Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/2407 Esas 2017/4603 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2407
Karar No: 2017/4603
Karar Tarihi: 10.10.2017

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/2407 Esas 2017/4603 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2017/2407 E.  ,  2017/4603 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı
    HÜKÜM : Mahkûmiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle irtibat nedeniyle Dairemizin 2014/10084 Esas sayılı dosyasıyla birlikte yapılan incelemede gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    İddianamede de anlatılan sanığın, odasına gelerek yatağa atmaya çalıştığı, mağdurenin direnerek kurtulması şeklinde gerçekleşen eylemi cebirle işlemesi nedeniyle hakkında TCK"nın 103/4. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Sanığın, mağdureye karşı 20.08.2008 ve öncesinde gerçekleştirdiği basit cinsel istismarı eylemleriyle ilgili olarak Adli Tıp 6. İhtisas Kurulunun 21.01.2011 günlü raporunda mağdurenin ruh sağlığının bozulduğunun bildirilmesi karşısında, sanığın dosyaya konu 2010 yılı haziran ve 2011 yılı mart ayları arasındaki eylemleri nedeniyle mağdurenin ruh sağlığındaki mevcut bozulmanın artıp artmadığı veya her iki eylem nedeniyle ruh sağlığının ayrı ayrı bozulup bozulmadığı hususlarında ek rapor alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 13. maddesi ile TCK"nın 103. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri
    -2-
    olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan hususlar nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Sanığın, öz kızı olan mağdureye yönelik eylemini velâyet hakkını kötüye kullanarak gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 53/5. maddesi gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere hükmedilen cezanın yarısından bir katına kadar olan süreyle velâyet hakkının kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 10.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.