(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/16740 E. , 2015/3886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... Köyü 54 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmazın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için aynı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 15. maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca, kamulaştırma belgelerinin mahkemeye verildiği gün itibarıyla dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki ..., ... ilçe müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır.
Dava konusu taşınmazında içinde bulunduğu ... ilçesinin bir kısım köylerinin Amik-Arfin (Reyhanlı Barajı ve Sulaması) projesi kapsamında kalması nedeniyle kamulaştırıldığı, Daireye intikal eden aynı kamulaştırma kapsamındaki birbirine yakın ancak farklı ilçe sınırları içinde bulunan taşınmazların niteliklerinin benzer bulunduğu, bilirkişi raporlarında aynı münavebe planı uygulandığı halde Kumlu ve Reyhanlı ..., ... İlçe Müdürlüklerinin farklı verim, fiyat ve üretim gideri bildirmeleri nedeniyle farklı bedeller belirlendiği anlaşılmaktadır. Aynı kamulaştırma kapsamında kalan ve benzer nitelikteki tarım alanlarının kamulaştırma bedellerinin tespitinde fahiş oranlarda farklılık bulunması, bilimsel yöntemler ve hakkaniyet ile bağdaşmaz. Bu nedenle mahkemece Reyhanlı ve Kumlu ilçe veri cetvelleri getirtilerek münavebeye alınan ürünlerin değerlendirilmesinde farklılıklar da gözetilerek her iki ilçenin veri cetvellerinin ortalaması alınarak değer biçilmesi gerekirken, taşınmazın sadece bulunduğu ilçe verileri esas alınarak farklı değerlere hükmedilmesi suretiyle eksik araştırma ve incelemeye göre karar verilmiş olması,
Kabule göre de;
2-2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11.maddesinin 1.fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki ..., ... müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır.
Bu itibarla; dosyaya getirtilen ..., ... ilçe müdürlüğü cetvelinde; 2012 yılı itibari ile buğdayın dekar başına ortalama verimi 550 kg, pamuğun 570 kg, II.ürün mısırın 1000 kg iken raporda sırasıyla 770 kg, 632 kg, ve 1210 kg, buğdayın satış fiyatı 0,64 TL, pamuğun 1,21 TL ve II.ürün mısırın ise 0,56 TL iken raporda sırasıyla 0,63 TL, 1,55 TL ve 0,58 TL, buğdayın üretim gideri 246 TL/da, pamuğun 627 TL/da, ve II.ürün mısırın ise 487TL/da olmasına rağmen raporda sırasıyla 227 TL/da, 549 TL/da ve 471 TL/da, buğday samanın geliri 40 TL olmasına rağmen 55 TL alınmak suretiyle kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi,
3- Aynı kamulaştırma nedeniyle, bu kamulaştırma kapsamında kalan ve dava konusu taşınmazla aynı bölgeden gelip Dairemizce incelenen (... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/407 Esas 2014/296 Karar, Dairenin 2014/10567 Esas-2014/15008 Karar sayılı dosyası) tespit ve tescil davalarında %20 oranında objektif artış verilmesi benimsenmiş ve bu yönü ile mahkeme kararları bozulmuş olup dava konusu taşınmazın konumu, bilirkişi raporlarında yazılı özellikleri gözönünde bulundurulduğunda taşınmazın değerinde %20 oranında objektif değer artışına neden olabileceği dikkate alınmadan karar verilmesi,
4- Ayrıca;
Dava konusu ... Köyü 54 parsel sayılı taşınmaza dair 29.11.2012 tarihli tapu müdürlüğü yazısının ekindeki tapu kaydına göre, beyanlar hanesinde "Milli ve ... ..." şerhi mevcut olup, daha sonra tapu müdürlüğü tarafından gönderilen 03.02.2014 tarihli yazı ve ekindeki tapu kaydı suretinde bu şerhin mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Buna göre dava konusu taşınmaz üzerinde Milli ve ... ... Vakfı Müstağden şerhinin devam edip etmediği araştırılıp, eğer devam ediyorsa vakıf şerhiyle birlikte tapuya tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.