13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/36586 Karar No: 2016/538 Karar Tarihi: 18.01.2016
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/36586 Esas 2016/538 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/36586 E. , 2016/538 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, resmi veterinerlik hizmeti karşılığı kesilen faturaların ödenmemesi sebebiyle başlatılan icra takibine davalının haksız yere itirazda bulunduğunu, takibin durduğunu ileri sürerek, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, alacaklarının % 20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı inkâr tazminatı talebinde bulunmuş mahkemece koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davacının bu konudaki talebinin reddine karar verilmiştir. 5996 sayılı ... Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 31/8. fıkrası ve 35. maddeleri uyarınca Bakanlığın kesimhanelerde muayeneleri ve diğer resmi kontrolleri yapmak üzere, işletmenin talebine bağlı olmaksızın resmi veteriner hekim veya yetkilendirilmiş veteriner hekim görevlendireceği ve bu görevlendirme karşılığında ücret alabileceği hükümleri bulunmaktadır. Bu kapsamda, 2012 yılı Haziran ayından itibaren Aralık ayı dâhil yedi aylık dönem ve 2013 yılı Ocak, Şubat, Mart aylarına ait dönemler için davalı şirkette yetkilendirilen veteriner hekim ücreti faturalarının Bakanlığın belirlediği Tarife üzerinden aylık kesilen büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısına göre hesaplanan cetvele göre tahakkuk ettirildiği ve borçlunun alacağının muayyen olduğu anlaşılmaktadır. İİK’nun 67/2. maddesi hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Açıklanan yasal kuralların ışığında, takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı yararına icra-inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, Mahkemece koşulları oluşmadığından bahisle bu kalem istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip kararın düzeltilerek onanması HMUK"un 438/7. maddesi hükmü gereğidir. SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bent gereğince hükmün 2. Fıkrasının hükümden çıkartılarak yerine ikinci fıkra olarak “Fazlaya ilşkin talebin reddine ve kabulüne karar verilen asıl alacak miktarının % 20’si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine“ cümlesinin eklenmesine, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.546,89 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, 18/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.