14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7274 Karar No: 2017/617 Karar Tarihi: 26.01.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/7274 Esas 2017/617 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, ortaklığın giderilmesi istemiyle kısmi taksim talebinde bulunmuştur. Davalılardan biri muhdesatın kendisine ait olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, dava konusu taşınmazın satış yoluyla giderilmesine karar vermiş, ancak muhdesatın aidiyeti mahkemece belirlenmeden hüküm verilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise, Paylı mülkiyet hükümleri için Türk Medeni Kanunu'nun 818-834. maddeleri uygulanmaktadır.
14. Hukuk Dairesi 2015/7274 E. , 2017/617 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.12.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Davalı ..., dava konusu 55 ada 97 parsel sayılı taşınmazın paydaşlar arasında taksim edilerek kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuş, satışa karar verilecekse taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın kendisine ait olduğunu ileri sürerek muhdesat iddiasında bulunmuş; bir kısım davalılar, davalı ..."nin muhdesat iddiasını kabul etmişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ev ve limon ağaçlarıyla ilgili olarak davalı ... tarafından ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/291 Esas sayılı dosyasıyla muhdesatın aidiyetinin tespiti istemiyle dava açıldığı anlaşılmakta ise de davanın sonuçlanıp sonuçlanmadığı bilinmemektedir. Bu durumda mahkemece, muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan davanın sonuçlanması beklenilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.