Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14664
Karar No: 2016/1472
Karar Tarihi: 14.03.2015

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/14664 Esas 2016/1472 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2015/14664 E.  ,  2016/1472 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hükümler : Sanık ... hakkında tedavi denetim serbestlik, diğer sanıklar hakkında mahkûmiyet

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    1- Sanık ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kurulan tedavi ve denetimli serbestlik kararının incelenmesinde;
    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2012 tarihli ve 2011/785-2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanunla eklenen cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, bu suçla ilgili olarak kararın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
    2- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizen incelenmesinde;
    A-18.01.2010 tarihinde tanık ... ele geçen uyuşturucu maddeyi kendisinin verdiğini söyleyen sanık ..."in ve kardeşi tanık ... uyuşturucu maddenin sanığa ait olduğunu, sanık ... tarafından satıldığını söyledikleri, sanık ..."ın ise; kendisi ile ilgili ... ve ...’nın soyut beyanı dışında delil bulunmadığı aşamada, uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu ve sanık ... tarafından alınarak satıldığını söyleyerek ikrarı ile suçunun ortaya çıkmasına yardım ve hizmet ettiği dikkate alınarak, sanık ... hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    B- Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    3- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyizen incelenmesinde;
    Sanık ... hakkında ..."a ait büfede ele geçen uyuşturucu madde nedeniyle zamanaşımı süresince işlem yapılabileceği mümkün görülmüştür.
    A- Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanıklardan ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    B- Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ... müdafileri ile sanıklar ..., ... ve .. temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
    4-Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyizen incelenmesinde;
    A-Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen ancak kan ve idrar örneklerinden esrar metaboliti olan THC tespit edilen sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanıklardan ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı, sanıkların eylemlerinin bu haliyle “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hüküm kurulması,
    B-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanıklar ... ve ... temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
    5-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizen incelenmesinde;
    A- 13.02.2010 tarihinde iletişim kayıtlarına göre arama öncesinde içmek amacıyla kağıt aradığı anlaşılan sanıktan ele geçen 0,3 gr esrarı kullanmak amacıyla bulundurduğu anlaşılmakla,
    Yukarıda belirtilen dışında kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmalarının aksine, diğer sanıklardan ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” yerine “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan hüküm kurulması,
    B-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    6-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkumiyet hükmün temyizen incelenmesinde;
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının aşağıda belirtilen dışında dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; Ancak,
    A- Dosya kapsamına göre; hakkında iletişimin tespiti kararı bulunan sanığın tanık ... uyuşturucu madde götüreceğinin tespit edilmesi üzerine 13.02.2010 tarihinde, ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 08.02.2010 tarih ve 2010/215 değişik iş sayılı kararına istinaden sanık üzerinde yapılan arama sonucunda 1 gram esrar ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
    2559 sayılı PVSK"nın 9. maddesine göre "önleme araması", suç işlenmesinin veya bir tehlikenin önlenmesi için yapılan aramadır. Önleme aramasının muhatapları suç şüphesi altında olmayan kişilerdir.
    CMK"nın 116 ve 119. maddelerine göre "adli arama" ise, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa önleme araması değil ancak adli arama yapılabilir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/610, 2014/512, 2013/841, 2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı gerektiren bir olayda önleme araması kararına dayanılarak ya da koşullarına uygun olmayan arama kararı üzerine yapılan arama hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, Anayasa"nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK"nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
    Somut olayda sanık hakkında yürütülmekte olan bir adli soruşturma bulunduğu gözönüne alındığında CMK"nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" alınarak arama işleminin yapılması gerektiği anlaşılmakla,
    Samsun 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 08.02.2010 tarih ve 2010/215 değişik iş sayılı kararının aslının ya da onaylı örneğinin dosya içerisine konularak kararın niteliğinin tartışılarak hükme esas alınıp alınamayacağının belirlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun
    değerlendirilmesi gerektiği halde eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    B- 13.02.2010 tarihinde yapılan arama sonucunda ele geçirilen uyuşturucu madde dışında kendisinden herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmalarının aksine, diğer sanıklardan ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın üzerine atılı suçu zincirleme olarak işlediği kabul edilerek TCK"nın 43/ 1. maddesi uyarınca cezasının artırılmış olması,
    C-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    7-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyizen incelenmesinde;
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; Ancak,
    A-Sanığın kendisi tarafından verildiğini kabul ettiği 18.01.2010 tarihinde başka bir dosyadan yargılaması tamamlanan ve incelemeye konu dosyada tanık sıfatı bulunan ..."den ele geçirilen uyuşturucu madde dışında kendisinden herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmalarının aksine, diğer sanıklardan ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın üzerine atılı suçu zincirleme olarak işlediği kabul edilerek TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca cezasının artırılmış olması,
    B-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    8-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyizen incelenmesinde;
    A- Dosya kapsamına göre; hakkında iletişimin tespiti kararı bulunan sanıkların ... ilçesinden uyuşturucu madde alıp döneceklerinin tespit edilmesi üzerine 18.12.2009 tarihinde, ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 17.12.2009 tarih ve 2009/941 değişik iş sayılı önleme arama kararına istinaden sanıkların bulundukları araçta yapılan arama sonucunda suça konu esrarın ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
    2559 sayılı PVSK"nın 9. maddesine göre "önleme araması", suç işlenmesinin veya bir tehlikenin önlenmesi için yapılan aramadır. Önleme aramasının muhatapları suç şüphesi altında olmayan kişilerdir.
    CMK"nın 116 ve 119. maddelerine göre "adli arama" ise, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa önleme araması değil ancak adli arama yapılabilir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/610, 2014/512, 2013/841, 2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı gerektiren bir olayda önleme araması kararına dayanılarak ya da koşullarına uygun olmayan arama kararı üzerine yapılan arama hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, Anayasa"nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK"nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
    Somut olayda sanıklar hakkında yürütülmekte olan bir adli soruşturma bulunduğu gözönüne alındığında CMK"nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" alınarak arama işleminin yapılması gerektiği halde, önleme araması kararına istinaden yapılan arama sonucu ele geçen esrarın hükme esas alınamayacağının gözetilmemesi,
    B- Sanıklardan ele geçirilen suç konusu uyuşturucu madde ile ilgili ekspertiz raporunun dosyada bulunmadığı anlaşıldığından varsa aslı veya onaylı örneğinin getirtilerek dosyaya konulması yoksa buna ilişkin ekspertiz raporu alınması gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    C- ... yönünden kan ve idrar testinde esrar metaboliti olan THC bulunan ve uyuşturucu madde kullandığını ikrar eden sanığın 27.05.2010 tarihinde evinde ele geçen 38 gram esrarın ele geçiriliş yeri ve şekli, ele geçen net esrar miktarı itibariyle kullanım sınırları dahilinde bulunması, bu maddeyi uyuşturucu ticareti amacıyla bulundurduğuna dair, kuşku sınırlarını aşan her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu durumda sanığın fiilinin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi
    D- Sanık ... yönünden 13.02.2010 tarihinde iletişim kayıtlarına göre arama öncesinde içmek amacıyla kağıt aradığı anlaşılan sanığın aynı araç içerisinde bulunduğu ..."dan ele geçen 0,3 gr esrarın kullanmak amacıyla bulundurulduğu anlaşılmakla,
    Belirtilen olay açısından esrarın ele geçiriliş yeri ve şekli, ele geçen net esrar miktarı itibariyle kullanım sınırları dahilinde bulunması, bu maddeyi uyuşturucu ticareti amacıyla bulundurduğuna dair, kuşku sınırlarını aşan her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu durumda sanığın fiilinin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi
    E-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanıklar Şaban ve Ümit müdafileri ile sanıklar Tevfik ve Yücel"in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA,
    9-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyizen incelenmesinde;
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının aşağıda belirtilen dışında dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; Ancak,
    A- Dosya kapsamına göre; hakkında iletişimin tespiti kararı bulunan sanık ..."ın tanık ..."ye uyuşturucu madde götüreceğinin tespit edilmesi üzerine 07.05.2010 tarihinde, Samsun 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 04.05.2010 tarih ve 2010/644 değişik iş sayılı kararına istinaden sanık üzerinde yapılan arama sonucunda 8,27 gram esrar geçirildiği anlaşılmaktadır.
    2559 sayılı PVSK"nın 9. maddesine göre "önleme araması", suç işlenmesinin veya bir tehlikenin önlenmesi için yapılan aramadır. Önleme aramasının muhatapları suç şüphesi altında olmayan kişilerdir.
    CMK"nın 116 ve 119. maddelerine göre "adli arama" ise, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa önleme araması değil ancak adli arama yapılabilir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/610, 2014/512, 2013/841, 2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı gerektiren bir olayda önleme araması kararına dayanılarak ya da koşullarına uygun olmayan arama kararı üzerine yapılan arama hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, Anayasa"nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK"nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
    Somut olayda sanık hakkında yürütülmekte olan bir adli soruşturma bulunduğu gözönüne alındığında CMK"nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" alınarak arama işleminin yapılması gerektiği anlaşılmakla,
    ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 04.05.2010 tarih ve 2010/644 değişik iş sayılı kararının aslının ya da onaylı örneğinin dosya içerisine konularak kararın niteliğinin tartışılarak hükme esas alınıp alınamayacağının belirlenmesinden sonra sanıklar ..., ... ve ... hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği halde eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    B- 07.05.2010 tarihinde sanık ..."ın üzerinde yapılan arama sonucunda ele geçirilen uyuşturucu madde dışında kendilerinden herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanıklardan ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıklar ..., ... ve ... üzerlerine atılı suçu zincirleme olarak işlediği kabul edilerek TCK"nın 43/ 1. maddesi uyarınca cezalarının artırılmış olması, sanıklar ... ve ... idrar tahlillerinde THC metabolidi bulunduğunun anlaşılması karşısında fiillerinin TCK"nın 191. maddesi kapsamında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılmasının gerektiğinin düşünülmemesi,
    C-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafileri ile sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
    10- Sanık ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyizen incelenmesinde;
    A- Kendilerinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, diğer sanıklardan ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgileri bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiklerine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    B- Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ile sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
    11- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyizen incelenmesinde;
    A- 03.03.2010 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu madde dışında kendisinden herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmalarının aksine, diğer sanıklardan ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine
    ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın üzerine atılı suçu zincirleme olarak işlediği kabul edilerek TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca cezasının artırılmış olması
    B-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükümlerin BOZULMASINA,
    14.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi