Davacı C.. Y.. vekili Avukat Mehmet tarafından, davalı Ü.. Y.. aleyhine 05/12/2012 gününde verilen dilekçe ile cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı kardeşi olan davalı ile uzun yıllar görüşmediklerini, annelerinin ölümü nedeni ile bir araya geldikleri sırada davalının hakaretine uğradığını ve davalının gözüne biber gazı sıkarak beden bütünlüğüne saldırıda bulunduğunu belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının üzerine saldırması nedeniyle ve kendini korumak için yüzüne gaz sıktığını, olayda kusuru bulunmadığından davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kişilik haklarına hukuka aykırı olarak saldırıldığı ispat edilemediği, haksız eylem nedeni ile mal varlığında bir eksilme söz konusu olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının maddi tazminatın reddine ilişkin karara yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Manevi tazminata yönelik temyize gelince; Dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile olayla ilgili Nazilli 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2012/137 Esas, 2012/377 Karar ilamına göre olay günü kardeş olan tarafların annelerinin ölümü nedeniyle cenaze evinde karşılaştıkları, aralarındaki gerginlik sonrası evden birlikte uzaklaştıkları, bu sırada davalının haksız tahrik altında cebinde bulunan biber gazını çıkararak davacının gözüne sıkarak basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralanmasına neden olduğu anlaşılmaktadır. BK 47 (TBK md 58). maddesi gereğince hakim bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önüne alarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzur ve tatmini gerçekleştirecek miktarda olmalıdır. Davacı her ne kadar olay nedeniyle maddi zararını kanıtlayamamışsa da dosyada mevcut delil durumu ile cismani zararı sabit olup yerel mahkemece uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Mahkemece açıklanan yön gözetilmeksizin davanın manevi tazminat istemine yönelik bölümünün de reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın manevi tazminat istemine ilişkin bölümünün (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.