Davacı B.. G.. vekili Avukat Adnan tarafından, davalı F.. K.. aleyhine 06/01/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlali nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kadın doğum doktorlarının üyesi olduğu k...@...com ve ...@...com. isimli mail grubunda kişilik haklarına saldırıldığını ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne karar vermiştir. Somut olayda; dava konusu edilen haksız eyleme dayanak teşkil eden Bakırköy Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2011/1904 Esas, 2012/2660 Karar numaralı dosyasında davalının ileti yolu ile hakaret nedeni ile yargılandığı ve cezalandırılmasına karar verildiği, ancak, hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmıştır. Ceza mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönündeki karar, hukuk hakimi yönünden bağlayıcı nitelikte değildir ve mahkumiyet olarak kabul edilemez. Davalı tarafından mail grubunda söylenen sözler değer yargısı niteliğinde olup, eleştiri sınırları içindedir. Bu durumda, mahkemece davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle kısmen kabul kararı verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.