11. Ceza Dairesi 2016/4477 E. , 2018/8852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanıklar hakkında 2010 yılında sahte fatura düzenlemek suçundan zamanaşımı süresi içinde mahallinde kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
1-Sanık ... hakkında defer belge ibraz etmeme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik Cumhuriyet savcısı, sanık ... müdafii ve sanık ..."in temyiz itirazlarına gelince;
Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi ... Peyzaj İnş...Ltd.Şti ortağı ve yetkilisi olan sanıkların 2009 takvim yılında sahte fatura düzenledikleri iddia ve kabul edilen kamu davasında sanıkların suçlamaları kabul etmedikleri ve suça konu fatura örneklerinin dosya arasında bulunmadığı anlaşılmakla gerçeğin kuşkuya yer vermeyececek şekilde belirlenmesi bakımından, suça konu 2009 takvim yılına ait fatura asıllarından kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, daha sonra ise sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak, kullanan ilgili şirket yetkilileri hakkında dava açılıp açılmadığı araştırılıp, açıldığının tespiti halinde birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde, dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellef sanığın yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp faturaları kullanan şirketler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, sanık ..."in savunmalarının denetlenebilmesi için faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları ve sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması, gerektiğinde faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara aidiyeti hususunda da bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması yasaya aykırı,
Kabule göre de;
a) Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanıklar hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı, sanık ... müdafii ve sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/11/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.