19. Hukuk Dairesi 2015/15951 E. , 2016/6981 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tic. Mah. Sıf. )
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar ... ve ... vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı ..."dan aldıkları borç para karşılığında boş senet verdiklerini, borcun ödenmesine rağmen senedin iade edilmediğini, davalı ..."den alınan borç para karşılığında da senet verdiklerini, borcun ödendiğini, davalının iade ettiği senedin davalıya verilen senet olmadığını anladıklarını, müvekkilleri aleyhine başlatılan icra takibine konu senedin dava dışı ..."a verilen senet olduğunu belirterek, müvekkillerinin takip nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, incelenen ceza dosyaları ve tanık beyanlarına göre icra takibinin dayanağı olan senedin davacılar tarafından davalı ..."nin akrabası olan ..."dan alınan borç karşılığı verilen senet olduğu, borcun ödenmesine rağmen senedin iade edilmeyerek lehtar kısmına davalı ..."nin ismi yazılarak icra takibine konulduğu, anılan davalının ekonomik durumunun iyi olmadığı, takibe konu alacağın dava tarihinden önce dava dışı ..."ın kardeşine temlik edilmesinin de davacı iddialarını doğruladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 06.06.2011 tarihinde, davalı ... hasım gösterilmek suretiyle açılmış olup, davacı taraf senede dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Oysaki dava tarihinden önce 30.05.2011 tarihinde dava konusu icra takibine konu alacak davalı ... tarafından ..."a temlik edilmiştir. Hal böyle olunca davalı ..."nin icra takibinde alacaklı sıfatı bulunmadığından icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talebiyle açılan davada da pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Mahkemece anılan davalı hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediği gibi, hüküm davanın taraflarına yönelik olarak kurulur. Dava dilekçesinde davanın tarafları, davacılar ile davalı ... olarak gösterilmiştir. Islah yoluyla da olsa bir davada taraf değişikliği yapılamayacağından dahili dava şeklinde davanın taraflarında değişiklik yapılması usule uygun değildir. Mahkemece, davanın tarafı olmadığı halde dahili davalı olarak gösterilen ... aleyhine hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan, kabul şekline göre de, davacı taraf, boş olan senedin sonradan doldurulduğu, borcun ödendiği iddiası ile iş bu menfi tespit davasını açmıştır. Anılan iddia karşısında ispat yükü davacı tarafta olup, davacı taraf iddiasını usulüne uygun yazılı delillerle ispat yükü altındadır. Bu durumda mahkemece davacının varsa yazılı delilleri üzerinde durulup değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken tanık beyanlarına üstünlük tanınarak yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.