
Esas No: 2014/684
Karar No: 2016/2210
Karar Tarihi: 01.03.2016
Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/684 Esas 2016/2210 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, ... Noterliğince düzenlenen 15/10/2008 tarih ve 43319 yevmiye sayılı vekaletname ile müştekinin vekilliğini üstlendiği, alacaklı vekili sıfatıyla, şikayetçinin bilgisi olmaksızın ve O"nun yerine sahte imza atmak suretiyle son cirantası ve alacaklısı haline getirdiği 1.900,00 ve 20.800,00 TL bedelli sahte senetlere istinaden, borçlular hakkında, ... 1 ve 4. İcra Müdürlüklerinin 2010/1544 ve 2010/8971 sayılı dosyaları üzerinden haksız yere icra takipleri başlattığı iddiasıyla resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından kamu davası açıldığı, mahkemece sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği sabit olmadığından beraatine, görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmişse de; sanık hakkında "müşteki vekili sıfatıyla, şikayetçinin bilgisi olmaksızın ve onun yerine sahte imza atmak suretiyle son cirantası ve alacaklısı haline getirdiği 15/08/2010 vade tarihli ve 5.000 Euro sahte senedin tahsili için borçlular ... Peysaj Süs Bitkileri Sanayi ve Ticaret Ldt. Şti. ve ...haklarında .... İcra Müdürlüğünün 2010/10121 sayılı dosyası üzerinden haksız yere icra takibi başlattığı" iddiasıyla ilgili olarak... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce 101-05-34-0291-2011 sayı ve 10/05/2011 tarihli olur ile kovuşturma izni verilerek evrakın gereği için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği dosya kapsamından anlaşılmakla, söz konusu dosya akıbetinin araştırılması, derdest olması halinde iddianame, son soruşturma kararı ve suç tarihlerine göre hukuki kesintinin oluşmaması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi açısından dosyaların birleştirilmesi, birleştirmenin mümkün olmaması halinde dosyanın onaylı suretinin temin edilip eklenmesi; ... İcra Müdürlüğünün 2010/8971 Esas sayılı dosyasının ilamsız takibe ilişkin olması nedeniyle takip dayanağı bono bulunmadığı, ancak ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/1544 Esas sayılı dosyasının kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe ilişkin olması, lehdarı .... borçlusu ... Tekstil ... olan 15/07/2009 ödeme günlü ve 1.900 TL bedelli bono fotokopisinin dosyada bulunması ve soruşturma aşamasında müştekiye gösterilmesi karşısında bono aslının kasada bulunup bulunmadığının araştırılması, icra dosyalarında borçlu olarak görünen kişilerin ve bono üzerinde isimleri bulunan lehtar ile borçluların katılan ile alacak borç ilişkisi içerisinde bulunup bulunmadıkları hususunda tanık olarak beyanlarına başvurulması, sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Suç niteliğinden (vasfından) beraat kararı verilemeyeceği gözetilmeyerek, 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesinin açık hükmüne aykırı biçimde sanığın aynı eylemi hakkında “resmi belgede sahtecilik suçundan suçun işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine, görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine” denilmek suretiyle hüküm kurulması,
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 1. maddesindeki avukatlığın kamu hizmeti ve yargının kurucu unsurlarından olduğuna ilişkin belirleme, 2. maddesinde yazılı amacı, 76/1 ve 109/1-2. maddelerindeki baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları olduğuna ilişkin hükümler ile 5237 sayılı TCK"nın 6/1-c maddesindeki tanım ve gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde; avukatların 1136 sayılı Kanunun 35/1 ve 35/A maddelerinde yazılı ve münhasıran avukatlar tarafından yapılabilecek iş ve işlemler ile uzlaştırma işlemi ve barolar ile Türkiye Barolar Birliğinin organlarında ifa ettikleri görevleri yönünden kamu görevlisi olduklarında kuşku bulunmadığı, bono asılları temin edilip üzerlerinde imza ve yazı incelemesi yapılamasa da, müştekinin icra takiplerindeki alacaklı ve borçlularla irtibatı ve alacaklı sıfatı bulunmadığı halde adına takip yapıldığının tespiti durumunda, kamu görevlisi olan sanığın görevi gereği düzenlediği takip taleplerinin sahte, buna bağlı olarak Küçükçekmece 1 ve 4. İcra Müdürlerinin düzenledikleri ödeme emirlerinin de gerçeğe aykırı olduğu, bu itibarla eylemin TCK"nın 204/2, 43/1. maddelerinde tanımlanan kamu görevlisinin zincirleme resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK"nın 257/1. maddesine göre uygulama yapılması,
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkiyi kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı,sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.