4. Hukuk Dairesi 2014/6268 E. , 2015/1529 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bucak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/01/2014
NUMARASI : 2013/357-2014/20
Davacı A.. Ö.. vekili Avukat Erhan tarafından, davalı H.. E.. aleyhine 01/10/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vasisi ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, resmi nikâhlı eşinin, davalı ile kendisini aldattığını, davalının eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme, davalı ile dava dışı eşin evlilik dışı bir ilişki sürdürdüğünü ve bunun sonucu olarak davacının eşinden boşandığını, bu ilişkinin, davacının aile bütünlüğüne ve dolayısıyla kişilik haklarına haksız bir saldırı oluşturduğunu belirterek, istemin bir bölümünün kabulüne karar vermiştir.
Davalının, davacının resmi nikâhlı eşi ile evli olduğu süre içinde duygusal birliktelik kurduğu, eşin davacıya karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, davalının da eşin eylemine bilerek iştirak etmek sureti ile davacının zarar görmesine neden olduğu anlaşılmaktadır.
BK"nın 50 ve 51. maddelerinde haksız eylemin ve bunun sonucunda doğan zararın birden fazla kişi tarafından meydana getirilmesi durumunda zarar görenin dilediği takdirde eyleme katılanların birisinden, birkaçından veyahut tamamından zincirleme olarak sorumlu tutulmalarını isteme hakkına sahip bulunduğu düzenleme altına alınmıştır. Aynı hüküm 6098 sayılı yeni Türk Borçlar Kanunu’nun 61. maddesinde de tekrar edilmiştir.
Sonuç itibariyle, davalının davacının eşi ile evli olduğunu bilerek ilişkiye girdiğinin tarafların ve mahkemenin kabulünde olmasına göre; davalının sorumluluğu “haksız fiil”den kaynaklanmakta; dava da yasal dayanağını haksız fiile ilişkin hükümlerden almaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının sorumluluğunun kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak; davacı ile dava dışı eş arasında Bucak 2. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi"nin 2013/182 sayılı dosyasında devam etmekte olan boşanma davasında, aynı gerekçelerle manevi tazminat isteminde bulunulmuştur. Boşanma davası sonucunda, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın dava dışı eşten tahsil edilme ihtimali de dikkate alınarak tahsilde tekerrür olmamak üzere davacı yararına tazminat takdir edilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilerek tekerrür oluşturacak şekilde 2.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline dair verilen karar usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekir. Ne var ki; belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HMK 370 (Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 438/son) maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle hüküm fıkrasında tazminat takdirine ilişkin 1. bendinde yer alan "2.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine," şeklindeki sözcük dizisi çıkartılarak yerine "2.500,00 TL manevi tazminatın tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine," şeklindeki sözcük dizisinin eklenmesine, davacının tüm, davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın davalı taraf yararına düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın bundan mahsubuna, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.