Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/7397 Esas 2019/4025 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/7397
Karar No: 2019/4025
Karar Tarihi: 26.03.2019

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/7397 Esas 2019/4025 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişiyi taksirle yaralamaktan dolayı cezalandırdı. Sanık, kararı temyiz etti. Daire, taksirle yaralama suçunun zarar suçu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olduğunu belirtti. Her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçların öngörülen cezalarının ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu olmaları kriterinin esas alınması gerektiğini belirtti. Kararda, sanığa bilinçli taksirle yaralama suçu isnat edildiği ancak soruşturma aşamasında uzlaşmaya tabi olduğu belirtildi. Uzlaşma işlemi yapılmadan hüküm kurulduğu için mağduru trafik güvenliğinin tehlikeye sokma suçundan cezalandırmak gerektiği belirtildi. TCK'nın 89/1, 89/2-b, 22/3, 52/1,2,4,53/6 maddeleri kanun maddeleridir.
12. Ceza Dairesi         2017/7397 E.  ,  2019/4025 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2-b, 22/3, 52/1, 2, 4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK"nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, anılan suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu olmaları kriterinin esas alınması gerektiği, buna göre, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu durumlarda sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçme veya uzlaşma nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı durumlarda ise sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiğinin kabul edilmesi karşısında; sanığa isnat edilen bilinçli taksirle yaralama suçunun 5271 sayılı CMK"nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, soruşturma aşamasında sanığın uzlaşmak istediğini beyan etmesine rağmen, usulüne uygun uzlaştırma işlemi yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaşma hükümleri uygulanıp sonucuna göre sanığın eyleminin TCK’nın 179/3. maddesinde tanımlı trafik güvenliğinin tehlikeye sokma suçunu oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi;
    2.Mağdurun olay sonucu kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralanması sebebiyle, sanık hakkında TCK"nın 89/1. maddesi gereğince tayin edilecek temel ceza üzerinden, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasından sonra TCK"nın 89/2-b maddesi ile arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA; 26/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.