Danıştay 10. Daire 1991/409 Esas 1992/2138 Karar Sayılı İlamı

Daire : ONUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1992
Karar No : 2138
Esas Yılı : 1991
Esas No : 409
Karar Tarihi : 20/05/992

İLGİLİNİN NÜFUSA KAYITLI OLMAYIP, KARDEŞİNİN NÜFUS KAYDINI KULLANDIĞI YOLUNDAKİ 18 YAŞIN İKMALİNDEN SONRA ADLİYE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARARIN, 5434 SAYILI YASANIN 105.MADDESİ HÜKMÜ KARŞISINDA EMEKLİYE SEVK YÖNÜNDEN GÖZÖNÜNE ALINAMAYACAĞI HK.
Davacının gerçekte 1.7.1928 doğum tarihli olduğu halde, kendisinin doğumundan kısa bir süre önce vefat eden ve 17.1.1926 doğum tarihli olan kardeşinin nüfus kayıtlarını kullandığını ve kardeşinin 1928 yılında öldüğü hususunu Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla tespit ettirdiğini öne sürerek, doğum tarihinin 1.7.1928 olduğunun kabul edilerek buna göre işlem yapılması isteğiyle Adalet Bakanlığı aracılığıyla yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonunda;5434 sayılı yasanın 105.maddesinde 18 yaşın doldurulmasından sonraki yaş düzeltmelerinin bu kanunun uygulanmasında nazara alınmıyacağı hükme bağlanmış ise de davacının Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla yaşını düzelttirmediği, gerçek yaşını tespit ettirdiği diğer bir ifadeyle işlemin kayıt ihdası olduğu bu nedenle olaya 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 105.maddesinin uygulanmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptali yolunda ...İdare Mahkemesince verilen … sayılı kararın davalı idare tarafından yerinde olmadığını öne sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
5434 sayılı Emekli sandığı Kanununun 105.maddesinde, bu kanunun iştirakçilere ait çeşitli hükümlerinin uygulanmasında, ...nüfus hüviyet cüzdanında yazılı doğum tarihlerinin, eğer 18 yaşının tamamlanmasından sonra yaş düzeltilmesi yapılmış ise 18 yaşın doldurulduğu tarihteki doğum tarihlerinin...esas alınacağı hükme bağlanmış, öte yandan 3.5.1977 gün ve 15926 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Nüfus Hizmetlerine ait Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliğinin 174.maddesinde, bir çocuğun doğumunda nüfusa kayıt edilmediği ve kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullandığı yolundaki iddia ve bildirimlerin nüfus idaresince dinlenmiyeceği ve ölüm tutanaklarının işleme konulmayacağı, bu tür işlemlerin dolaylı yoldan yaş düzeltilmesini sağlıyacağından ve bu da ancak mahkeme kararı ile yapılabileceğinden ilgililerden mahkemeden yaş düzeltme kararı getirmelerinin isteneceği açıklanmıştır.
Davacı, kendisinden önce doğan ve daha sonra ölen kardeşinin nüfus kayıtlarını kullanması nedeniyle doğum tarihinin 17.1.1916 olarak görülmesine rağmen, gerçek doğum tarihinin 1.7.1928 olduğunu öne sürmekte ve bunu Asliye Hukuk Mahkemesinin kardeşinin doğumundan 2-2.5 yıl sonra öldüğüne dair tespit kararıyla kanıtladığını belirtmekte ise de, Nüfus Hizmetlerine Ait Kuruluş Görev ve Çalışma Yönetmeliğinin yukarıda metni yazılı 174.maddesi karşısında, söz konusu karar yaş düzeltilmesine ilişkin bulunmaktadır. Bu nedenle, 5434 sayılı Yasanın 105.maddesinde 18 yaşın tamamlanmasından sonraki yaş düzeltmelerinin bu kanununun uygulanmasında nazara alınmıyacağının belirtilmiş olması karşısında,18 yaşın tamamlanmasından sonra yapılan yaş düzeltilmesinin nazara alınmaması yolunda davalı idarece tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık görülmemektedir. Dolayısıyla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin iptali yolunda idare mahkemesince verilen kararda isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davalı idarenin 2577 sayılı Yasanın 49.maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne, İdare Mahkemesince verilen kararın yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına karar verildi.