17. Hukuk Dairesi 2015/10369 E. , 2018/171 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan..."in polis memuru olduğu, 25.11.2008 tarihinde ... İslahiye Şubesinden ... Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ile yüklendiği borcunu ödemeyince müvekkili tarafından davalı aleyhine ... İcra Dairesinin 2013/169 sayılı takip dosyası ile 30.306,48 TL miktarlı, 2013/595 sayısında 1.198,87 TL, 2013/1322 sayılı takip dosyası ile 1.653,79 TL tutarlı icra takibi başlatıldığını, yapılan haciz işlemlerinde davalının maaşı dışında hiçbir mal varlığının tespit edilemediğini, davalı ...’in maaşına haciz ile ilgili yazılan yazıya verilen cevapta birinci sırada ... İcra Dairesinin 2012/3643 sayılı dosyasındaki alacağı bulunduğunun belirtildiğini, bu icra dosyasının takip tarihinin 02.11.2012, borçlusunun davalı ..., alacaklısının ise diğer davalı ... olduğunu, takipteki borç miktarının 45.000,00 TL, borç dayanağının 15.11.2011 tanzim, 15.04.2012 ödeme tarihli bono olduğunu, davalı ...’in, 15.11.2012 tarihinde mal beyanı olarak maaşını gösterdiğini, davalı ...’ın 27.11.2012 tarihinde sadece maaş haczi talebinde bulunduğunu ve elden takipli olarak ... Mal Müdürlüğüne götürdüğünü ve bu dosyaya yasal kesintilerin ödenmeye başladığını, davalı ...’ın bugüne kadar borçlu ...aleyhine maaş haczi dışında ne menkul haczi, ne de gayrimenkul, araç ve başka bir bankaya haciz yazdırma talebi olmadığını, davalı ...’ın takibine konu bononun ödeme tarihinin 15.04.2012 olmasına karşılık yaklaşık yedi ay sonra 02.11.2012 tarihinde ve müvekkili bankanın davalı ... ile ilgili icra takibine geçme aşamasında takibe konulduğunu, davalı ...’ın ekonomik durumu ile ilgili yaptıkları araştırmada ... otogarında çaycılık
yaptığı, bu iş dışında hiçbir geliri bulunmadığı, 45.000,00 TL borç verebilecek ekonomik bir güce hiçbir zaman erişmediğinin tespit olunduğunu, davalı ...’e bu miktar borç vermeyi gerektirecek özel bir ilişkisinin olmadığını, davalı ...’in polis memuru olduğunu ve emekliliğine yaklaşık iki yıl kaldığını, maaşının 1/4"ünün ve yaklaşık 45.000,00 TL emekli ikramiyesinin müvekkili bankaca haciz tehdidi altında olduğunu, bu miktarın müvekkili banka alacağına birebir denk geldiğini, bunun dışında haczi kabil hiçbir malvarlığının bulunmadığı düşünüldüğünde, davalı ...’in diğer Davalı ... ile muvazaalı şekilde anlaşarak haciz tehditlerini bu şekilde bertaraf etmeyi hedeflediklerini, davalı ..."in, emekli oluncaya kadar maaşına ve emekli ikramiyesine müvekkili banka tarafından haciz koydurulmasını önlediğini ve dolayısıyla maaşı ile emekli ikramiyesini kurtardığını, ilerde de emekli maaşı haczedilemeyeceğinden ve haczi kabil malvarlığı da bulunmadığından alacaklıyı bertaraf ettiğini belirterek açıklanan bu nedenlerle davalarının kabulü ile ... İcra Müdürlüğü"nün 2012/3643 sayılı icra takip dosyasındaki muvazaalı işlemin tespiti ile muvazaa nedeniyle bu dosyadaki alacağın ve takibin hükümsüzlüğüne; bu talep mümkün olmadığı takdirde, ... İcra Müdürlüğü"nün 2012/3643 sayılı takip dosyasından yapılan Tasarrufun İptaline, ... İcra Müdürlüğü"nün 2012/3643 sayılı takip dosyasından yapılan tahsilatların karar kesinleşinceye kadar alacaklı/davalı ...’a ödenmesinin teminatsız tedbiren durdurulmasına, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde müvekkilinin arkadaşı olan davalı ..."a elden 45.000,00 TL borç verdiğini, müvekkilinin borcun süresinde ödememesi üzerine ... İcra Müdürlüğünün 2012/3643 sayılı dosyası ile cebren tahsil yoluna başvurduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacı davasını şüpheden arındırılmış kati, somut, inandırıcı delillerle ispat edemediğinden ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı borçlu ile davalı 3. kişi arasındaki ... İcra Müdürlüğü"nün 2012/3643 sayılı icra takip dosyasının muvazaalı olduğunun tespiti ile muvazaa nedeni bu dosyadaki alacağın ve takibin hükümsüzlüğüne karar verilmesini ya da ... İcra
... İcra Müdürlüğü"nün 2012/3643 sayılı dosyadan yapılan tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davayı muvazaa nedeniyle iptal davası olarak nitelemiş ve yargılama ile sonuçlandırılmıştır. Ne varki varılan sonuç dosya kapsamına uyğun düşmemektedir.
Somut olayda davacı vekili, davalı borçlu ...ile davalı 3. şahıs..., davacı alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla muvazaalı senet düzenlediğini ve davalı 3.kişi... ın da muvazaalı senede istinaden borçlu ... hakkında icra takibi yaptığını belirterek davalılar arasındaki muvazaalı senet ve bu senede dayalı olarak yapılan icra takibinin iptalini talep etmiş. Mahkemece muvazaa olgusunun davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davalı 3. kişi olan..."ın davalı borçlu ile arkadaş olduğunu beyan etmesi karşısında borçlunun durumunu bilen ve bilebilecek kişilerden olduğu hususu ve otogarda çaycılık yaparak geçimini sağlaması sebebi ile davalı borçluya 45.000,00 TL borç vermesinin hayatın olağan akışına ters düşmesi, bu miktar paranın borç verildiğinin banka haraketleriyle ispat edilememiş, muvazaalı olduğu iddia edilen takibin dayanağı olan 15.11.2011 düzenleme tarihli bononun taraflar arasında her zaman düzenlenebilir nitelikte olması, ödeme emrinin 13.11.2012 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, aynı gün mal beyanında bulunularak maaşından kesinti yapılmasını beyan ettiği, 27.11.2012 tarihli maaş haczi müzekkeresinin elden takibinin yapılarak davalı borçlunun maaşına haciz konulduğu, icra dosyasından başkaca haciz işlemi yapılmadığı, davalı borçlunun mal varlığı araştırması dahi yapılmadığı, hususları birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece hatalı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.