Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 1988/894
Karar No: 1992/1608
Karar Tarihi: 20.05.1992

Danıştay 7. Daire 1988/894 Esas 1992/1608 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, yükümlü şirketin vergi kaçırdığını ve matrah farkı olduğunu tespit etmiştir. Yükümlü şirketin vekili duruşmaya katılmamış ve erteleme talepleri reddedilmiştir. Kararda, duruşma davetiyelerinin en az 30 gün önce gönderilmesi gerektiği ve yükümlü şirketin duruşmaya katılmasını engelleyici ya da zorlaştırıcı bir durumun olmadığı belirtilmiştir. İnceleme raporuna dayanarak tarhiyat yapılmış ve yükümlü şirket temyiz etmiştir. Daire, temyiz istemini reddederek mahkeme kararını onamıştır. Kanun maddeleri olarak, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. ve 31. maddeleri, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 141. ve 142. maddeleri belirtilmiştir.

Daire : YEDİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1992
Karar No : 1608
Esas Yılı : 1988
Esas No : 894
Karar Tarihi : 20/05/992

DURUŞMA DAVETİYESİNİN DURUŞMADAN (29) GÜN ÖNCE POSTAYA VERİLEREK (3) GÜN İÇİNDE TEBLİĞ EDİLMİŞ OLMASININ, YÜKÜMLÜNÜN DURUŞMAYA KATILMASINI ENGELLEYİCİ YA DA ZORLAŞTIRICI BİR DURUM YARATMADIĞI, DURUŞMANIN ERTELENMESİ İSTEMİNDE ÖNE SÜRÜLEN ERTELEME SEBEPLERİNİN TAKDİRİNİN MÜNHASIRAN MAHKEMEYE AİT BULUNDUĞU HK.
İnceleme raporuna dayanılarak 1985 Mayıs dönemi için yükümlü şirket adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini duruşma için belirlenen 29.12.1987 gününde yükümlü vekilinin gelmediği, ancak, yükümlü vekili Avukat ... ...'nun 23.12.1987 tarihli dilekçesi ile aynı gün ve saatte Sulh Hukuk Mahkemesinde derdest olan ... esas numaralı davada da duruşması olduğunu belirterek, duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesini talep ettiği, isteminin incelenmesi neticesinde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 1/2.maddesi hükmü uyarınca vergi mahkemelerinde yazılı yargılama usulünün uygulandığı ve incelemenin evrak üzerinde yapıldığı, bu sebeple yükümlü vekilince duruşma gününden altı gün önce verilen dilekçeyle duruşmanın ertelenmesi yerine yazılı açıklama verilmesi mümkün olduğu halde bu yola başvurulmaması ve yükümlü vekilinin duruşmaya gelmesine engel teşkil edecek ciddi bir mazeretinin de olmaması nedeniyle, mazeret talebi kabul edilmeyerek duruşmanın hazır bulunan Hazine Avukatı dinlenilmek suretiyle yapıldığı, 213 sayılı Kanunun 148.maddesinde, kamu idare ve müesseseleri, mükellefler veya mükelleflerle muamelede bulunan diğer gerçek veya tüzel kişilerin, Maliye Bakanlığının veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların isteyecekleri bilgileri vermeye mecbur oldukları hükme bağlanmış olduğundan, incelemeye alınmış olan kurumun ortak ve yöneticilerinin banka hesaplarının inceleme elemanınca tetkikinde yasaya aykırılık bulunmadığı, Vergi Usul Kanununun 142.maddesinde, ihbar veya yapılan incelemeler dolayısiyle bir mükellefin vergi kaçırdığınadelalet eden emareler bulunursa, bu mükellef veya kaçakçılıkla ilgisi görülen diğer şahıslar nezdinde ve bunların üzerinde arama yapılabileceğinin hükme bağlanmış olması nedeniyle, kaçakçılıkla hiç bir ilgisi bulunmayan, normal bankacılık faaliyetini sürdüren bankanın, şirketin ortak ve yöneticilerine ait şahsi tasarruf hesapları üzerinde inceleme yapılabilmesi için anılan 142.madde gereğince işlemde bulunulmasına gerek olmadığının anlaşıldığı, Vergi Usul Kanununun 141.maddesinin, inceleme esnasında lüzum görülen hallerde vergilendirme ile ilgili olayların ve hesap durumlarının ayrıca tutanaklar ile tespit ve tevsik olunabileceği, ilgililerin itiraz ve mülahazaları varsa, bunların da tutanağa geçirileceği ve bu suretle düzenlenen tutanakların birer nüshasının mükellefe veya nezdinde inceleme yapılana bırakılmasının mecburi olduğuna ilişkin hükmüne uygun olarak inceleme elemanının tespitlerini içeren tutanakların düzenlendiği anlaşılmış olduğundan, tutanaktaki ifadelerin baskı ve tehditle alındığı yolunda ileri sürülen iddialarda isabet bulunmadığı, inceleme raporu ile yükümlü şirketin, 1985 yılında gerçekleştirdiği satışların ... liralık kısmı için fatura düzenlemediği, açıktan elde edilen bu satış hasılatını defter ve belgelere intikal ettirmediğinin saptandığı, söz konusu satış hasılatı nedeniyle katma değer vergisi beyanında bulunulmadığı, faturasız satın alınan malların alışı sırasında katma değer vergisi ödenmediği ve alış sırasında fatura veya benzeri bir belge düzenlemediğinden indirim konusu yapılabilecek katma değer vergisi bulunmadığı, uyuşmazlık döneminde beyan dışı bırakıldığı saptanan matrah farkının hesaplanış biçimine yönelik herhangi bir iddiada bulunmadığından, bulunan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyatın yerinde olduğu gerekçesi ile onayan ....Vergi Mahkemesinin 29.12.1987 gün ve 1987/353 sayılı kararının bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 17.maddesinin 1.fıkrasında, Danıştay ile İdare ve Vergi Mahkemelerinde açılan iptal ve iki yüz bin lirayı aşan tam yargı davaları ile tarh edilen vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları toplamı iki yüz bin lirayı aşan vergi davalarında taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılacağı, 5.fıkrasında ise, duruşma davetiyelerinin duruşma gününden en az otuz gün önce taraflara gönderileceği hükme bağlanmıştır. Bu fıkradaki hükümden otuz günlük sürenin duruşma davetiyesinin postaya verildiği tarihte başlayacağı açıkça anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğinden, 29.12.1987 tarihinde yapılan duruşma ile ilgili davetiyenin duruşmadan 29 gün önce, 1.12.1987 tarihinde postaya verildiği ve üç gün sonra yükümlü şirkete tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Gönderme ve tebliğ tarihleri itibariyle yükümlü şirketin duruşmaya katılmasını engelleyici ya da zorlaştırıcı bir durum söz konusu olmadığı gibi esasen bu yönde herhangi bir iddia da ileri sürülmemiştir.
Diğer taraftan 2577 sayılı Kanunun 31.maddesinde, H.mU.M. Kanununun uygulanacağı haller arasında, duruşmalar yer almamıştır. İdari Yargıdaki duruşmalara ilişkin esaslar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda düzenlenmiş olup, taraf vekillerinin duruşmanın ertelenmesi isteminde öne sürdükleri erteleme sebeplerinin takdiri münhasıran mahkemeye aittir.
Bu itibarla yükümlü şirket vekilinin, H.U.M. Kanunu uyarınca mahkemenin duruşmayı ertelemesi gerektiği yolundaki iddialarının hukuki dayanağı yoktur.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine, kararın onanmasına karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi