Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7766
Karar No: 2017/633
Karar Tarihi: 26.01.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/7766 Esas 2017/633 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle davalıya karşı dava açmıştır. Davacı, müvekkilinin hisse maliklerinden biri olduğu taşınmazın satış işleminin noter bildirimi yapılmadan gerçekleştirildiğini ileri sürerek davalının hissesinin iptalini ve müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Davalı, hak düşürücü sürenin dolduğunu, taşınmazda fiili taksim bulunduğunu, davacının iyiniyetli olmadığını savunmuştur.
Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ancak davalı tarafından temyiz edilmiştir. Önalım hakkının kullanılmasında tüm ortakların muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilmesi gerektiği belirtilerek davacının tüm ortakları davaya dahil etmesi ve muvafakatlerinin alınması, muvafakat sağlanamazsa terekeye temsilci atanması hususlarında süre verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bu nedenlerle, kararın bozulması kararı verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi: Miras bırakanın bıraktığı malvarlığı üzerindeki hakların korunması için, mirasın açılmasından sonra, hak sahiplerini temsil edecek bir temsilci atanması mümkündür.
14. Hukuk Dairesi         2015/7766 E.  ,  2017/633 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.01.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin iştirak halinde hisse maliklerinden biri olduğu 543 parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşı ...tarafından 1/2 hissesinin 26.12.2013 tarihinde davalıya satıldığını, müvekkiline satışla ilgili noter bildirimi yapılmadığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı hissenin iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, hak düşürücü sürenin dolduğunu, taşınmazda fiili taksim bulunduğunu, davacının iyiniyetli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir.
    Somut olaya gelince; davacının 543 parsel sayılı taşınmazda elbirliği ortaklarından biri olup diğer mirasçıların (ortakların) ise davada taraf olmadığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, elbirliği ortaklarının tamamının davaya dahil edilerek muvafakatinin alınması, ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa terekeye temsilci atanması hususlarında davacıya süre verilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.01.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi