11. Hukuk Dairesi 2016/9037 E. , 2018/2336 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17.03.2016 tarih ve 2012/587-2016/144 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 03.04.2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ...... ile davalı vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... ...., ... ve .... ... adlı bilgisayar yazılımları üzerinde eser sahibi olduğunu, ayrıca “...”, “...” ve “.... Bilişim Teknolojileri” ibareli markaları bulunduğunu, davalı şirketin ise müvekkilinin tescilli markasını ve eser niteliğindeki yazılımlarını izinsiz kullanmak suretiyle piyasaya sürdüğünü, davalının eyleminin marka hakkına tecavüz, haksız rekabet ve ...’dan kaynaklanan eser sahipliği hakkına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının müvekkilinin tescili markalarına ve eser sahipliği hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, önlenmesine, bu eser ve marka ile yapılan her türlü mallara, bilgisayar programlarına ve ürünlere el konulmasına, şimdilik 5.000,00 TL itibar ve 5.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın 17/09/2012 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline, hüküm özetinin ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile de maddi tazminat miktarını 451.769,32 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının fikri ve sanat eseri olan bilgisayar programları ve tescilli markalarının davalı tarafından ticari amaçla kullanıldığı, böylelikle davalının, davacıya ait marka tescilli bilgisayar programlarını kar elde etmek amacıyla haksız rekabet içerisinde kullandığı, davalının davacının maddi ve manevi haklarına tecavüzde bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının davacının eserlerine ve markalarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, davalının eylemlerinin durdurulmasına ve önlenmesine, bu eser ve marka ile yapılan her türlü mallara bilgisayar programlarına ve ürünlere el konulmasına, 556 sayılı KHK"nın 66/2 maddesi uyarınca 46.589,22 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL itibar tazminatı ve 45.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 17/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hüküm özetinin ilanına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, marka hakkına ve ...’dan kaynaklanan eser sahipliği hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta iddiaya göre davalının eylemleri 556 sayılı KHK ile korunan marka hakkı, ...’dan kaynaklanan eser sahipliği hakkı ile TTK’nun 56 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız rekabet yasağının ihlalini oluşturduğundan hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında davacıya tazminat taleplerinin dayanaklarını da açıklattırmak suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir.
Davacı, ... ..., .... ve ... ... adlı bilgisayar yazılımları üzerinde eser sahibi olduğunu, ayrıca “....”, “....” Ve “.... Bilişim Teknolojileri” ibareli markaları bulunduğunu, davalı şirketin ise bu marka ve yazılımlarını izinsiz kullandığını, davalı eyleminin marka hakkına tecavüz, haksız rekabet ve ...’dan kaynaklanan eser sahipliği hakkına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürmüştür. Davalı ise, davacıya ait yazılımlar ile kendisine ait yazılımların kaynak kodlarının farklı olduğunu savunmuştur. Hükme esas alınan tespit raporunda, davalının yazılım programının kurulu olduğu bilgisayar ile davacının sunduğu veri tabanı üzerinde yapılan inceleme sonucu yazılımların benzer olduğu belirtilmişse de, 06.09.2013 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, tarafların davaya konu yazılımları üzerinde yapılacak kaynak kodu, veri tabanı ve tüm arayüz tespitleriyle alıntı ve intihal olup olmadığının ve oranının anlaşılabileceği belirtilmiştir. Ancak mahkemece bu incelemenin daha önce tespit sırasında yapıldığı gerekçesiyle bu hususa ilişkin yeniden inceleme yaptırılmamıştır. Davalının bu hususa ilişkin ciddi itirazları da nazara alınmamıştır.
Bu durumda, davacıya tazminat taleplerinin dayanakları açıklattırılmak ve öncelikle davaya konu taraflara ait bilgisayar yazılımları üzerinde davalının itirazları da nazara alınmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 03.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.