21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/19301 Karar No: 2016/740 Karar Tarihi: 01.02.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/19301 Esas 2016/740 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2015/19301 E. , 2016/740 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, 30/04/1998-30/04/2003 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 30.4.1998-30.4.2003 tarihleri arasında 1479 Sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı ... sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 1.5.1998 tarihinden itibaren 1479 Sayılı Yasa"nın 79. maddesi kapsamında isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildiği, 15.1.1999 tarihinde bir kez prim ödemesi olup başka prim ödemesinin olmadığı, davalı Kurumca davacının isteğe bağlı ... sigortalılığının başlangıçtan itibaren geçersiz kabul edildiği anlaşılmaktadır. Davaya konu ihtilafın yasal dayanağı 4692 sayılı yasanın Geçici 1.maddesi olup anılan yasanın 2.ve 3. paragraflarında “2.9.1971 tarihli, 1479 sayılı ve 17.10.1983 tarihli, 2926 sayılı kanunlara göre 4.10.2000 tarihinden önce isteğe bağlı sigortalı olanların bu sigortalılıkları; 30.6.2001 tarihine kadar birikmiş tüm prim borçlarını, bu tarihten itibaren altı aylık süreye ilişkin prim borçlarıyla birlikte 31.12.2001 tarihine kadar ödemeleri şartıyla devam ettirilir. Somut olayda, mahkemece verilen 11.06.2013 tarihli, davanın kabulü ile davacının 30.04.1998-30.04.2003 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespitine dair karar, Dairemizin 2013/18844 Esas, 2014/15506 Karar sayılı, 30.06.2014 tarihli ilamı ile bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de, bozma ilamına yanlış anlam verilmiş, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. 9.5.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan Mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Yapılacak iş, dairemize ait önceki bozma ilamı doğrultusunda işlem yapmak üzere; davacının 15.01.1999 tarihinde ödediği primin karşıladığı sigortalılık süresinin tam olarak ne kadar olduğu davalı Kurumdan sorularak davacının bildirilen süre kadar, 4692 sayılı yasanın Geçici 1.maddesinin yürürlüklük tarihi olan 03.07.2001 tarihini de geçmeyecek şekilde, isteğe bağlı ... sigortalısı olduğunun tespitine karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme ve eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.