20. Hukuk Dairesi 2015/8236 E. , 2017/5089 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi, davalılar ... ile dahili davalı ... Belediye Başkanlığı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 783 parsel sayılı 315.290 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1948, 1949 ve 1950 nolu vergi kaydı ile mera olarak sınırlandırılmıştır. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman niteliğinde olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin (B) harfli 256.000 m2"lik bölümün orman niteliği ile ..., (A) harfli 59290 m2"lik bölümünün ise mera olarak özel sicile kaydedilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından (A) harfli bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dairenin 01/10/2009 tarih ve 2009/11003 E.-14022 K sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...çekişmeli taşınmazın (B) harfli bölümünün orman olma olgusunun kesinleştiği gözönüne alınmalı, mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazın temyize konu olan (A) harfli bölümüne komşu olan taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanak örnekleri, varsa dayanakları olan tapu veya vergi kayıt örnekleri dosyaya getirtilmeli, daha sonra ise eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki örtüsü, varsa üzerindeki ağaçların yaşları, cinsleri ve dağılımları hususunda uzman ziraat mühendisinden rapor alınmalı, 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman
sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli;-keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, yerel bilirkişi ve tanıklar marifeti ile komşu parsellere ilişkin varsa tapu veya vergi kayıtları mahallinde uygulanarak çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak gösterdiği belirlenmeli, temyize gelen tarafın sıfatına göre 6831 sayılı Kanunun 17/2 maddesi gereğince (A) harfli bölümün orman içi açıklık niteliğinde olup olmadığı tartışılmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” denilmektedir.
Bozma kararından sonra, birleşen dosya davacısı (müteveffa ) ...’nın dava konusu taşınmazın (A) ile gösterilen bölümü hakkındaki 2007/18 Esas sayılı davası eldeki dava ile birleştirilmiş, ... Kadastro Mahkemesinin kapatılması üzerine dosya ... Kadastro Mahkemesine devredilmiş, ...’nın yargılama sırasında vefat etmesi nedeniyle mirasçıları davaya dahil edildikten sonra mahkemece, davacı ... Yönetiminin ve davacı ölü ...’nın davalarının reddine, dava konusu taşınmazın 01/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen (A) harfi ile gösterilen 59.290 m2"lik kısmının 783 parsel adı altında mera vasfı ile üzerinde herhangi bir şerh olmaksızın özel siciline kaydına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından tüm yönlerden, davalı ... tarafından yargılama gideri yönünden, davalı ... tarafından tüm yönlerden temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mahkemece, davanın reddine karar verildiği halde, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ... lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hüküm fıkrasına 9 numaralı bent olarak "Davalı ... vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisine karşılık 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesi uyarınca takdiren 300.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...ye verilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve davacı ... yönetimi ile davalı Belediyenin temyiz itirazlarının reddine, davalı ...nin yargılama giderine ilişkin temyiz itirazının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/06/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.