23. Hukuk Dairesi 2016/2860 E. , 2016/2783 K.
"İçtihat Metni"Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıdan olan 24.092,49 TL fatura alacağının tahsili için İstanbul 3. İcra Müdürlüğü"nün 2013/17882 E sayılı dosyasında 29.07.2013 tarihinde icra takibine geçtiğini, davalının takipten sonra takibe konu faturalara konu sadece asıl alacak bedellerini ödediğini, ödemenin vadeden sonra yapılması nedeniyle işleyen faiz, icra takip harç ve masrafları ile yasal vekalet ücretinin istenilmesine rağmen bunların ödenmediğini, ödeme emrinin tebliğinden sonra takibin tamamına itiraz edildiğini, davalı tarafça fatura bedelleri ödenmiş olmakla alacağın varlığının kabul edildiğini, icra takibi başlatılmasına sebebiyet verildiğini, işlemiş faiz alacağı da ödenmediğinden davalının takip harç ve masrafları ile yasal icra vekalet ücretinden sorumlu olduğunu, ancak davalı ile yapılan harici anlaşma gereğince işlemiş faiz alacağıdan vazgeçildiğini ileri sürerek, davalı borçlu tarafından takibe yapılan itirazın 2.786,64 TL yasal icra vekalet ücreti, 144,16 TL takip harçları, 2 tebligat 1 baro pulu gideri 21,90 TL olmak üzere toplam 2.952,70 TL üzerinden iptaline, % 20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip konusu borçlarının tamamen ödendiğini, faturların ödeme tarihi konusunda kesin bir vadenin bulunmadığını, müvekkil şirketin temerrüde düşürülmediğini ve temerrüt gerçekleşmeden takibe geçildiğini, müvekkilinin icra masraflarından ve icra vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının faturalara istinaden alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul 3. İcra Müdürlüğü"nün 2013/17882 E. sayılı dosyasında fatura bedelleri ve işlemiş faizleri üzerinden alacağın tahsili için 29.07.2013 tarihinde takibe geçildiği, davalı tarafça 01.08.2013 tarihinde takibe konu asıl alacağın tamamının ödendiği, ödeme emrinin davalıya 26.09.2013 tarihinde tebliğ edilip 03.10.2013 tarihinde takibe itiraz edildiği, davacı vekilinin davalının işlemiş faize itirazının iptalini istemeyerek sadece icra vekalet ücreti ve masraflar üzerinden takibe devam edilmesini istediği, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK"nın 1530. maddesi gereğince davalının temerrüde düşürülmesi için önceki kanuni düzenlemelerdeki gibi mutlaka bir temerrüt ihtarının gönderilmesine gerek bulunmadığından temerrüdün gerçekleştiği, davalı tarafça yapılan ödemenin takip tarihinden sonra yapılması karşısında işlemiş faiz borcunun da bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça işlemiş faize itirazın iptali istenmemiş ise de borçlu .../...
S.2
olan davalının takip masraflarından ve icra vekalet ücretinden sorumlu bulunduğu, takip dayanağı faturaların toplam bedelleri olan 23.222,00 TL üzerinden hesaplanan vekalet ücretinin 2.786,64 TL, toplam harcın 148.35 TL, başvuru harcının 24,30 TL, peşin harcın 120,30 TL, vekalet harcının 3,75 TL, 2 adet tebligat giderinin 16,00 TL, baro pulunun 5,90 TL olmak üzere toplam 318,60 TL bulunduğu, davacı tarafça harç ve masraflar için toplam 166,06 TL talep edildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile takibin toplam 2.952,70 TL üzerinden devamına, asıl alacağa yönelik itiraz söz konusu olmadığından, icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle icra takibine konu faturalarda belirli vade tayin edilmiş olmasına ve bu vadelerin takip tarihinden önce dolmuş bulunmasına, 6102 sayılı TTK"nın 1530/2. maddesinde yazılı şekilde dosya kapsamında sözleşmede öngörülmüş olan bir tarih veya ödeme süresi tayin edilmemiş ise de az yukarıda ifade edildiği üzere, faturalarla davalının temerrüde düşürülmüş bulunmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.