22. Hukuk Dairesi 2020/72 E. , 2020/1138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan ... Altın İşletmeleri A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili; müvekkilinin davalılar bünyesinde 07/12/2012 tarihinde çalışmaya başladığını, 31/08/2014 tarihinde iş akdinin bildirimsiz ve haksız şekilde feshedildiğini, müvekkilinin 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını, resmi tatil, dini bayram ve hafta tatillerinde çalıştığını, konaklama ve yemek ihtiyaçlarının davalılar tarafından karşılanmadığını, müvekkiline fazla çalışma, resmi tatil ve dini milli bayramlara ilişkin çalışmaları ve hafta sonu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini öne sürerek ihbar tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve hafta tatili alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:Davalılar vekilleri, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararın davacı vekili ve davalılar temsilcileri tarafından temyizi üzerine Dairemizce, ... İnşaat Proje ve Taah. A.Ş. yönünden bu şirketin 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesi uyarınca kapatılmış olması nedeniyle dava şartının değerlendirilmesi ve davalı ...Ş. ile davalı ... İnşaat Proje ve Taahhüt A.Ş. arasındaki hukuki ilişkinin netleştirilmesi sonucuna göre karar verilmesi ayrıca hafta tatili hesabında ulusal bayram ve genel tatil günlerinin dışlanıp dışlanmadığının açıklattırılması gerektiği gerekçesiyle bozma yapılmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı ve davalı ...Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
I-Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297.nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir.Gerekçe - hüküm çelişkisi, 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup, salt bu aykırılık bozma sebebidir.
Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece kısa kararda, davalılar hüküm altına alınan alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş, gerekçeli kararda ise müştereken ve müteselsil sorumluluğun zuhulen yazıldığı esasen hüküm altına alınan alacaklardan sadece Koza Altın... şirketinin sorumlu olduğu diğer davalı şirkete yönelik davanın ise husumetten reddi gerektiği belirtilerek hüküm bu gerekçeye uygun olarak kurulmuştur. Dolayısıyla, kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmuş olup HMK tarafından bu şekilde yapılan işlem korunmamıştır. Bu nedenle sair yönler incelenmeksizin kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasındaki çelişkinin giderilmesi için kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
II-Kabule göre de;
1-Davalı ... İnşaat Proje ve Taah. A.Ş., 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesi uyarınca kapatılmıştır. Davalı şirketin, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılması karşısında, 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 16. maddesi uyarınca bu şirkete yönelik davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi hatalıdır.
2- Öte yandan Dairemizce davalılar arasındaki hukuki ilişkinin belirlenmesi buna göre davalılardan Koza Altın..Şirketinin sorumlu olup olmadığının tespit edilmesi yönünde bozma yapılmış olmasına karşın mahkemece bozma sonrasında hangi gerekçe ile bu şirketin sorumlu olduğu belirtilmeden hüküm kurulduğu görülmektedir.T.C. Anayasası’nın 138. ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçe de hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır. Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. "Hukuki Dinlenilme Hakkı" gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
Açıklanan nedenler ile Mahkemece ... Altın..Şirketinin hangi gerekçe ile sorumlu tutulduğu açıklanmadan gerekçesiz karar oluşturulması da isabetli bulunmamıştır.Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 23.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.