Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
T.T.K. 690 ncı maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 613 ncü maddesi uyarınca bononun ön yüzüne meşruhat vermeksizin imza atan kimse keşideci lehine aval vermiş sayılır. Bononun arkasına atılan imzalar avalı gerektiren herhangi bir meşruhatı ihtiva etmediğinden bu imzalar beyaz ciro niteliğindedir. İmza senetlerin ön yüzüne atılmadığından TTK.nun 613/2 maddesi uyarınca aval verme niteliğinde kabul edilemez. Somut olayda vadesi gelen ve kabul edilmeyen 15.08.2006, 15.09.2006 ve 15.10.2006 tarihli bonolarda borçlu olarak gösterilen .............................................. kaşe ve imzasının senedin arka yüzüne atılmış olduğundan bu ciro mahiyetinde olup, yukarıda belirtildiği üzere aval niteliğinde sayılmayacağından bu borçlu hakkında sözkonusu bonolara istinaden takip yapılamaz. Mahkemece bu bonolar yönünden de borçlu ..................................................................... hakkında takibin iptaline karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17/09/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.