Esas No: 2018/10734
Karar No: 2021/1037
Karar Tarihi: 09.02.2021
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/10734 Esas 2021/1037 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, 470 parsel sayılı taşınmazın davalılarla birlikte müşterek maliki olduğunu, maliklerin dava konusu taşınmazı fiili taksimatlı kullandıklarını; 2013 yılı içinde ise davalı ... ve müştereklerinin müvekkilin payına düşen hissesinin tamamını kullanmasına engel olduklarını; davalıların taşınmaz üzerindeki müdahalelerine devam ettiklerini; gelirlerden hissesi oranında müvekkile pay vermediklerini açıklayarak müdahelenin önlenmesini, 5.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu yerin müşterek mülkiyetle kullanıldığını, davacının kullanımına engel olunmadığını, davacının kendi payına düşen kısmı boş olduğu halde kullanmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davalıların payından fazlasını kullandığının sabit olduğu, davalıların dava konusu taşınmazı birlikte kullandığı ve diğer hissedar olan davacının payına izinsiz müdahalede bulundukları gerekçesiyle müdehalenin men"ine; davacının hissesinde kullanamadığı alanların m2"sine göre hesaplanan 2011 yılı için 1147,10 TL, 2012 yılı için 1012,14 TL, 2013 yılı için 6994,34 TL olmak üzere toplam 9153,58 TL"nin her yıl için ait olduğu dönem sonu itibarı ile işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu tarla nitelikli 470 parsel sayılı taşınmazın 1/9 payının davalı ..., 1/9 payının davalı ..., 16/36 payının ..., 1/3 payının davacı ... adına tapuda kayıtlı olduğu, dava konusu taşınmaz başında bilirkişiler ile keşif yapıldığı, dava konusu taşınmazın toplamda 73.367,29 m2 yüzölçümlü olduğu, 14.07.2015 tarihli bilirkişisi raporuna göre; davacının dava konusu taşınmazın 21.464 m2 bölümünü kullanmakta olduğunu, bu kısma yönelik davalıların bir müdahalesinin olmadığı, yıllardan beri taşınmazın bu şekilde belirlendiği anlaşılmıştır.
Dava konusu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Somut olayda, az yukarıda açıklandığı gibi, dava konusu taşınmazın toplamda 73.367,29 m2 yüzölçümlü olduğu ve davalılar tarafından dava konusu taşınmazın tamamının kullanılmadığı davacının kullanmasına müsait yerin bulunduğu tespit edilmiştir. Öyleyse, davacının payına karşılık dava konusu taşınmazda kullanabileceği yerler olduğuna göre davacı paydaş, diğer paydaşlardan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteyemez ve davanın reddi gerekir.
Hâl böyle olunca; el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteme koşullarının gerçekleşmediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.