını, bu nedenlerle taleplerinin tümünün ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 13/12/2019 tarihli ara kararı gereğince; ... Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davacının ticari defterleri ve taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin tespiti, davacının alacaklı olup olmadığının tespiti yapılarak alacaklı ise alacağın ne kadar ve nelerden ibaret olduğu konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasının istenilmesine, inceleme günü belirlenmesine, davacı tarafa inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, ... 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Talimat sayılı dosyasına ibraz edilen 30/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ile davalı arasında, 2017 yılından önce başlayıp 31.12.2018 tarihinde sona eren mal alım satımına dayalı bir ticari çalışmanın gerçekleştiği, davacının 2017 ve 2018 yılı yasal defterlerinin, açılış ve kapanış onaylarının TTK'nun 6473 maddesi gereği muntazaman yaptırıldığı, kayıtların muhasebe kaidelerine uygun olarak birbirini doğrular vaziyette işlenmiş olduğu , bu halleriyle davacının yasal defterlerinin TTK'nun ilgili maddeleri gereği sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirket tarafından düzenlenen 31.05.2018 tarihli ve toplamı 157,906.79 TL. olan 49 adet ihtilaf konusu Faturaların , Davacının 2018 yılı kayıtlarında Davalı lehine yer almadığı ve davacının davalıdan dava tarihi itibarı ile 411.278,16 TL alacaklı bulunduğu , görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 14/12/2020 tarihli ara kararı gereğince; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacı ile davalı arasındaki cari hesap ve ticari ilişkinin tespit edilmesi, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının belirlenmesi, dosya kapsamındaki belgeler doğrultusunda davacının tesislerinin hava olayları nedeniyle zarar görüp görmediği, görmüş ise bu durumun üretime ne kadar etkileyeceği, geç teslim hususunda mücbir neden söz konusu olup olmadığı, ayıp durumunun söz konusu olup olmadığı tespit edilerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişiler Mali Müşavir ..., ..., Doğal Afetler konusunda uzman ...'in 26/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafından davacıya 31.05.2018 tarihinde 29 adet “Kalite problemi” açıklamalı toplam 73.180,00 TL tutarında ve 20 adet “Mayıs Ayı Geç Teslimat tutarı 94 20 Ceza” açıklamalı toplam 84.036,79 TL tutarında olmak üzere 49 adet toplam 157.906,79 TI/'lik faturalar tanzim etmiş olduğu, Hasar tespit raporlarında yağıştan dolayı tarımsa! ürünlerde zarar olduğu söylendiği fakat meteorolojik ölçüm verileri olmadığından afet oluşup oluşmadığı tespit edilemediği, borçlunun mücbir sebep nedeniyle borcunun yerine getirmediği kanaatine ulaşırsa TBK md. 182 f. 2 gereği borçlu temerrüde kusuru ile sebebiyet vermediğinden cezai şart ödemekle yükümlü olmayacağı, mücbir sebebin oluşmadığı kanaatine varılması halinde ise, bu defa davacı kusuruyla temerrüde düşmüş olacağından ve alacaklı ifanın uzatılmasına ilişkin mailinde cezai şart ve tazminat haklarını açıkça saklı tuttuğundan cezai şart ödemek durumunda kalacağı, Ayıba ilişkin olarak ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti belirleyici olacağından öncelikle bu durumun açıklığa kavuşturulması gerektiği, Ayıp ihbarı süresinde yapılmamış ise alıcı artık malı bu haliyle kabul edilmiş sayılacağından cezai şart talebinde bulunamayacağı, ilibarın süresinde yapılmış olması halinde ise ürünün ayıplı olup olmadığı konusunda testim edilen numuneleri değerlendirebilecek bu alanda uzman bir bilirkişinin tespiti gerektiği ve ancak bundan sonra ayıp nedeniyle cezai şart talep edilebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 09/11/2021 tarihli ara kararı gereğince; dosyada bulunan tüm müzekkere yanıtları ile tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi, uyuşmazlık konusunda nihai bir rapor tanzimi için dosyanın önceki bilirkişilere tevdi ile ek rapor alınmasına ve bilirkişi heyetine Tarımsal alanlar konusunda uzman ...'ün dahil edilerek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişiler Mali Müşavir ..., ..., Doğal Afetler konusunda uzman ..., ...'ün 19/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafından davacıya 31.05.2018 tarihinde 29 adet “Kalite problemi” açıklamalı toplam 73.780,00 TL tutarında ve 20 adet “Mayıs Ayı Geç Teslimat tutarı % 20 Ceza” açıklamalı toplam 84.036,79 TL tutarında olmak üzere 49 adet toplam 157.906,79 TL’lik faturalar tanzim etmiş olduğu, Hasar tespit raporlarında yağıştan dolayı tarımsal ürünlerde zarar olduğu söylendiği fakat meteorolojik ölçüm verileri olmadığından afet oluşup oluşmadığı tespit edilemediği, borçlunun mücbir sebep nedeniyle borcunun yerine getirmediği kanaatine ulaşırsa TBK md. 182 f. 2 gereği borçlu temerrüde kusuru ile sebebiyet vermediğinden cezai şart ödemekle yükümlü olmayacağı, mücbir sebebin oluşmadığı kanaatine varılması halinde ise bu defa davacı kusuruyla temerrüde düşmüş olacağından ve alacaklı ifanın uzatılmasına ilişkin mailinde cezai şart ve tazminat haklarını açıkça saklı tuttuğundan cezai şart ödemek durumunda kalacağı, Ayıba ilişkin olarak ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti belirleyici olacağından öncelikle bu durumun açıklığa kavuşturulması gerektiği, Ayıp ihbarı süresinde yapılmamış ise alıcı artık malı bu haliyle kabul edilmiş sayılacağından cezai şart talebinde bulunamayacağı, İhbarın süresinde yapılmış olması halinde ise ürünün ayıplı olup olmadığı konusunda teslim edilen numuneler üzerinden ayıplı olup olmadığının tespit edilemeyeceği, ürünün ayıplı olduğu davacı tarafından ispat edilememiş olup artık bu durum karşısında cezai şarta hükmedilemeyeceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Davacı taraf, davalı taraf ile kornişon turşu satımı ve teslimi konusunda sözleşme imzaladığını, sözleşme gereği yapılması gereken teslimatın üretim yerlerinde 2017 yılında yaşanan hava olaylarından kaynaklanan afetler nedeniyle gerçekleştiremediğini, bu konuda davalı tarafa bildirimde bulunulduğunu, yaşanan bu doğal afet sonrasında sözleşmeye konu ürünlerin davalının bilgisi ve onayı dahilinde 2018 yılı Mayıs ve Haziran aylarında teslim edildiğini ancak davalı tarafın geç teslimat yapıldığı ve ürünlerin ayıplı olduğu iddiasıyla aleyhlerine 49 ayrı fatura tanzim edildiğini, faturaların toplam değeri olan 157.906,79 TL bedelin cari hesap alacağından düşüldüğünü, geç teslimatın mücbir nedenden kaynaklandığını ve kusursuz olduğunu, ürünlerin ayıplı olmadığını iddia ederek 157.906,79 TL'nin davalıdan tazminini talep etmiştir. Davalı taraf, davacının kendi kusuru ile sözleşme ile üstlendiği edimlerini yerine getirmediğini, ürünlerin ayıplı şekilde teslim edildiğini, teslim edilemeyen ürünlere ilişkin yeni sezonda teslim alınacağını ancak bu dönemde taahhüt edilen ürünün zamanında teslim edilmemesinde doğan zararı anlaşma gereğince talep edileceğinin davacıya bildirildiğini, geç teslimlere ilişkin olarak cezai şart bedelini bilerek ve kabul ederek davacının kornişon turşularının teslimatını gerçekleştirdiğini, taraflar arasında çerçeve sözleşme kapsamında cezai şart faturaları tanzim edildiğini, mücbir sebep iddiasının geçerli olmadığını kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında akdedilen çerçeve sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin 7. maddesinde satıcının sözleşme konusu satımlarda TTK m.25/3 uygulanmayacağını, ayıp ihbar süresinin emtianın tesliminden itibaren 6 ay olduğunu, açık ve gizli ayıp halinde herhangi bir muayene ve ihbar yükü olmaksızın üçüncü kişiye satılmış olsa dahi emtiayı her zaman iade alacağını kabul ve taahhüt ettiği, sözleşmenin 8. maddesinde satıcının sipariş verilen emtiayı şahit numuneye birebir olarak veya süresinde veya eksiksiz veya ayıpsız olarak teslim etmediği takdirde siparişin %20'si tutarında cezai şartı derhal, nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği düzenlenmiştir. Taraflar arasında akdedilen Fason Üretim Sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin konusunun davacının kendi üretim tesislerinde ... markasıyla her türlü turşu üretimi yapması ve davalıya teslim etmesine ilişkin olduğu görülmüştür.
Uyuşmazlık; davacının satış sözleşmesi kapsamında emtiayı geç teslim etmesini mücbir nedenden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacının tarım arazilerinin ve ürün tedarik ettiği firmaların tarım arazilerinin yoğun yağış nedeniyle zarar görüp görmediği, davacı tarafından teslim edilen emtiaların ayıplı olup olmadığı, davalı tarafından tanzim edilen cezai şart faturaları nedeniyle davacının alacağından mahsup edilen bedellerin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği noktalarına ilişkindir.
Yargılama sırasında davacının ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmış olup, talimat mahkemesince düzenlenen raporda; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalı şirket tarafından düzenlenen uyuşmazlık konusu 49 adet 157.906,79 TL tutarlı faturaların davacının kayıtlarında yer almadığı, davacının dava tarihi itibariyle ticari kayıtlarına göre davalıdan 411.278,16 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 24/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davalı kayıtlarında davacının 677,99 TL alacaklı gözüktüğü, davacı kayıtları ile arasındaki farkın 410.600,17 TL olduğu, davaya konu faturalardan kaynaklı farkın 157.906,79 TL olduğu, diğer farkların 252.693,38 TL olduğu, dava konusu faturalarda 29 adetinin kalite problemi açıklamalı olduğu ve toplam bedelinin 73.780,00 TL olduğu, 20 adetinin Mayıs ayı geç teslimat tutarı açıklamalı toplam 84.036,79 TL tutarında olduğu, meteorolojik yönünden yapılan incelemede; ... Kaymakamlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünün 06.07.2017 tarih ve... sayılı yazısında, Müdürlüğün Afet İşleri kapsamında tespit ettiği bir kısım tarım ürünlerine Mayıs ve Haziran aylarında meydana gelen aşırı yağış, dolu sel suları basması şeklinde zarar gördüğünün belirtildiği, tahminlerin gerçekleştiğini gösteren meteorolojik ölçüm değerlerinin bulunmadığı, bu nedenle doğal afetlerin oluşup oluşmadığının belirlenemediği, T.C. ... Valiliği, İL Afet ve Acil Durum Müdürlüğünün ... sayı ve 25.09.2019 tarihli yazısının son paragrafında hasar tespit yaporları ile ilgili olarak, “Bu kapsamda Valiliğimize (İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, 2017 yılı içerisinde İl Tarım Müdürlüğü, ... İlçe Tarım Müdürlüğü ve ... Kaymakamlığından herhangi bir tarım hasar raporu gönderilmemiştir.” denildiği, bunun yanında yazının Ek 7, deki tabloda ... 'de 500 da turşuluk ekili alanın 3-4/06/2017 tarihinde aşırı yağış ve dolu dan 1435.50 oranında zarar gördüğünün yazıldığı, çizelgede konusu geçen aşırı yağış ve dolu ile ilgili herhangi bir ölçülmüş meteorolojik değer olmadığı, doğal afet tanımını destekleyecek meteorolojik verilerden yoksun olduğu, dosyada sadece yıllık toplam yağış miktarları bulunduğu, bu tablodan da doğal afet oluşluğunun kararının verilmesi mümkün olmadığını, borç erteleme kararları ve zarar oluştuğunu gösteren tablolar ile tarımsal ürünlerde zararlar olduğu tutanak altına alındığı, fakat bu tespitlerin bölgede doğal afet oluştuğu anlamına gelmediği, doğal afetin oluştuğu kararını vermek için ölçülmüş meteorolojik verilerin gerekli olduğu, sonuç olarak, meteorolojik ölçüm verileri olmadığından afet oluşup oluşmadığı tespit edilemediği belirtilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi kök raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla davacının talep ettiği bilgiler müzekkereler yazılarak dosyaya kazandırılmış ve yine davacının talebi üzerine ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler tarafından tanzim edilen ek raporda; mahkememiz tarafından ... tarihli .... Esas sayılı Tarım ve Orman Bakanlığına yazılan yazıda ... ili, ...- ..., ...- ..., ... ilçesine bağlı ...- ... köyleri, ... merkeze bağlı ..., ... ve ... köylerinde 1 Mayıs 2017- 31 Ekim 2017 tarihleri arasında yağış nedeni ile meydana gelen zararı gösterir rapor ve bilgilerin tetkik edilmek üzere mahkemenize gönderilmesi istenildiği, Tarım ve Orman Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünün ... tarih ... sayılı yazısı ile ilgili yazıya cevap verildiği, Tarım ve Orman Bakanlı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünün ilgili yazısı özetlenecek olursa ; 1-... İline bağlı: a- ... Belediyesi, ... mevkiinde 02.08.2017 tarihinde dolu yağışı nedeni ile 2000 da karpuz, turşuluk hıyar ve slajlık mısır ürününde % 40-80 oranında zarar meydana geldiği.b- Erenler Mahallesinde 02.08.2017 tarihinde dolu yağırı nedeni ile 3000 da turşuluk hıyar ve sebze ürüründe % 50-100 oranında zarar meydana geldiği. ... Belediyesi çevre hatlarında 02.08.2017 tarihindeki dolu yağırı nedeni ile turşuluk hıyar, lahana, patates, mısır, karpuz, kavun, fasulye, biber, domates vb ürünlerde % 40-100 oranında zarar meydana geldiği, ... ilinde 02.08.2017 tarihinde meydana gelen dolu zararı neticesinde turşuluk hıyar ve diğer sebze ürünlerini yetiştiren 250 tarım sigortası kapsamında olduğu için ürün zararları tarım sigortası tarafından karşılandığı, Tarım sigortası kapsamında olmayan 60 çiftçi için ise borç erteleme kararı için İl Tespit Komisyonu toplanmış isimleri listede belirtilen 42 çiftçi için uygun, 18 çiftçi içi ise red kararı verildiği, 2- ... İline bağlı: a- ... ilçesindeki 2 mahallede 04.06.2017 tarihinde meydana gelen aşırı yağış ve dolu neticesinde 80 adet çiftçide turşuluk hıyar, patates,karpuz ve slajlık mısırda % 35-50 oranında zarar meydana geldiği, b- İzmir’in diğer ilçelerinde de Mayıs- Haziran aylarında dolu ve yağış neticesinde diğer ürünlerde ciddi miktarda hasar meydana geldiği, 3-... İline bağlı: ... ilçesine bağlı köylerde yoğun yağmur ve dolu neticesinde meyve, bağ, tütün, hıyar ve biber ürünlerinde % 40- 70 oranında zarar olduğu belirtildiği, bununla ilgili İlçe hasar tespit komisyonu kararı alındığı, B- mahkememiz tarafından ... tarihli ... Esas sayılı Meteoroloji Genel Müdürlüğüne yazılan yazıda ... ili, ...- ..., ...- ..., ... ilçesine bağlı ...- ... köyleri, ... merkeze bağlı ..., ... ve ... köylerinde 1 Mayıs 2017- 31 Ekim 2017 tarihleri arasında yağış ve dolu oranlarını gösterir rapor ve bilgilerin tetkik edilmek üzere gönderilmesinin istenildiği, Tarım ve Orman Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğünün ... tarih ... sayılı yazısı ile ilgili yazınıza CD ortamında cevap verildiği, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün ilgili yazısına ekli CD lerin incelenmesi sonucu özetlenecek olursa ; ... İli ... İlçesine 05.06 2017 tarihinde 38 mm yağış düşmüştür. ... İli ... İlçesine 18.05.2017 tarihinde 26,7 mm yağış düşmüştür. ... İli ... ilçesine 18.05.2017 tarihinde 29,8 mm yağış düşmüştür. D- ... ili ... ilçesine 05.06.2017 tarihinde 25,2 mm yağış düşmüştür. ... il merkezine 19.05.2017 tarihinde 32.1 mm yağış düşmüştür. f-09.05.2017 tarihinde İzmir ilinde fırtınadan kaynaklanan hasar raporu mevcuttur. g-05.05.2017 tarihinde Manisa ilinde ürünlere hasar veren dolu yağışı mevcuttur. h-29.09.2017 tarihinde Uşak ilinde ürünlere zarar veren şiddetli yağış raporu mevcuttur. İ- 02.08.2017 tarihinde ... ilinde ürünlere zarar veren dolu yağışı mevcut olduğu, meteorolojide yağışların sınıflandırılması aşağıdaki şekilde olduğu; 1-5 mm arası yağış hafif yağış( hafif kuvvette yağış) gurubuna, 6-20 mm arası yağış, sağanak ( orta kuvvetli yağış) gurubuna, 21-50 mm arası yağış, kuvvetli sağanak ( kuvvetli yağış) gurubuna, 51-75 mm arası yağış, çok kuvvetli sağanak ( çok kuvvetli yağış ) 76-100 mm arası yağış, şiddetli yağış, 100 mm < X arası yağış , aşırı yağış sınıfına girdiği, 1 – 20 mm arası yağışlar tarım ürünleri için önemli bir zarar oluşturmayacağı,. ancak 200 mm yüksek yağışların tarım ürünlerinde çok ciddi zararlara neden olduğu. dosya içerisinde kurumlar gelen yazılar incelendiğinde yörede 2017 tarihinde yağışların fazlalığından dolayı davaya konu turşuluk hıyar ürününde ciddi derecede zararlar tespit edildiği, ancak davacı ... A. Ş'nin ürünleri tedarik edeceği üreticiler dosya içeriğinden anlaşılmamakla beraber davaya konu tarihlerde ekili turşuluk hıyar ürünlerinin davaya konu zarardan etkilenmiş olduğuna dair bir delil olmadığı, Mayıs, 2017 - Haziran 2017 tarihlerinde lokal yağışlar görünebildiği, Örneğin Meteoroloji Genel Müdürlüğünün ekli CD sinde ... İli ... İlçesinde 05.06.2017 tarihinde 38 mm yağış düştüğü, Aynı İlçeye bağlı 14 km mesafede bulunan Çınardipi köyüne ise aynı tarihte 0,4 mm yağış düştüğü, ayıplı ürün ile ilgili; davalı firma 2017 yılında kendisine teslim edilmesi gereken, ancak 2018 yılında teslim edilen hıyar turşusunun ayıplı olduğunu beyan ettiği, bu ayıbın sağlıklı olarak ispat edilebilmesi için hıyarın hasat sonrası mı, yoksa fabrikada işleme sırasında mı ayıplı olduğunun belirlenmesi gerektiği, hasat sonrası ayıplı ürün olup olmadı, hıyar ürünü numunesi alınıp Tarım ve Orman Bakanlığı Yetkili il Kontrol laboratuvarlarında pestisit yönünden analize tabi tutulması; Fabrika işleme sırasında ayıplı ürün olup olmadığı yine yetkili laboratuvarlardan tuz, sorbik asit ve benzoik asit analizleriyle belli olduğu, analizlerin ürünün son kullanma tarihi dikkate alınarak yapılması gerektiği, 2017-2018 yıllarına ait ürünlerden şu anda numune alınması mümkün olmadığı, ürünün ayıplı olup olmadığının tespit edilemediği, dolayısıyla ayıp ihbarı süresinde yapılmış kabul edilse dahi ürünün ayıplı olduğu davacı tarafından ispat edilemediği belirtilmiştir.
Ayıp açısından yapılan değerlendirmede; davacı tarafından teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğuna dair bir rapor veya test sonucu bulunmadığı, ayıba ilişkin olarak yapılan bilirkişi incelemesine numune örnek sunulamadığı, ayıp nedeniyle davalının zarara uğradığının kanıtlanamadığı, davalının teslim almış olduğu ürünleri satamadığına dair bir beyanda bulunmadığı, mevcut dosya durumuna göre teslim alınan ürünlerin davalı tarafından satışının yapıldığı ve satış nedeniyle davalının zarar uğramadığının anlaşıldığı, maillerde test yapıldığı belirtilmişse de test sonuçlarının dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla davalının kalite problemi adı altında tanzim ettiği faturalara dayanarak ayıp nedeniyle cezai şart talebinde bulunamayacağı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle; davalı tarafından 31/05/2018 tarihinde tanzim edilen 29 adet ayıba ilişkin 73.780,00 TL tutarındaki faturalar nedeniyle davacının borçlu olmadığı, davalı tarafından bu faturaların cari hesaptaki davacının alacağından haksız yere mahsup edildiği, dolayısıyla davacının 73.780,00 TL tutarındaki alacağını davalıdan talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Davacı tarafından keşide edilen ... 10. Noterliği'nin ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ödeme ihtarında bulunulduğu ancak ödeme süresi verilmediği anlaşıldığından bu ihtarnameye davalı tarafından verilen ... 4. Noterliği'nin ... yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi tarihi olan 17/07/2018 tarihinde davalının temerrüte düştüğü sonucuna varılmış olup, bu tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Geç teslimden kaynaklanan cezai şart açısından yapılan değerlendirmede; hasar tespit raporlarında yağıştan dolayı tarımsal ürünlerde zarar olduğu söylendiği fakat meteorolojik ölçüm verileri olmadığından afet olup olmadığının tespit edilemediği, davacının kendi tarım alanlarının zarar gördüğüne ilişkin somut bir delil veya tespit bulunmadığı, davacının üretim merkezinin zarar gördüğünün ispatlanmadığı, Meteoroloji uzmanı tarafından dosyaya ibraz edilen ilgili kurum yazıları ve diğer belgelerin incelendiği ve bu verilere dayalı olarak tarımsal ürünlerde zarar oluştuğu ancak bir doğal afet oluşup oluşmadığının tespit edilemediği sonucuna varıldığı, bununla birlikte somut olayda mücbir sebebin varlığından bahsedilebilmesi için dış küvvetlerin sonucu olan, borçlunun işletmesiyle bağlı bulunmayan, önceden görülemeyen, kaçınılmaz ve borcun ifasını mutlak şekilde engelleyen harici olayın varlığı gerektiği, dosyadaki veriler öngörülemeyen, zorunlu veya zorlayıcı bir doğal olayın gerçekleştiğine ve davacının faaliyet ve işletmesi dışında kalan harici olay nedeniyle yetiştirdiği ürünlerin hasar gördüğüne, harici olayın işyeri ile bağlantısı olmadığına işaret ettiği, davacının kendisine ait veya ürün tedarik ettiği firmalara ait tarım alanlarının bulunduğu yerlerin ada, parsel ve metre kare cinsinden bilgilerinin sunulmadığı, yine bu alanlarda ne kadar ekim olduğu ve ne kadarının zayi olduğuna dair bilgi verilmediği, davacının ürünleri tedarik ettiği firmaların tarım alanlarının zarar gördüğüne dair delil sunulmadığı, yine bu firmalardan tedarik sıkıntısı yaşandığına dair davacıya bir dönüş olduğunu gösteren delil bulunmadığı, davacının üçüncü kişilerden alım yapamadığına dair delil sunulmadığı, davacının başka yerlerden temin hususunda yeterli çabayı gösterdiğine dair de delil sunulmadığı, dolayısıyla dava konusu mücbir neden iddiasıyla illiyet bağı kurulamadığı, somut olayda mücbir neden dolayısıyla ifa engeli ve ifa imkansızlığı bulunmadığı sonucuna varılmış olup davacının sözleşme yükümlülüğünü ihlal ederek satım sözleşmesine konu ürünleri geç teslim ettiği, basiretli bir tacir gibi hareket etmediği, davalının cezai şart hakkını saklı tuttuğu, sözleşmenin 8. maddesi uyarınca tanzim edilen cezai şart faturalarından davacının borçlu olduğu sonucuna ulaşılarak davacının cari hesaptaki alacağından mahsup edilen bu tutarların tahsiline ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı taraf, bilirkişi ek raporuna karşı beyan dilekçesinde; kornişon alımını yağışların yaşandığı bölgelerden yaptığını, davacının üretici firmalardan ürünleri alıp üretim yaptığı, tanıklarının dinlenilmesini talep ettiği, tedarikçi firmalar ile arasındaki ticaretin incelenmesi, üreticilerden ürün tedarik ettiğinin ispatı açısından fatura, cari hesap kayıtlarının incelenmesini ve bu kayıtlarda yer alan ilçe ve köylerde keşif yapılmasını talep etmiştir. Davalı taraf, davacının taleplerine muvafakat etmediğini bildirmiştir. Dosya kapsamında davacının talep ettiği tüm delillerin celp edildiği ve uzmanlar aracılığıyla incelendiği, yargılama sırasında da davacıya somut delillerini sunması için süre verildiği ancak kendi tarım alanları ve tedarik ettiği firmaların tarım alanlarının zarar gördüğüne ve bu zararların dava konusu ürünler ile teslimatı etkilediğine dair bir delil ibraz edilmediği, doğal afet nedeniyle somut bir tespit bulunmadığı, somut veri ve delillerle desteklenmeyen mücbir neden iddiasının tanık beyanları ile ispatlanamayacağı, davacının ve ticareti bulunduğu tedarikçi firmaların tüm kayıtlarının incelenmesinin ve tüm ilçelerde ve köylerde keşif yapılmasının dosyaya bir katkısı bulunmayacağı gibi fiilen mümkün olmadığı anlaşıldığından usul ekonomisi ilkesi de dikkate alınarak davacı vekilinin ek rapora itirazları reddedilmiştir. Yukarıda açıklandığı gibi mücbir neden iddiası ve bu nedenle davacının teslimat yapamaması kanıtlanmamıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, 73.780,00 TL'nin 17/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 73.780,00 TL'nin 17/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 5.039,91 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 2.696,66 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.343,25‬ TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.696,66 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.741,06 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 5.252,60 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.454,21 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 7,50 TL yargılama giderinin, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 3,50 TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 10.391,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.736,48 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 703,25 TL'nin davacıdan, 616,75 TL'nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin tarafın yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2022

Katip
E-imzalıdır.


Hakim
E-imzalıdır.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.