12. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4575 Karar No: 2019/3986 Karar Tarihi: 25.03.2019
Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/4575 Esas 2019/3986 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, taksirle öldürme suçundan mahkum olan sanığın temyiz edilen hükmünün bozulmasına karar vermiştir. Bozma gerekçesi, ölen kişinin ailesinin avukatı tarafından istenmesine rağmen, sanığın savunma hakkı kısıtlanarak dinlenilmeden verilmesidir. Bu nedenle, bozma ilamına karşı sanığın diyeceğinin sorulması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri şöyledir: TCK\"nın 85/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri, 5320 sayılı Kanun\"un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK\"un 326 ve 5271 sayılı CMK\"nın 307/2. maddeleridir.
12. Ceza Dairesi 2018/4575 E. , 2019/3986 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle öldürme Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/03/2018 tarihli ve 2018/11-32 esas, 2018/115 karar sayılı kararında vurgulandığı üzere; hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkeme tarafından sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır. İncelenen dosyada, sanık hakkında taksirle öldürme suçundan kurulan 02/07/2014 tarihli mahkumiyet hükmünün, katılan vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 14/03/2016 tarihli ve 2015/8806 esas, 2016/4007 karar sayılı bozma ilamı ile “sanığın asli kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği ve bir kişinin öldüğü somut olayda, mahkemece alt sınırdan uzaklaşılması isabetli ise de, meydana gelen zararın ağırlığı ve sanığın kusur derecesi dikkate alınarak alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi” nedenine dayalı olarak bozulmasına karar verilmesi ve bozmanın sanık aleyhine olması karşısında, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326/2. maddesine göre sanığın bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespiti gerekirken, sanık dinlenmeden karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.