13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15611 Karar No: 2016/547 Karar Tarihi: 18.01.2016
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/15611 Esas 2016/547 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/15611 E. , 2016/547 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı, davalı bankadan vekilinin adına, çekilen krediler ile ilgili olarak geriye dönük hesap ekstrelerinde yer alan ana para ve faiz dışındaki her türlü ödemenin miktarı hakkında bilgi istediklerini, davalı bankanın bilgi edinme kanununa dayalı taleplerini reddettiğini, oysa Avukatlık Kanunu"nun 2. maddesi gereğince bilgi edinme taleplerini karşılamak mecburiyetinde olduklarını ileri sürerek muarazanın men"i ile hak ihlalinin ortadan kaldırılarak davalı bankanın tarafına bilgi vermesinin sağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile taraflar arasındaki muarazanın men"ine karar verilmiş, hüküm kesinleşmeden önce 1.7.2015 tarihinde davacı, davasından feragat etmiştir. Davacının feragati üzerine mahkemece, önceki verilen 13.5.2014 gün ve 2013/608 Esas - 2014/199 Karar sayılı kararın ortadan kaldırılmasına, açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; bu hüküm, davacı avukatınca temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında 21.5.2005 tarihli bireysel kredi sözleşmesi (tüketici kredisi) imzalandığı, tüketici kredisi sözleşmelerinin ise 4077 sayılı Yasanın 10.maddesinde düzenlendiği gözetildiğinde taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerekirken; genel mahkeme sıfatıyla işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birince bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.