16. Hukuk Dairesi 2016/6685 E. , 2018/3594 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vd. vekili Avukat ..., ... vekili Avukat ... ve ... vd. vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vekili Av. ... ve ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ... ada ..., ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı sırasıyla 39.539.47, 27.568,84 ve 37.524,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca ... adına ... sınırları dışına çıkarıldığı ve ... kullanımında olduğu şerhi verilerek ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, ... ve arkadaşları çekişmeli taşınmazların ortak murislerinden kaldığını, davacı ... ve Akif, ... ve ... çekişmeli taşınmazların belirli bölümlerinin kendi kullanımlarında olduğunu, davacı ... ve arkadaşları ... tarafından iddia edilen yerlerin ortak murislerinden intikal ettiğini öne sürerek ayrı ayrı dava açmışlar, yargılama sırasında ... taşınmazların muristen kaldığı iddiası ile davaya katılmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ... ve arkadaşlarının, davacı ... ve arkadaşlarının ve müdahil davacı ..."nun davalarının kısmen kabulüne; çekişmeli taşınmazların tespitlerinin iptali ile ... adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine ... ada ... parselin fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 7.558,77 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ... mirasçılarının, aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 31.980,70 metrekare yüzölçümündeki bölümü ile ... ada ... ve ... ada ... parsellerin ...oğlu 1956 doğumlu ... ve ...oğlu 1921 doğumlu ... mirasçılarının fiili kullanımında olduğunun şerhine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, davacı ... ve ..., davacı ... vekili, davacı ... ve arkadaşları vekili, davacı ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. ... sırasında çekişmeli taşınmazların davalının kullanımında olduğunun tespit edilmesi üzerine davacı ..., taşınmazların belirli bölümlerinin kendi kullanımında olduğu iddiasıyla, davacı ... ve arkadaşları ise ..."ın dava ettiği yerlerin murisleri ..."tan intikal eden yerler olduğu iddiasıyla dava açmışlar, Mahkemece ... ada ... parselin fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 7.558,77 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ... mirasçılarının kullanımda olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine şerhine karar verilmiştir. Ne var ki; mahkemece icra edilen keşiflerde çok sayıda tanık dinlenmiş olmakla beraber "..." soyisimli davacılar tarafından kullanıldığı söylenen ... ada ... sayılı parselin (A) bölümünün ... tarafından mı açıldığı, yoksa tarafların murisi ..."tan intikal eden bir yer mi olduğu konusunda yapılan araştırma yetersizdir. Her iki iddiayı da destekleyen tanık beyanları olduğu halde Mahkemece, "taşınmazın ..."tan geldiği ve mirasçıları arasında taksim yapılmadığı" şeklindeki kabule nasıl ulaşıldığı; hangi beyana, niçin üstünlük tanındığı, aksi beyanlara ise niçin değer verilmediği gerekçede tartışılıp açıklanmadığı gibi; gerekçede ..., ... ve ... ile ..."nun davalarının kısmen kabul edildiği,diğer tüm davaların reddedildiği bildirmesine karşın hüküm kısmında davacı ... ve arkadaşlarının davası kabul edilerek ilgili bölümün muris ... mirasçıları adına zilyetlik şerhi verilmesi suretiyle çelişki yaratılması da isabetsizdir.
Davacı ... ve arkadaşlarının temyiz itirazları yönüyle ise; davacılar ... ada ... ve ... ada ... parsellerin bir bölümünün kendi kullanımlarında olduğu iddiasıyla dava açmışlar, icra edilen iki keşifte de ... parsel sayılı taşınmazın bir kısmını "..."ın kullandığı, hatta davacı-davalı aile olan "..."ler ile anlaşarak araya betondan sınır çektikleri belirtildiği halde Mahkemece dava konusu edilen bölümlerin murislerinden kalan parsel sınırları dışında olduğu belirtilerek davalarının reddine karar verilmiş ise de, kullanıma yönelik bu beyanlara niçin değer verilmediği konusunda bir gerekçe gösterilmemiştir.
Diğer temyiz itirazlarına gelince; davacı ... ve arkadaşları ile ... ve arkadaşları çekişmeli taşınmazların tarafların ortak muristen kaldığı ve kendilerinin de hakkının bulunduğu iddiasıyla adlarına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmış, davalı ..., taşınmazların öncesinin ortak kök muris ... ..."nin çocukları, dedesi ... ile dedesinin kardeşleri ... ve ..."ye ait olduğunu, ...nün hisselerini babası ... ..."ye sattığını, kendisinin ise 11.10.1995 Tarihli senetle babası ..."nün (yani dolaylı olarak dedesinin kardeşi ..."nün), dedesi ..."nün ve dedesinin kardeşi ... mirasçılarının hisselerini satın aldığını, dolayısı ile tüm payları kendisinde topladığını ve zilyedinin de sadece kendisi olduğunu ileri sürmüş, Mahkemece davalının dayandığı 11.10.1995 tarihli senede sadece davacının babası ...ve dedesi ... yönüyle değer verilerek ve yalnızca anılan kişilerin zilyetliklerini davalıya devrettiği kabul edilerek ... ada ... parselin kalan bölümü ile ... ada ... ve ... ada ... parsellerin ...oğlu 1956 doğumlu ... ve ...oğlu 1921 doğumlu ... mirasçılarının fiili kullanımında olduğunun şerhine karar verilmiştir. Çekişmeli taşınmazların davacı ... ve ..."ın kullanımında olduğu söylenen bölümleri dışındaki bölümlerinin muris ... ..."den geldiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık çekişmeli taşınmazların mirasçılar arasında taksim edilip edilmediği veya mirasçılar arasında pay devirlerinin yapılıp yapılmadığına ilişkindir. Her ne kadar mahkemece davalının dayandığı senede kısmen değer verilmiş ise de; icra edilen keşiflerde kullanıma yönelik çok sayıda beyanın olduğu, çekişmeli taşınmazların ... mirasçıları tarafından da Mevlüt mirasçıları tarafından da kullanıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır. Yine icra edilen keşiflerde dinlenen bir kısım yerel bilirkişi ve tanıklar ..."nın hissesini ... ..."ye ve ... mirasçılarının hisselerini davalı ..."e sattığını duyduklarını beyan etmişler ise de akabinde bu beyanlarının duyum niteliğinde olduğunu, ayrıntılı bilgilerinin bulunmadığını da eklemişlerdir. Yine senette imzası olan ve senetteki imzaların toplanmasına aracılık ettiği söylenen taraf ve tanıklar senedin davalıya satışa yönelik verilmediğini beyan etmiş, senet tanıkları da imzalarını inkar etmedilerse de senet tarihinde yaşlarının çok küçük olduğunu ve tarafları tanımadıklarını beyan ederek senet içeriğini doğrulamamışlardır. O halde, tüm dosya kapsamı ile çekişmeli taşınmazların muristen kaldığı tespit edilmişse de, mirasçılar arasında geçerli pay devirlerinin yapılıp yapılmadığı ve hangi bölümün ne kadar zamandır hangi hakka istinaden kim tarafından kullanıldığı hüküm vermeye yeter derecede aydınlatılamadığı gibi Mahkeme"nin kök muris ... ..."ye yönelik bir veraset ilamı almadığı ve gerekçede ortak murisin ve mirasçılarının birbirine karıştırıldığı, kimin hangi murisin mirasçısı olduğunun doğru tayin edilemediği anlaşılmaktadır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle muris ... ..."nin veraset ilamı çıkartılarak mirasçılar doğru olarak tayin edilmeli, mahkemece taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi belirlenmeli, bundan sonra yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisi aracılığıyla yapılacak keşifte, öncelikle davacı ..."lar ve Tokmak"ların dava konusu ettiği yerler belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan iddia ve savunmalar doğrultusunda dava konusu edilen her bir taşınmaz bölümünün tespit tarihi itibari ile kime ait olduğu, kimden ne şekilde intikal ettiği ve kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, mirasçılar arasında taksime veya pay devirlerine konu olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, fen bilirkişisine keşfi denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 29.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.