Esas No: 2015/1533
Karar No: 2016/1468
Karar Tarihi: 14.03.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/1533 Esas 2016/1468 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 2015/1533 E. ve 2016/1468 K. sayılı kararda, tüm sanıkların uyuşturucu ticareti yapma suçundan suçlu bulunup cezalandırıldığı, ancak bir sanığın suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçundan beraat edildiği belirtilmiştir. Kararda, beraat kararının temyiz edilememesi ve lehe kanun değerlendirmesi yapılmasının bozma nedeni yapılmaması gerektiği ifade edilmiştir.
Ancak, sanık ... hakkında verilen uyuşturucu ticareti yapma suçu hükmü, adli para cezaları ve yargılama giderlerinin TL olarak belirlenmemesi, gerekçeli kararda belirtilmemesi, sanığın durumunun Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası belirlenmemesi, ve 2918 sayılı Kanun'un 119. maddesi uyarınca hüküm oluşturulamaması nedeniyle bozulmuştur.
Ayrıca, sanık ... hakkında verilen uyuşturucu ticareti yapma suçu hükmü, sanığın ölüm tarihinin belirsizliği nedeniyle CMK'nın 64/1 maddesi uyarınca düşürülmesi gerekliliği ortaya çıktığından bozulmuştur.
Son olarak, sanıklar ... ve ... hakkında verilen uyuşturucu ticareti yapma suçu hükmü, delillerin kuşkulu olması nedeniyle beraatleri gerektiği belirtilmiş ve hükümler bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 317 ve 321. maddeleri
- 5252 sayılı Kanun'un 9/3 maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 53 maddesi
- 5083 sayılı Kanun'un 1. maddesi
- Bakanlar Kurulu'nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi
- CMK'nın 232/6. madd
20. Ceza Dairesi 2015/1533 E. , 2016/1468 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1.Uyuşturucu madde ticareti yapma
2-Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak
Hüküm : 1-Mahkûmiyet; tüm sanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan
2-Beraat; sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçundan
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A-Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Beraat kararının gerekçesine yönelik olmayan temyizde sanığın hukuki yararı bulunmadığından, sanık müdafiinin inceleme isteğinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddeleri uyarınca REDDİNE,
B-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddesinden söz edilmek suretiyle lehe kanun değerlendirmesi yapılmış ise de, suç tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK hükümlerinin uygulanmasının gerekmesi nedeniyle söz konusu değerlendirme sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hükmolunan adli para cezalarının ve yargılama giderlerinin 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Tayin edilen gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun ve maddesinin karar yerinde gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
3-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
4-5237 sayılı TCK’nın 5 ve 53. maddeleri ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 1. maddesi hükmü gereğince 2918 sayılı Kanun"un 119. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden duruşma yapmayı gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca,
1-YTL olarak hükmolunan adli para cezalarının ve yargılama giderinin (TL)"ye dönüştürülmesi,
2-Hüküm fıkrasının gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin bölümünün başına “TCK"nın 52/2. maddesi gereğince" ibaresinin eklenmesi,
3-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi,
4-Sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması,
Suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahûmiyet hükmünün incelenmesinde;
UYAP sistemi üzerinden MERNİS"ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde; sanığın hükümden sonra 28/09/2013 tarihinde öldüğünün belirtilmesi karşısında, sanığın ölüp ölmediği araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,
D-Sanıklar ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıklarda herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmediği; sanıkların diğer sanıklar ... ve ... ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna ya da suça iştirak ettiklerine ilişkin, tefrikli sanık .... ile yaptıkları somut olay ve olgularla örtüşmeyen, maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında kuşku sınırlarını aşan her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
14/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.