Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.07.2009 tarih ve 2009/115 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararına ve 13.10.2008 tanzim 15.07.2009 vade tarihli 110.000 € bedelli bonoya dayalı olarak hakkında Fethiye 1. İcra Müdürlüğünün 2009/4831 esas sayılı icra takip dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 08.12.2009 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ihtiyati haciz kararına itirazı üzerine Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.05.2010 tarih ve 2010/36 D.iş 2010/84 K. sayılı kararı ile “Borçlu B.K vekilinin yetki itirazının kabulüne, bu borçlu hakkındaki ihtiyati haciz talebinin reddine “ karar verildiği, bu kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 06.12.2010 tarihli kararı ile onandığı, karar düzeltme talebinde bulunulmaksızın kesinleştiği, bu aşamada alacaklı vekilinin Fethiye İcra Müdürlüğüne 17.01.2011 tarihinde başvurarak, icra takip dosyasının Milas İcra Müdürlüğüne gönderilmesi yönündeki talebinin kabul edilerek anılan icra müdürlüğünce icra takip dosyasının Milas İcra Müdürlüğüne gönderildiği, Milas 2. İcra Müdürlüğünün 2011/1130 esas numarasına kaydı yapılan icra takip dosyasının halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Öncelikle üzerinde durulması gereken husus, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliğ edildikten sonra, icra mahkemesince verilmiş herhangi bir yetkisizlik kararı olmaksızın alacaklının talebi ile icra takip dosyasının başka bir icra müdürlüğüne gönderilip gönderilemeyeceğidir. İİK. nun 167.maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip, takip talebinin icra dairesine verilmesi ile başlar. Aynı maddenin 168.maddesi uyarınca icra müdürü borçluya bir ödeme emri gönderir. Bu maddenin 5.fıkrası uyarınca ise borçlunun varsa yetki itirazını beş gün içinde bildirmesi zorunludur. Aksi halde icra dairesinin yetkisi kesinleşir. Öte yandan yasal sürede yetki itirazında bulunması halinde ise icra mahkemesince İİK. nun 169/a maddesi uyarınca yetki itirazının reddine ya da icra dairesinin yetkisizliğine karar verilebilir. Şu hale göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte icra takip dosyası ancak süresinde yapılan bir yetki itirazının icra mahkemesince kabulü halinde, alacaklının talebi ile mahkemece yetkili olduğu kabul edilen icra dairesine gönderilebilir. Bunun dışında herhangi bir şekilde icra takip dosyasının başka bir icra dairesine gönderilmesi mümkün değildir. Somut olayda icra mahkemesince verilmiş bir yetkisizlik kararı bulunmaksızın salt alacaklının talebi ile icra takip dosyasının başka bir icra dairesine gönderilmesi işlemi doğru değil ise de bu husus şikayet konusu yapılmamıştır.
Bu durumda ortada herhangi bir yetkisizlik kararı olmaksızın alacaklı tarafından icra takip dosyasının başka bir icra müdürlüğüne gönderilmesinin istenmesi takipten vazgeçme, Milas 2. İcra Müdürlüğünün 2011/1130 esas sayılı dosyası da yeni bir takip olarak kabul edilmelidir. Bu nedenle icra müdürlüğünce konulan hacizlerin kaldırılması doğru olup, mahkemece şikayetin reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
