BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/757 Esas 2019/418 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2016/757
Karar No: 2019/418
Karar Tarihi: 25.04.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/757 Esas 2019/418 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/757 Esas
KARAR NO: 2019/418 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/06/2016
KARAR TARİHİ : 25/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu --------- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ...'nin tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, aynı alanda faaiyet gösteren borçlusu --------- İle aralarında mal alım satım konusunda ticari ilişkileri olduğunu, ------- TL ----- vade tarihli, ---TL ------- vade tarihli, ------- TL ------- vade tarihli, ---- TL ----vade tarihli, -- TL --- vade tarihli, ----TL ---- vade tarihli, ----- TL ----- vade tarihli faturalar ile davalıdan -----TL alacağının olduğunu, davalının ödeme yapmaması üzerine fatura alacağı olan ----- TL'nin tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü'nün -------- Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde ödeme emri borçlu şirket çalışanına tebliğ edilse de kötü niytli davalının gönderilen ödeme emrine karşı haksız ve kötü niyetle ve müvekkilin alacağını sürüncemede bırakmak için borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, müvekkilinin alacağının sunalan faturalarına dayandığını, itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerden dolayı İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü'nün ------ Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle davalı borçlunun %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 22/10/2016 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalının borcu olmadığı iddiasını yazılı belgelerle ispatlaması gerektiğini, soyut beyanlarının bir geçerliliğinin olmadığını, borca esas teşkil eden faturaların usul ve yasalara uygun olduğunu, dilekçe ekinde sunulan davalı şirketin müvekkiline -------tarihinde ve -------- tarihinde gönderdiği BA formu mutabakatlarının alacaklarına dayanan faturalarını ve iddialarını destekleyici belgeler olduğunu, davaya konu faturaların düzenlendiğinden davalının bilgisi olduğunu, davalının afaki ve mesnetsiz iddialarla müvekkilini kasıtlı olarak salt zarara uğratmak istediğini, davalı şirketten ------ TL alacakları olduğunu, davalıdan icra takibinde talep edilen yıllık %10,50 oranındaki faizin usul ve yasaya uygun olduğunu, davalının kötü niyet tazminatının yerinde olmadığı gibi davalı aleyhine takibe haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğinden %20'den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı hükmedilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Dava dilekçesi, tensip zaptı ve cevaba cevap dilekçesi davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu 06/09/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının ikame ettiği davada, noksanlıklar içeren dava dilekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının dava dilekçesi ekinde sunulan delil listesinde sözü edilen belge ve tutanakların kendilerine tebliğ edilen dava delekçesinin ekinde bulunmadığını, müvekkilinin bağımsız denetim şirketlerince faaliyetlerinin yılın dört döneminde denetlenen ve raporlanan, finansal ve muhasebesel anlamda profesyonel idare edilen ve yüksek işlem hacmi olan kurumsal bir firma olduğunu, müvekkilinin resmi defterleri incelendiğinde görüleceği üzere müvekkilinin davacı --------herhangi bir borcunun olmadığını, faturanın tek başına borcun varlığını ispata yaramadığını, fatura tanzim eden ile adına fatura tanzim edilen arasında böyle bir borç ilişkisi bulunmaması halinde faturanın hukuki bir sonuç doğurmasından söz edilemeyeceğini, bu yönde Yargıtay kararları olduğunu, bahse konu faturalardan alacaklı olduğunu iddia eden davacını bu iddiasını ispatla mükellef olduğunu, aksi halde işbu iddia ve talebin riddi gerektiğini, Yargıtay'ın karşı tarafın akdi ilişkiyi inkar etmesi halinde, davacının (faturayı tanzim edenin) önce akdi ilişkiyi ispat etmesi gerektiği görüşünde olduğunu, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacının müvekkiline borca esas faturaları tebliğ etmeden ve alacağa ilişkin ihtarname göndermeden ve bu itibarla da müvekkilini temerrüde düşürmeden, hangi tarih itibari ile faiz işletilmeye başlandığının, hangi oranlarda faiz işlettiğinin tespiti mümkün değilken, faiz talebinde bulunulmasının hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, bu suretle mütemerrit olmayan müvekkilinden faiz talep edilemeyeceğini, davacı tarafın icra inkar tazminat taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğundan reddinin gerektiğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesi için taraflar arasında mevcut alacak borç ilişkisinin bulunması ve bu borcun likit olması gerektiğini, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibi ve devamında huzurdaki itirazın iptali dava neticesinde huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacı tarafından talep edilen icra inkar tazminatının reddini, kötü niyeti sabit olan davacı aleyhine dava değerinin %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmeştir.
Cevap dilekçesi davacı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü'nün -----------Esas sayılı takip dosyası,
-Davalı tarafın 2016 yılına ait BA formları,
-Davacı tarafın 2016 yılına ait BS formları,
-Davacı tarafın sunmuş oduğu faturalar,
-Mali müşavir bilirkişiden aldırılan ek rapor,
-Mali müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu 26/07/2017 tarihli raporunda özetle; Dava, icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile ticari defterler üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı tarafın ------ takip tarihinde davalıya kestiği 7 adet ve -----TL tutarlı faturalardan dolayı davalıdan-------- TL alacağının bulunduğunu, davacı tarafın davalıya verilen hizmetin dayanağı olarak bilirkişi incelemesinde ayrıntılı listede sunulduğunu, davalı tarafından vergi dairesine bildirilen malve hizmet alımlarına ilişkin bildirim formunda (Form BA) davacıdan aldığı mal ve hizmet alışlarını ---dönemine 2 adet ve -------- TL ve --------- dönemine ait 5 adet ve -------TL olarak bildireceği hususunda davacıya mutabık olup/olmadığının mutabakat yazısı ile davacıya sorulduğu ve davacının da --------- şeklinde cevap verdiğini, buna göre davacı tarafından kesilen tüm faturaların davalı tarafından kabul edildiği sonucuna varıldığını, takipten önce temerrüt oluşmadığından davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığını,-------- verilerinden 25/05/2016 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının talep gibi, %10,50 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 73.661,22 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceğini, alacağın faturaya dayandığını, belirli ve bilinebilir (likit) olduğu sonuç ve kanaatine varmış, takdiri mahkemeye bırakmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, KABUL VE GEREKÇE :
Dava, ticari satımdan kaynaklı fatura alacağına dayalı icra takibi nedediyle itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü'nün ----- Esas sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; ödeme emrinin borçluya 26.05.2016 tarihinde yapıldığı, 27.05.2016 tarihinde borçlu vekili tarafından borca itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, borçlunun gider avansı olmadığından itiraz dilekçesinin tebliğ edilmediği görülmüştür.
Davacı taraf öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürede İİK 67. Maddesi uyarınca itirazın iptali davasını açmıştır.
Mahkemece mali müşavir bilirkişiden alınan kök ve ek raporlarda, raporların birbirini teyit ettiği, davacı tarafça sunulan ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, davacının kestiği faturaların davalının vergi dairesine bildirdiği BA formlarında kayıtlı olduğu, tarafların alacak-borç ilişkisinde mutabık oldukları, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş oldukları, davalı tarafın takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair ihbar veya ihtarın bulunmadığı, takip tarihinden itibaren avans faizinin tarafların tacir olmaları nedeniyle yerinde olduğu, davacı alacak miktarının davalının kabulünde olması nedeniyle belirli ve bilinebilir olduğu, davalının itirazının haksız olduğu anlaşıldığından davacının itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜ ile İstanbul Anadolu 22. İcra Dairesi'nin -------- Esas sayılı dosyaya vaki itirazın 73.661,22 TL lik kısmının iptaline, takibin ------ TL üzerinden takip talebindeki yıllık %10.5 avans faizi üzerinden devamına,
2-Fazlaya dair kısmın KISMEN REDDİNE,
3-Bilirkişi raporu ile asıl alacak miktarı olarak tespit edilen 73.661,22 TL'nin %20'si olan 14.732,244 TL'nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verimesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 895,98 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 376,49 TL 'nin alınması gerekli olan 5.031,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.759,33 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 204,00 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 904,00 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 894,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 895,98 TL, eklenerek sonuç olarak 1.789,98 TL'nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 10,00 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 8.452,73 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca 850,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü'nün -----Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/04/2019
