Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/15935 Esas 2016/1480 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/15935
Karar No: 2016/1480

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/15935 Esas 2016/1480 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2015/15935 E.  ,  2016/1480 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Suçun örgütlü olarak işlendiği yönünde bir iddia olmadığı halde, gizli soruşturmacı atanması CMK"nın 139. maddesinin 4. fıkrasına aykırı ise de, gizli soruşturmacıların adli kolluk görevlisi olduğunun anlaşılması karşısında, sonuca etkili görülmemiştir.
    Gizli soruşturmacı olarak görevlendirilen adli kolluk görevlilerinin 27/10/2013 tarihinde sanıktan 40 TL karşılığı 2 adet Amphetamine içeren uyuşturucu hap satın alması üzerine sanığın "satmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçu belirlenmiş ve bu suçun delili elde edilmiştir. Buna rağmen, gizli soruşturmacıların sanıktan tekrar 02/11/2014 tarihinde 20 TL verip toplam 2 adet fişek halinde net 2,56 gram esrar satın alması gereksiz olduğu gibi görevleri kapsamında da değildir. Öte yandan, gizli soruşturmacıların asıl amacı "uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak" değil, "suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibarettir." Bu nedenlerle gizli soruşturmacılar tarafından sanıktan ikinci kez uyuşturucu madde alınması, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım - satım" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının TCK’nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    2- Kabule göre,
    a-Sanığa verilen adli para cezasının taksitlendirilmesinin dayanağı olan kanun ve maddesinin karar yerinde gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırılıkta bulunulması,
    b-Bursa Kriminal Polis Laboratuvarınca alınan tanık numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    c- Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş
    olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.