Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16915
Karar No: 2017/5093
Karar Tarihi: 07.06.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16915 Esas 2017/5093 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/16915 E.  ,  2017/5093 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen dosya davacısı ..., davalı ..., müdahil davacılar vekili ve ... Belediye Başkanlığı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili 08/06/1999 tarihli dava dilekçesinde ... köyünde bulunan müvekilerinin murisleri ... ve ..."dan kalan 20 yılı aşkın zamandır müvekkillerinin zilyetliğinde bulunan 21 adet taşınmazı vergi kaydına ve zileytliğe dayanarak müvekkilleri adına hisseleri oranında tescilini talep etmiştir.
    Müdahil davacılar ... ve ... ise davacıların dava konusu yaptıkları taşınmazlardan 12 tanesini 25-30 yılönce köy senedi ile ... ... ve ...dan satın aldıklarını halen de kendi zilyetliklerinde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmişler ve 2 adet satış senedi sunmuşlardır.
    Davaya katılma talebinde bulunan ... miraçıları ... ve arkadaşları ise, müdahil davacılar tarafından sunulan 1979 tarihli satış senedinin sahte olduğunu, satışın doğru olmadığını, suç duyusunda bulunduklarını ileri sürerek, davaya davacılar yanında katılmak istediklerini belirtmişlerdir.
    Yargılama sırasında yörede yapılan kadastra çalışmaları sırasında davaya konu taşınmazlar hakkında 108 ada 44, 361, 375 ve 393, 109 ada 47, 195, 212, 16, 130, 110 ada 31 ve 34, 132 ada 9, 143 ada 7 ve 20, 153 ada 2 ve 19, 157 ada 1, 4, 5 ve 170 ada 6 ve 9 parsel numaraları ile eldeki dosya sebebiyle davalı oldukları belirtilerek malik haneleri boş tutanak düzenlenmesi üzerine mahkmece görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi ise kadastro mahkemesinde sunduğu 03/05/2005 tarihli hasımsız şekilde açtığı ayrı ayrı dava dilekçeleri ile, 153 ada 2, 19, 157 ada 5, 109 ada 216, 110 ada 31 ve 34, 157 ada 1, 170 ada 6, 109 ada 130 sayılı parsellerin orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürmüştür.
    Mahkemece kişiler tarafından açılan dava ile ... tarafından açılan davaların birleştirilmesine karar verilerek yapılan yargılama sonucu;
    1-Davacılardan ... ... mirasçılarının davalarının kısmen kabulüne,
    Müdahil davacılar ... ve ..."in davalarının kısmen kabulüne,
    Müdahil ... mirasçılarının davalarının reddine,
    Davacı ... mirasçılarının davalarının reddi ile;
    108 ada 144, 108 ada 361, 108 ada 375, 108 ada 393, 109 ada 47, 109 ada 195, 109 ada

    212, 132 ada 9, 143 ada 7, 143 ada 20 ve 157 ada 4 parsel sayılı taşınmazların tamamı muris ..."ın ... Kadastro Mahkemesinin 2005/2 Esas sayılı veraset ilamındaki gibi mirası 120960 pay kabul edilerek 540"er payının ... kızı ..., ... oğlu ..., ... oğlu ... ... kızı ..., ... kızı ..., ... kızı ..., ... oğlu..., ... kızı ... adına;
    4320"er payının ... oğlu ..., ... kızı ..., ... kızı ..., ... oğlu ..., ... oğlu ... adına; 864"er payının ... oğlu ..., ... oğlu ..., ... kızı ..., ... oğlu ..., ... torunu ... ( ... oğlu );
    35280"er payının ... oğlu ..., ... oğlu ...; 1260 payının ... kızı ... eşi ... ( ... oğlu ) ;
    5040"er payının ... kızı ..., ... kızı ...ve ... kızı ... adına;
    756"ar payının ... kızı ... oğlu ..., ... kızı ... kızı ..., ... kızı ... kızı ..., ... kızı ... oğlu ... ve ... kızı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    2, 3 ve 4 birleştirilen 2005/1231 - 1244 - 1340 Esas sayılı dosyalarında ... açmış olduğu davanın kabulü ile; 153 ada 2, 153 ada 19, 157 ada 5 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile, orman vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    5, 6, 6 ve 8 birleştirilen 2005/1052 - 1090 - 1093 - 1339 - 1414 - 1043 Esas sayılı dosyalarında ...nin açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile; 109 ada 216, 110 ada 31 ve 34, 157 ada 1, 170 ada 6, 109 ada 130 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile, 17/11/2014 tarihli orman mühendisi ..."ın krokili raporunda (A) harfi ile göstermiş olduğu bölümlerinin orman vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan bölümlerinin ise muris ..."ın ... Kadastro Mahkemesinin 2005/2 Esas sayılı veraset ilamındaki gibi mirası 120960 pay kabul edilerek;
    540"ar payının ... kızı ..., ... oğlu ..., ... oğlu ... ... kızı ..., ... kızı ..., ... kızı ..., ... oğlu..., ... kızı ... adına;
    4320"er payının ... oğlu ..., ... kızı ..., ... kızı ..., ... oğlu ..., ... oğlu ... adına;
    864"er payının ... oğlu ..., ... oğlu ..., ... kızı ..., ... oğlu ..., ... torunu ... ( ... oğlu );
    35280"er payının ... oğlu ..., ... oğlu ...; 1260 payının ... kızı ... eşi ... ( ... oğlu ) ;
    5040"ar payının ... kızı ..., ... kızı ...ve ... kızı ... adına;
    756"şar payının ... kızı ... oğlu ..., ... kızı ... kızı ..., ... kızı ... kızı ..., ... kızı ... oğlu ... ve ... kızı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş, hüküm müdahil... ve arkadaşları vekili, davacı ... Yönetimi, davalı ... ve ihbar olunan ... Belediye başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.

    Dava konusu taşınmazlar kadastro sırasında 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi gereğince davalı olduğu belirtilerek mahkemeye devredildiğine göre mahkemece resen araştırma ilkesi uygulanmak sureti ile tüm taşınmazlar yönünden gerçek hak sahibinin tespiti gerekmektedir. Mahkemece yapılan orman araştırması yeterli olmadığı gibi imar ihya ve zilyetlik araştırması da yeterli değildir. Şöyle ki, yapılan keşiflerde uzman orman bilirkişi yardımıyla usûlüne uygun orman araştırması yapılmamış, 1957 ve 1997 tarihli memleket haritaları üzerindeki inceleme ile yetinilmiş, bu haritaların dayanağı hava fotoğrafları ve yöreye ait çekişmeli taşınmazları gösteren dava tarihinden 15-20 yıl önceye ait memleket haritası ve bu haritaların yapımına esas alınan hava fotoğrafları incellettirilmemiştir.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ve dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift hava fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun, anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
    Somut olayda mahkemece, anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
    O halde Mahkemece, en eski tarihli memleket haritası ile keşifte uygulanan 1957 ve 1997 tarihli memleket haritalarının dayanağı olan hava fotoğrafları ile dava tarihindn geriye doğru 15-20 yıl önceki hava fotoğrafları ve bunlardan üretilen memleket haritaları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip,önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, ayrıca hava fotoğrafı stereoskop aleti ile inceletilip çekişmeli taşınmazların üzerinde neler gözüktüğünü belirtir şekilde ve taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 17/2 anlamında orman içi açıklık olup olmadığının değerlendirildiği, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya
    dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, açıklanan yöntemlerle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde , davacı gerçek kişiler ve asli müdahiller yararına 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri gereğince imar-ihya ve zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının araştırılması gerekeceğinden, bu kez fen, orman ve ziraat bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazların bulunduğu yere ilişkin olarak tespit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait 1/20000 ve 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğrafları, memleket haritaları topoğrafik harita ve kadastro paftası ile çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, stereoskop aletiyle incelenmeli, taşınmaz üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmazlar başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, keşif sırasında taşınmazların çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak ve taşınmazlar fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalı, varsa vergi kayıtları ile davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra ... yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin, 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri nazara alınarak yapılması gerektiği düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmazlar olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu müdürlükleri ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazların sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin 10. maddesinin değişik ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden Kanunun amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ:. Yukarıda açıklanan nedenlerle; birleştirilen dosya davacısı ..., müdahil davacılar vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı ve davalı ...nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/06/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi