Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2690
Karar No: 2016/6976
Karar Tarihi: 21.04.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2690 Esas 2016/6976 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın tarafları arasında yapılan menfi tespit davası sonucunda davacının talebi reddedilmiştir. Davacı, oto galerisi işleten bir kişidir ve davalı ile araç satış sözleşmesi yaparak aracın satışını gerçekleştirmiştir. Ancak davalı aracın vergi borçlarını ödememiştir ve aracı icra kanalıyla satılmıştır. Davacı ise kendisi galerici olarak sadece %2 komisyon almıştır ve davalıya borçlu değildir. Davacının menfi tespit talebi reddedilmiş, ancak harç eksikliği nedeniyle davanın devamına karar verilmemiştir. Kararda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 117/2 maddeleri de geçmektedir.
19. Hukuk Dairesi         2016/2690 E.  ,  2016/6976 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı; oto galerisi işi yaptığını ve işi gereği davalıya 20.09.2004 tarihli sözleşme ile bir aracı komisyon karşılığında sattığını, sözleşme uyarınca aracın trafik ve vergi borçlarının davalı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının bu aracın devrini almadan 6 yıl kullandığını ve vergi borçlarını ödemediğini, vergi borcu nedeniyle aracın icra kanalıyla satılması üzerine, davalının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre kendisi aleyhine icra takibi başlattığını, oysa alacağın zaman aşımına uğradığını ve kendisinin galerici olarak %2 satış komisyonu dışında kazancı olmadığını belirterek, ..... İcra Müdürlüğünün 2010/1359 sayılı takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
    Davalı davaya cevap vermemiş, davalı vekili yargılama aşamasındaki beyanlarında; davacının aracın fiili sahibi olduğunu, aracın resmi devrini almadan satın alıp müvekkiline de bizzat satan kişi olduğunu, aracın kayıt malikinin borçları nedeniyle bağlanıp müvekkilinin elinden alındığını, müvekkilinin tüm satış bedelini davacıya ödediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının oto alım satımıyla uğraşan bir kişi olduğu, araç satımı nedeniyle taraflardan komisyon aldığı, söz konusu aracın satışından sonra eski malik olan ruhsat sahibinin borçları nedeniyle aracın satımından dolayı davalının uğramış olduğu zararların sebepsiz zenginleşmeye dayalı bir zarar olduğu, tanık beyanlarından araç bedelinin ruhsat sahibine ödendiğinin anlaşıldığı, araç nedeniyle davacının davalı aleyhine sebepsiz zenginleşmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacının ..... İcra Müdürlüğü" nün 2010/1359 sayılı takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, takip nedeniyle davalının kötü niyeti sabit olmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2014/19106 E., 2015/7687 K. sayılı ve 26.05.2015 tarihli bozma ilamında; ""trafikte üçüncü kişi adına kayıtlı olan .............. plaka sayılı araçla ilgili 20.09.2004 tarihli araç satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmemiş olması nedeniyle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi uyarınca geçersiz bulunduğu anlaşılmakta olup, bu tür geçersiz sözleşmelerde taraflar sözleşme uyarınca birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteme hakkına sahiptirler. Somut olayda, her ne kadar davacı tarafından galeri sahibi sıfatıyla araç maliki adına aracın satışına aracılık ettiği iddia edilmiş ise de, anılan adi yazılı sözleşmede "satıcı" durumunda gösterilen davacının, sözleşmeyi araç gerçek malikinin vekili olarak imzaladığına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamış olduğu görülmüştür. Ayrıca, dava değeri dikkate alındığında tanık dinlenemeyeceği dikkate alınmaksızın, tanık beyanlarının mahkeme kararına gerekçe yapılması da usul ve yasaya aykırıdır"" denilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyulduğu belirtilerek yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ..."in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, icra takibinden dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. İcra takibinde davalı 24.000-TL asıl alacak, 34.962,67-TL işlemiş faiz isteminde bulunmuştur. Davacının talebi, icra takibinden dolayı menfi tespite yöneliktir, ancak dava harcı 24.000-TL asıl alacak üzerinden yatırılmıştır. Eksik harç ile davaya devam olunamayacağından, davacıya harç eksikliği tamamlatılarak davaya devam olunması gerekir.
    Harç eksikliğinin giderilmesi halinde, mahkemece işlemiş faiz yönünden davacının talebi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 117/2 maddesi hükümlerine göre değerlendirilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ..."in diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi